Bu kişiler ilişkilerde yoğun onay ihtiyacı hisseder, terk edilme korkusu yaşar, bağımlı bağlanma örüntüsü geliştirirler. Ayrıca öfke, kırılganlık, kendini değersiz hissetme gibi duygular sıkça tekrar eder.
Ebeveynlerin ihmal edici, eleştirel ya da aşırı koruyucu tavırları, çocuğun sağlıklı benlik gelişimini engeller. Yetişkinlikte ise kişi, içindeki çocuğun ihtiyaçlarını başka ilişkilerde aramaya başlar. Bu durum duygusal doyumsuzluk, ani öfke tepkileri ve aidiyet krizlerine neden olabilir.
Terapi süreci bireyin bu içsel çocuğuyla tanışmasına ve geçmişiyle barışmasına yardımcı olur. Ertelenmiş çocukluk çalışmaları; bireyin hem geçmişteki kırılmalarını onarır hem de bugünkü ilişkilerini dönüştürür. İyileşme; geçmişin etkisinde değil, şimdinin farkındalığında mümkündür.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
Yetişkinlerde ertelenmiş çocukluk: olgun bedenlerde büyüyemeyen duygular
Bazı yetişkinler çocukluk çağında duygusal olarak yarım kalmış deneyimlerin izlerini taşırlar. Bu durum, 'ertelenmiş çocukluk' olarak tanımlanır. Fiziksel olarak büyümüş bireylerin duygusal olarak çocuk kalması, hayatın birçok alanında kendini gösterir.
