Acıdan sonra gelen değişim
Travmanın ardından kişi sadece eski haline dönmekle kalmaz, bazen daha dirençli, daha şefkatli ve daha bilinçli bir şekilde yaşamına devam eder. Bu süreçte birey kendine “Ben aslında ne kadar güçlüymüşüm” diyebilir. Büyüme, travmanın kendisinden değil, onunla baş etme sürecinden doğar.
Değişen öncelikler, yeniden inşa edilen hayatlar
Travma sonrası birey; ilişkilerine, zamana, kariyerine ve hatta varoluşuna dair farklı bir bakış açısı geliştirir. “Daha önce önemli sandığım şeyler artık o kadar da önemli değil” cümlesi, bu sürecin tipik bir göstergesidir.
Büyüme kendiliğinden değil, yönlendirilmiş bir süreçtir
Her travma büyümeye yol açmaz. Bu potansiyelin ortaya çıkması; sosyal destek, güvenli bir ortam, anlamlandırma kapasitesi ve psikolojik rehberlik ile mümkündür. Travma sonrası büyüme; bastırmak değil, yüzleşmek; kaçmak değil, dönüştürmekle gerçekleşir.
Psikoterapinin rolü: Yarayı değil, iyileşmeyi konuşmak
Terapi süreci sadece geçmişin izlerini konuşmakla kalmaz; aynı zamanda bireyin yeni yaşam bakışını şekillendirmesine de destek olur. Psikolog, danışanla birlikte yeni bir yol haritası çizer; bu harita acıdan kaçmadan, onun içindeki anlamı fark ederek ilerlemeyi sağlar.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz