Duygusal Esneklik: Zorlanmanın İçinden Güçlenerek Çıkma Becerisi

Peki duygusal esneklik doğuştan mı gelir? Hayır. Araştırmalar, bunun sonradan
geliştirilebilir bir psikolojik kas olduğunu gösteriyor. Üstelik bu kas, doğru deneyimlerle ve
tekrarlarla güçlenir. Ancak çoğu kişi zorlandığında içsel dayanıklılığını sorgular ve “Ben
neden daha güçlü olamıyorum?” diye düşünür. Oysa esneklik, acı duyguların yokluğu
değil; onlarla temas kurabilme becerisidir.
Duygusal esnekliği yüksek olan bireyler, stresle karşılaştıklarında durumu inkâr etmek
yerine önce duygusal bir farkındalık geliştirir. Öfke, üzüntü, suçluluk ya da kaygı gibi
duyguları bastırmadan gözlemlerler. Bu sayede duyguların taşma ihtimali azalır. Bilimsel
veriler, duyguların adlandırılmasının beynin duygusal merkezlerindeki aktivasyonu
azalttığını ve düzenleme kapasitesini artırdığını gösteriyor.
Esnek bireylerin ikinci önemli özelliği, düşünce esnekliğidir. Bir problem karşısında tek bir
çözümde ısrar etmek yerine alternatif yollar üretirler. Bu, bilişsel çerçeveleme dediğimiz
becerinin bir parçasıdır. Örneğin iş yerinde yaşadığı bir eleştiriyi “Ben yetersizim” yerine
“Bu geribildirim, gelişmem için bir fırsat olabilir” şeklinde yeniden çerçeveleyebilirler.
Bir diğer temel bileşen ise sosyal destek ağlarıdır. Güven ilişkisi içinde olduğumuz kişilerin
varlığı, zorlayıcı yaşam olaylarının etkisini hem nörobiyolojik hem psikolojik düzeyde
yumuşatır. Beynin tehdit algısı, sosyal bağlarla sakinleşir; oksitosin ve dopamin gibi
düzenleyici nörotransmitterler devreye girer.
Duygusal esneklik ayrıca öz-şefkatle de yakından bağlantılıdır. Çünkü kendine karşı
acımasız olan biri, hatalarından öğrenmekten çok, kendini cezalandırmaya eğilimlidir. Bu
da toparlanmayı zorlaştırır. Oysa öz-şefkatli bireyler, zorlukları insan olmanın doğal bir
parçası olarak görür.
Esneklik geliştirmek için mindfulness, nefes çalışmaları, günlük tutma, zihinsel
çerçeveleme ve destek arama davranışları son derece etkilidir. Tüm bunlar, duygusal
dayanıklılığı artırarak kişinin kendini daha güvende ve yeterli hissetmesine yardımcı olur.
Duygusal esneklik, hayatın fırtınalarını durdurmak değil; o fırtınaların içinden geçebilme
gücü geliştirmektir.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

