İktidarsızlık temelde bir saygı işaretidir. Kendi arzularımızı kabul ettirmeye çalışıp karşı tarafta hoşnutsuzluk yaratma korkusu ya da partnerimizi tatmin etmeyi becerememe endişesidir. Ereksiyon bozukluklarını tedavi eden ilaçların bu kadar popüler olması, modern erkeğin başkalarını hayal kırıklığına uğratacağını ya da üzeceğini düşündüğü için kapıldığı narin, ince ve uygar endişeyi giderecek güvenilir bir araca ne denli yoğun bir gereksinim duyduğunu gösterir.
Genellikle bir erkek, iktidarsızlık sorunu olduğunu itiraf etmek yerine hayatının bir döneminde hapishaneye girdiğini açıklamayı tercih eder. Erkekler için en büyük utanç kaynaklarından olan iktidarsızlık, kadınların da reddedilmenin neden olduğu en derin acılardan birini yaşamasına yol açar. İnsanları derinden etkileyen çok sayıda trajedi vardır ancak bunlardan çok azı, bir çiftin yatak odasında birçok kez denemesine rağmen erkeğin bir türlü ereksiyon olamamasından sonra hissettiği acı kadar yoğun yaşanır. Böyle anlarda intihar bile o kadar da uzak ve mantıksız bir hareket olarak görünmez.
İktidarsızlığın bu kadar acı vermesinin nedeni, cinsel zevkin yaşanamamasından çok (mastürbasyonla bu zevke kolaylıkla ulaşılabilir) her iki tarafın da özgüvenlerinin derinden sarsılmasıdır. İktidarsızlık bir felaket olarak nitelenir, çünkü sertleşmemenin yaptığı göndermeler çok acıdır.
Makalemde, ereksiyon sorununu bu şekilde yorumlamanızın sizi nereye götürdüğünü. Bu soruna daha başka bir pencereden baktığımızda, psikolojik nedenlerle arada bir yaşanan sertleşmemenizden utanmak bir yana belki de gurur bile duyabileceğimizi göreceksiniz.
Ereksiyon Sorunları Günümüzde Arttı mı ?
İktidarsızlığın Tarihi'ne bakacak olursak, elimizde gözleme dayanan çok az somut kanıt olsa da insanların dünya üzerinde var olmaya başladıkları ilk dönemlerde iktidarsızlıkla ilgili bir sorun yaşamadıkları iddia edilebilir. Çünkü geçmişte insanlar, mağaraların rutubetli derinliklerinde ya da vadilerde samandan yapılmış, sıcaktan kavrulan kulübelerin karanlıklarında yaşarken, yiyecek bulmak, tehlikeli hayvanlardan korunmak, iç çamaşırı dikmek ve uzaklardaki akrabalarıyla görüşmek için çok çaba harcamak zorundaydılar. Ancak seks yapmak onlar için çok basit bir konuydu, ne de olsa erkek avcılar kıllı kol ve bacaklarının üstünde doğrulduklarında o gece partnerlerinin sevişmeyi isteyip istemeyeceği ya da karşılarında dikilmiş bir penis görünce tiksinip tiksinmeyecekleri, rahatsız olup olmayacakları ya da ateşin başında oturup sakin bir gece geçirmeyi tercih edip etmeyecekleri gibi sorulara yanıt bulmaya çalışmıyorlardı. Mantık ve kibarlık henüz hayvani içgüdülerin serbest dolaşımına girmemişti; Batı'da da binlerce yıl boyunca bunlardan kesinlikle söz edilmedi. Ki milattan sonraki yüzyıllarda felsefe ve semavi dinlerdeki ahlakın etkileriyle toplumda mantıklı ve kibar davranışlar kabul görmeye başladı. İktidarsızlığın kökeninde ‘Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına da yapma’ düşüncesinin güçlü etkisiyle gelişen empati duygusu vardır. Aslında iktidarsızlık, bir başkasının ne hissettiğini merak edip bencil ve saldırgan taleplerimize onun ne tür itirazlar geliştireceğini düşünüp kendimizi onunla özdeşleştirme eğilimimizin sürekli sorun yaratan meyvesinden başka bir şey değildir.
Uygarlığın Gelişmesi Cinsel Sorunların Yaşanmasını Arttırdı
Kendisini en az tanıyanlar dışında hepimiz hayatımızın kimi anlarında sekse duyduğumuz arzuyu bir başkasının iğrenç bulup akıl dışı olduğunu düşüneceğini, bu kişinin tenimizi tuhaf ve itici bulacağını kendisine dokunmamızı kesinlikle istemeyeceğini düşünüp üzülmüşüzdür. Böyle bir durumla karşılaşma olasılığının farkında olduğumuz için birini baştan çıkarmaya çalışırken dikkatli olmak gerektiğini de çok iyi biliriz. Hayal gücümüz ne kadar güçlüyse birini rahatsız etmekten o kadar çok endişeye kapılırız; kimi zaman bu endişeden hiç kurtulamaz, seksin son derece olası olduğu durumlarda bile yüreğimizde onu hissetmeye devam ederiz, erkeksek de bu durum ölümcül bir sonuca varıp ereksiyon olmamızı engeller. Uygarlığın kendisi, insan haklarına olan güçlü inanç, kibarlığa duyduğu saygı ve geliştirdiği ahlak kuralları ile istemeden de olsa cinsel başarısızlıklarda bir artışa neden olmuştur. Sevgi ve şefkat gösterme konusunda kaydettiğimiz ilerleme ironik biçimde, birini seks yapmaya ikna etmek için ısrarcı davranamayacak kadar duyarlı olmamıza yol açmıştır.
Uygarlık kuşkusuz getirdiği erdemlerle kadın erkek ilişkilerinin iyileşmesini sağlamıştır. Bu erdemler arasında anlayışlı olmayı, kibar davranmayı, eşitlik ruhunu benimsemeyi ev işlerini paylaşmayı sayabiliriz. Ancak tüm bunlar bizim için ‘en azından erkekler için’ seks yapmayı zorlaştırdı. Şimdi kesinlikle ısrar etmekten, gereksinimlerimizi karşılamak için kaba davranmaktan, bir başkasını zevk almak için bir araç olarak görmekten kaçınmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Utangaçlığın Kilitlediği Benlikler
Tereddütlü ve utangaç olmak, ne kadar da en insani özelliklerimizin bir sonucu olsa da, kimi güzel şeyleri yaşamamızın önünde bir engel olabilir. Hayatımızın kimi dönemlerinde ani ve sert seks yapma arzumuzdan rahatsız olmayacak, erotizmin en uç sahnelerini bizimle yaşamaktan çekinmeyecek kişilerle karşılaşabiliriz. Ancak bu kişilerle birlikte olabilmek için ilk hareketi bizim yapmamız gerekir, çünkü seks yapmayı istiyor olsalar da birinin onlara bu isteklerini anımsatmasını beklerler. Zihinleri mantıklı düşüncelerle ve günlük konularla o kadar doludur ki ancak dışarıdan yapılan bir müdahaleyle libidosu yüksek benliklerinin yeniden farkına varırlar. Utangaçlığın kilitlediği benlikler açıldığında taraflardan biri ötekinin hoşuna gitmeyecek bir şey yapma korkusundan vazgeçmeli ve şansını denemelidir. Belki de kısa bir şaşkınlık ve isteksizlik anından sonra, her iki taraf da seksin vaat ettiği çeşitli zevkleri yaşayacaklardır. Bu sonuçta oynanması gereken bir kumardır.
En sevgi dolu, iyi niyetli ve empati yüklü seksin bile ilk hamlelerinde taraflardan birinin karşısındakinin ne istediğine ya da hissettiğine tamamen kayıtsız olabileceği, sonrasında ise seksin her iki tarafında benzer zevklere kapılmasıyla devam edebileceği unutulmamalıdır.
Cinsellikle İlgili Toplumsal Bilinçlenme Şart
Cinselliğin genellikle konuşulmadığı , bu konu da bilinçli bir eğitim sürecinden geçilmesinin ikinci planda tutulduğu bir ülke de yaşıyoruz. Son yıllarda cinsel terapist İstanbul da klinik deneyimim, cinsel sorunlardaki artış bu konuda toplumsal bilinçlenmeyi gerekli kılıyor. Kapalı kapılar ardından kullanılan spreyler,bitkiseller, Viagra’ larla nereye kadar ? İlaç kullanımını gerektirmeyen daha iyi bir yol her iki cinse de bir erkeğin 'endişeli' olmasını bir sorun olarak değil, gelişmiş bir kibarlığın işareti olarak görüp önemsemek ve takdir etmek gerektiğini geniş ölçekli bir kampanyayla ‘belki bir dizi bilboard reklamı ve resimli dergilerde tam sayfa ilanlar aracılığıyla’ duyurmaktır. Belki böyle bir şey olursa toplumsal bir farkındalık oluşabilir. Biri tarafından iğrenç, tuhaf ya da başarısız olarak nitelenmekten çekinmek ahlaklı olmanın ilk işaretidir. İktidarsızlık, ahlakın yönlendirdiği hayal dünyasının bir başarısıdır. Gelecekte belki de biz erkekler bu durumla karşılaştığımızda şimdiki tepkimizi verip erkekliğimizin gücünü kanıtlamak için banyoda gizlice Viagra tabletlerini yutmaktan vazgeçip ruhumuzun zarafetini ve derinliğini gösterdiğimizi düşünüp kendimizle gurur duyacağız.
Sevgiyle Kalın..
Uzm.Psk.Dan. Eyüp SARI
Cinsel Terapist & Evlilik Terapisti
