Bizi eleştiren iç sesimizi neden dinleriz?

Bizi eleştiren iç sesimizi neden dinleriz?

Çünkü onu dinlemek temel ihtiyaçlarımızı giderebilir.

Gariptir ki, kendimizi eleştiren yanımız bir yandan bizi alaşağı ederken, bir yandan sınırlı da olsa temel gereksinimlerimizi karşılamamıza yardım eder. Temel gereksinimlerimiz şunlardır:

1. Güvende olma
2. Yetkin ve başarılı olma
3. Kabul edilme
4. Değerli hissetme

Nasıl olur da insan kendine saldırarak bir gereksinimini karşılayabilir?

1. Güvende olma: hepimizin yaşamımıza yön veren, düzen sağlayan kuralları var. Bu kurallar hangi durumda nasıl davranmamızın uygun olacağını tanımlar, bize bir çerçeve çizer. Bu içsel kurallarımızı bozduğumuzda yaşam karmaşıklaşır. O noktada iç eleştirmenimiz öyle bir tantana yapar ki, “doğru olanı” yapmaya çalışırız, bu da bize güvende hissettirir.

2. Yetkin ve başarılı olma: eleştirmenimiz bizi hedeflerimize doğru dört nala koşmamız için kırbaçlar. Özgüvenimize saldırır. Tembel, yetersiz, beceriksiz olduğumuzu söyler. Başarıya ulaşmak ve dolayısıyla yeterli hissetmek için güdülenmiş oluruz.

3. Kabul edilme: eleştirmenimiz, çevremizdekilerin bizi eleştirebileceği konularda onlarla işbirliği yaparcasına bize saldırır. Bazen aptalsın der, şişko veya tembel olduğumuzu söyleyebilir. Başkalarının yapıştırabileceği etiketlerle bize seslenir. Bulunduğumuz yere ait hissedebilmemiz, kabul görmemiz için başkalarının bize takabileceği adları kestirmeye ve reddedilmemizin önüne geçmeye çalışan bir mekanizmaya dönüşür.

4. Değerli hissetme: eleştirmenimiz tüm kusur ve eksiklerimiz için bize saldırır. Kendi kendini değersizleştirir. Böylece artık hiç kimse, bize bilmediğimiz, yeni bir şey söyleme ve bizi öylesine incitme olanağı bulamaz.

Zaman zaman gereksinimlerimizi karşılamamız konusunda bizi güdüleyebilen iç eleştirmenimiz, bize zarar verdiği bir noktaya hızlıca ulaşabilir. Öyle olduğunda öncelikle eleştirmeni yakalayabilmek gerekir. Sağlıklı iç sesimizi dinlemeyi öğrenerek eleştirmeni silahsızlandırabiliriz. Daha gerçekçi bir benlik değerlendirmesi yapabilmek, kendimize sevecen yaklaşabilmek, düşüncelerimizi esnetebilmek, hoşumuza gitmeyen duygularla doğru şekilde yüzleşebilmeyi öğrenmek; eleştirmenimizi silahsızlandırma ve eleştirilerine doğru yanıt vermemize olanak sağlar.

Bu makale 27 Eylül 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Yeliz Arda

Psk Yeliz ARDA, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini babasının görevi dolayısıyla farklı şehirlerde tamamlamıştır.Lise eğitiminden sonra Psikoloji ve işletme lisans eğitimlerini tamamlamıştır.Mezuniyetinden sonra çeşitli eğitim kurumlarında ve kurumsal firmalarda yönetici olarak çalışmıştır. İZ İletişim Eğitim Danışmanlık Firmasının kurucu ortağıdır.Bireysel Danışmanlık,Aile Danışmanlığı ve Çocuk Ergen Terapileri ile birlikte Kurumsal Firmalarda "Psikoloji Temelli Eğitim" Programları düzenlemekte ve Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri vermektedir.   Psk Yeliz ARDA, lisans eğitimi sırasında ve eğitim sonrasında da Çocuk-Ergen-Yetişkin ve Çiftlere yönelik İstanbul’da birçok eğitim almış olup, Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini Türkiye’de alanının en önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Psikiyatrist Hakan TÜRKÇAPAR’dan, Şema Terapi ...

Etiketler
Kaygi bozukluugu
Psk. Yeliz Arda
Psk. Yeliz Arda
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube