Neden depresyondayız

Galiba depresyondayım.

Son zamanlar da çevremizde en sık duymaya başladığımız cümlelerden birisi oldu. Toplumlar gelişmeye başladıkça, modernleşen insan aynı zaman da yalnız insan da oldu. Biz, toplum olarak gelişmeyi, değişimi ve modernleşmeyi yanlış anladık belki de. Bir yanımız geleneklerine ve geçmişine sıkı sıkı bağlı iken diğer yanımız olmadığı, olamadığı biri gibi davranmaya çalışıyor.

 İşte sıkıntıların ve sorunların başladığı nokta tam olarak burası

Çünkü hayata karşı tek başına ayakta durabileceğimizi düşünüyoruz, karşılaştığımız sorunlarla başa çıkabiliriz ve bizim kimseye ihtiyacımız yok.

Öyle mi peki ?

Tabi ki de değil.

Sosyal medya paylaşımlarında ki gibi hayatımız olsaydı, psikolojik rahatsızlıkları sebebiyle psikologlara başvuran sayısında patlama yaşanmazdı. Bu nedenle, belki de bazı şeyleri kabullenmeliyiz artık. Toplum olarak geçmişimizi unuttuk, bizi biz yapan öğretilere sırt çevirdik, üretmeyen, okumayan ve mücadele etmeyen insanlar olduk. Bütün bunlara rağmen çevremiz de mezun olunca en iyi işi isteyen, her şeyin en iyisine ve en güzeline layık olduğunu düşünen bir dolu insan var. Psikologlar da tam bu noktada devreye giriyorlar. Çünkü bu insanları, birilerinin gerçeklerle yüzleştirmesi ve sorunlar ile başa çıkma yolunun görmezden gelmek olmadığını anlatması gerekiyor. Kendisiyle yüzleşebilen ve sorunlarının farkında olan insan, hayallerine mantıklı adımlar atacaktır. Kendinizi sorgulamaktan korkmayın.

Peki bu süreç nasıl başlar ?

Birey kendisi için bir adım atarak, ilk önce yardım alması gerektiğini kabul etmelidir. Daha sonra psikolog eşliğinde sorunlarının kaynağına inerek, geçmişinde yaşadığı olayların kendisini hangi davranışlara ittiğini, sorunlarından kurtulmak için hangi savunma mekanizmalarını kullandığını ve başa çıkma yöntemlerini fark ettirerek başlanır ve bireye yanlışları gösterilir. Danışmanlık sürecinde ki bireye, süreç içinde yaşayabilecekleri en baştan anlatılır ki, sıkıntılar baş gösterdiğinde yüzleşmekten ve sorgulamaktan kaçmasın. Bu nedenle bireyin kendi devamlılığının sağlanabilmesi için motivasyonunun yüksek tutulması hayati önem taşır. Motivasyonunun sağlanması ve bireyi kendini sorgulama kısmından keyif aldıracak yegâna olgu, kişi için gerçek mutluluk ne ise ona yönlendirilmesidir.

Yaşadığı farkındalıktan mutlu olan birey, artık kendini sorgulamaktan kaçınmaz. Bu nokta da psikoloğun görevi kişiyi mücadeleye hazırlamak, adım adım kendisini depresyona iten sebepleri ortaya çıkarmak ve bunlarla bireyin kaldırabileceği ölçüde yüzleşmesini sağlamaktır.

Unutulmaması gereken ve bizim tez canlı yapımıza ters olan bir başka durum ise bu süreçlerin kısa olmadığıdır. Hepimiz insan olarak sorunlarımızın en kıza zaman da çözülmesini isteriz fakat işin içine psikolojik problemler girdiğinde psikoloğunuza ve kendinize yeterli zamanı tanımalısınız. Yaşadığınız problemler de belirli bir sürenin ürünü olarak ortaya çıktı ve çözüm de ancak belirli bir zaman içinde gelecektir.

Son olarak; eğer kendinizden ve hayatınızdan memnun değilseniz, depresif hissediyorsanız, yaşadığınız olaylar ile başa çıkmakta zorlanıyorsanız yardım almaktan çekinmeyin. Yardım almak sizi aciz kılmaktan öte size kaliteli bir yaşamın kapısını aralayacaktır.