Doktorsitesi.com

Yetişkinlikte Kendini Sabotaj: Başarının Eşiğinde Geri Adım Atmanın Psikolojik Kökeni

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
13 Aralık 202511 görüntülenme
Randevu Al
Yetişkinlikte en sık karşılaştığımız durumlardan biri şudur: Tam bir şeyler yolunda gidiyordur, hayat düzenli akmaya başlamıştır, ilişkiler düzelmiş, işler toparlanmış, umutlar tazelenmiştir… İşte tam o noktada insan bir anda geri çekilir. Planını bozar, mesafe koyar, kendi kendini eleştirir, motive olmayı bırakır ya da duygusal bir duvara çarpmış gibi davranır. Buna “kendini sabotaj” deriz.
Yetişkinlikte Kendini Sabotaj: Başarının Eşiğinde Geri Adım Atmanın Psikolojik Kökeni

İlginç olan şu ki: Hiç kimse kendi hayatını bilerek zorlaştırmak istemez. Yine de birçok yetişkin bunu sık sık yapar. Peki neden? Bu gerçekten “karakter zayıflığı” mı, yoksa daha karmaşık bir şey mi?

Psikolojiye göre kendini sabotaj aslında öğrenilmiş bir korunma stratejisidir. Beynimiz, geçmişte güvenli olmadığımız durumları kaydeder ve benzer bir duygu hissettiğimiz anda alarm verir. Başarı, yakınlık, görünürlük, olumlu geri bildirim… Bunlar kulağa güzel gelir ama bazı yetişkinler için aynı zamanda risklidir. Çünkü geçmişte başarı baskıya, görünürlük eleştiriye, yakınlık hayal kırıklığına bağlanmış olabilir.

Beyin için tanıdık olan şey her zaman iyi değildir. Ama tanıdık olan güvenli hissedilir. Bu nedenle yetişkin, kötü bir döngü bile olsa, alıştığı duygusal alanı terk etmekte zorlanır. Kendini sabotaj tam da bu noktada devreye girer: Yeni, bilinmeyen ve potansiyel olarak “iyi” olan bir hayatın riskine karşı, eski ve tanıdık olanın konforunu korumaya çalışır.

Bunun bilimsel temeli nettir: Beyin değişimi tehdit olarak algılar. Nöral ağlar yıllarca aynı düşünce kalıplarıyla çalıştığı için yeniyi deneyimlemek enerji gerektirir. Bu enerji bedensel olarak kaygı, zihinsel olarak direnç, duygusal olarak huzursuzluk yaratır. Yetişkin bunun tam bir farkına varmasa da “bir şey yanlış gidiyor” hissine kapılır ve geri çekilir.

Fakat asıl dikkat çekici olan şudur: Kendini sabotaj genellikle başarı ya da mutluluk gelmek üzereyken ortaya çıkar. Çünkü kişi o mutluluğa alışık değildir. Beyin alışık olmadığı duyguya güvenemez.

Bu nedenle birçok yetişkin, iyi giden bir ilişkiden aniden uzaklaşır, kariyerinde yükselirken motivasyonunu kaybeder, büyük bir adım atacakken erteler, hatta geçici bir dinginlik hissettiğinde bile huzursuz olur. Sanki “fazla iyi” gelen şeylerin ardında hep bir tehlike varmış gibi.

Kendini sabotajın kökünde genellikle üç duygu bulunur:

Yetersizlik hissi: “Ben bunu hak etmiyorum.”

Terk edilme ya da yaralanma korkusu: “Bir gün bu iyi his bitecek.”

Kontrol ihtiyacı: “Kötüyü ben başlatayım ki sürpriz olmasın.”

Bunlar, yetişkinliğin su yüzüne çıkardığı ama çocukluğun öğrettiği duygulardır.

Güzel olan şu ki, sabotajın fark edilmesi bile dönüşümü başlatır. Çünkü farkındalık, otomatik davranışı bilinçli hale getirir.

“Şu an geri çekiliyorum çünkü korktum.”
“Bu işi erteledim çünkü başarısız olmaktan değil, başarılı olmaktan çekindim.”
“İlişkide mesafe koydum çünkü yakınlık benim için riskli hissettirdi.”

Bu tür cümleler duyguya isim verir. Ve bilimsel olarak biliyoruz ki duygunun adı konduğunda amigdalanın tehdidi azalır. Yani fark edilen duygu, artık davranışı yönetemez.

Kendini sabotajı durdurmak, kişinin kendine şefkat geliştirmesiyle başlar. Yetişkinlikte çoğu insan kendine acımasızdır: “Yine batırdım.”, “Yine beceremedim.”, “Yine her şeyi mahvettim.”

Oysa sabotaj zayıflık değil; bir korunma biçimidir. Bu gerçek kabul edildiğinde, kişi artık kendine kızmayı bırakabilir ve neden böyle davrandığını anlamaya başlayabilir.

En güçlü değişim, içsel diyaloğun dönüşümüdür: “Seni korumaya çalıştığını biliyorum, ama artık gerek yok.” Bu cümle bile sinir sisteminin tonunu değiştirir.

Yetişkinlikte en iyileştirici an, kişinin kendine şunu söyleyebildiği andır: “İyi olanı da hak ediyorum.”

Çünkü en büyük sabotaj, kişinin kendisini iyi bir yaşama layık görmemesidir.

Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz, 1983 yılında Ankara’da doğmuştur. Psikoloji alanındaki eğitimini tamamlayarak Türkiye’de pedagojik diplomaya sahip nadir uzmanlardan biri olmuştur. Genel psikoloji alanında yüksek lisans yapmış, eğitim sürecinde okul, huzurevi ve hastane gibi farklı kurumlarda stajlar gerçekleştirmiştir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.