Doktorsitesi.com

Sosyal Kaygı Bozukluğunda Sessiz Kaçınmalar: Göz Teması, Sessizlik ve Terapi Stratejileri

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
25 Temmuz 202567 görüntülenme
Randevu Al
Sosyal kaygı bozukluğu, bireyin sosyal ortamlarda değerlendirileceğine dair yoğun kaygı yaşamasıyla karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Ancak bu kaygı her zaman açıkça ifade edilmez. Danışanlar çoğu zaman 'sessiz kaçınmalar' yoluyla sosyal temastan uzaklaşır. Göz temasından kaçınma, konuşma sırasında gözleri kaçırma, uzun sessizlikler, yüz ifadelerinin donukluğu gibi davranışlar bu kaçınmanın sessiz ama güçlü ifadeleridir.
Sosyal Kaygı Bozukluğunda Sessiz Kaçınmalar: Göz Teması, Sessizlik ve Terapi Stratejileri

Sessiz Kaçınmaların İpuçları

- Göz temasında belirgin kaçınma veya anlık bakışlar
- Sessizleşme ya da kısa yanıtlarla sohbeti kapatma
- Terapi sırasında anlatımda yüzeysellik ve detay vermeme
- Bedensel gerilim: Ellerin sıkılması, boyun kasılması, yüz ifadesinin donuklaşması
- Gülümseme ile kaygıyı maskeleme (uyumlu görünme çabası)

Sosyal Kaygının Temel İnançları

- 'Hakkımda olumsuz düşünecekler'
- 'Kendimi rezil ederim'
- 'Dikkatleri üzerimde istemiyorum'
- 'Konuşmazsam hata yapmam'
Bu inançlar, kaçınmayı kısa vadede rahatlatıcı hale getirirken, uzun vadede sosyal becerilerin zayıflamasına ve yalnızlığa yol açar.

Terapötik Stratejiler

1. Güvenli Alan Oluşturma: Terapistin yargılamadan, sabırla ve şefkatle yaklaşması, danışanın açılmasını kolaylaştırır.
2. Maruz Bırakma: Küçük adımlarla göz teması kurma, kısa cevapları detaylandırma gibi egzersizlerle kaçınma davranışlarına karşı sistematik çalışmalar yapılabilir.
3. Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Danışanın sosyal ortamlara dair inançlarını sorgulamak ve daha işlevsel düşüncelerle değiştirmek.
4. Sessizliği Kullanmak: Terapist sessizliği bir tehdit değil, duygusal işlemleme alanı olarak kullanabilir. Sessizlikte neler olup bittiği konuşulabilir.
5. Beden Farkındalığı: Gerginlik noktaları, nefes farkındalığı ve gevşeme egzersizleriyle çalışılabilir.

Sonuç

Sosyal kaygı bozukluğu her zaman kelimelerle değil; sessizlikle, kaçırılan bakışlarla ve yarım kalmış cümlelerle de kendini gösterir. Terapötik süreçte bu sessiz kaçınmaları fark etmek, danışana görünmeyen korkularını tanımlama ve dönüştürme imkânı sunar. Çünkü bazen en yüksek çığlıklar sessizlikte gizlidir.

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.