Romantik ilişkilerimizde yaşanan çatışmalar, kaçınılmaz ve oldukça doğal bir durumdur. Belli bir düzeyde yaşanan çatışmalar, çiftler arasındaki ilişkide uyum seviyesine olumlu etki edebilmektedir. Bazı çiftler yaşanan çatışmaları çözerken bazıları da çatışmaları çözmekten kaçınma davranışı göstermektedir. Fakat bireylerin bu kaçınma davranışı problemi çözmeye engel olmakta ve bu nedenle bireylerde kızgınlık, öfke, kırgınlık gibi duygularının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

İlişkilerde yaşanan sorunlar çoğunlukla iletişim sıkıntısından kaynaklanmaktadır. Bireylerdeki farkı algı, duygu, ihtiyaçlar, kültürel faktörler, kişilik farklılıkları, iletişim becerileri gibi durumlar çatışmanın başlangıcı olan nedenlerden bazılarıdır. Yaşanan bu çatışmalar bireylerde negatif duyguların oluşmasına, enerjisinin tükenmesine, içe kapanıklığa vs. neden olabilmektedir. Bireyler çatışma yaşadığı zaman genellikle kavga etmek, güç kullanmak, kaçmak, konuşmak, sözel saldırıda bulunmak gibi tepkiler göstermektedir.

Çatışmayı önlemek için;

EMPATİ: Karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamaktır.

ETKİLİ DİNLEME: Karşıdaki tarafı anlamak ve problemi kabul etmektir. Yani karşıdaki tarafın hislerini anlamak gerekir.

SEN-BEN DİLİ: Bireylerin çoğunlukla kullandığı bir hatadır. Sen dili suçlayıcı bir dildir. Karşıdaki kişiyi suçlamaya yöneliktir. Kişiyi incitir, kırar ve çatışmanın büyümesine neden olur. Ben dili kullanmak karşıdaki kişiyi incitmez, suçluluk hissettirmez, saldırı olarak algılanmaz. Bireyin kendisini ifade etmesine ve karşıdaki kişinin anlamasına olanak sağlar.

KENDİNİZİ TEKRAR İFADE ETMEK: Bazı anlarda bireyler kendilerini doğru ifade edememiş olabilir. Bu durumda daha sakin bir şekilde duygularımızı, düşüncelerimizi yeniden ifade etmek gerekmektedir.

Unutmayın ki duygularınızı ifade etmemek, kaçınmak en büyük çatışma nedenidir. Duygularınızı ifade etmekten kaçınmayın. Duygularımız da bizim bir parçamızdır. Onları sevin, kabullenin. Siz duygularınızla çok daha güzelsiniz...

Sağlıklı günler dileriz...