Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir?

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Beslenme

İlgili uzmanların yaptığı bazı çalışmalara göre bu hastalara insülin seviyesini kontrol etmek için düşük glisemik indeksli bir diyet önerilmektedir. Düşük karbonhidratlı ve yüksek proteinli besinler insülin direncini kırabilir bu yüzden dengenin sağlanması ve korunması önemlidir. Dengenin sağlanması sonucu düşük kan şekeri ataklarının yaşanması kontrol altında tutulabilir. Tam yağlı besinler yerine düşük doymuş yağlı besinler tercih edilmelidir. Yüksek lifli besinlerin tüketimi ile tokluk hissi yaratılır ve sindirmede kolaylık sağlanır. Beslenme alışkanlığı 2-3 saatte bir az yiyerek düzende tutulmalıdır. Düzenli egzersiz de, insülin metabolizmasında yapılan diyet kadar etki göstermektedir. Günlük 30 dakika orta şiddette yapılacak egzersiz ya da yürüyüşler kilo kontrolünde etkili olacaktır.

PKOS Kilo Alımını Nasıl Etkiler?

Polikistik over sendromu olan hastalarında, obezite görülme sıklığı %40-60 olarak bilinmektedir. Bu hastalıkta obeziteden daha çok bel kısmına dikkat etmek gerekir. Bu oran kadınlarda 80 cm altında olmalıdır. Belirtilerinden dolayı insülin direnci ve obezite arasında oluşan kısır döngü hastaların ideal kiloya ulaşmasını engeller. Bu sendromu taşıyan kişilerin ideal kilosuna ulaşması oldukça zor bir dönemdir ve bu dönem 3 kg ver, 2 kg al şeklinde ilerlerken psikolojik olarak yıpratıcı bir durum oluşturabilir. Bu rahatsızlığı az yemek ya da çok kilo vermek gibi geçirmekten ziyade uygun diyet ile kontrol altına almak daha yararlıdır.

Polikistik Over Sendromu Beslenme ile Tedavi Edilir mi? Nasıl?

Tedavi sürecinde yaşanan belirtileri kontrol altında tutmanın ve azaltmanın birden fazla yolları bulunmaktadır. Hormon tedavisine yönelik ilaç kullanımı, şeker hastalarının ilaçlarını kullanma ve dengeli kiloda kalmanın amaçlandığı diyet tedavisi ve cerrahi yöntem gibi pek çok tedavi yöntemi vardır. Tedavilerde diyetin önemi de büyüktür. Diyet tedavisi kilo artışlarından dolayı mutlaka uygulanmaktadır. Yapılan araştırmalarda vücut yağ seviyesindeki düşüşün bu hastalarda olumlu yönde etkileri olduğu görülmüştür.

Diyetin içeriğinde; karbonhidratların oranı azaltılmalı, protein kaynağı besinlerin karbonhidrat kaynakları ile birlikte ve dengeli tüketilmesi ile kan şekeri sabit oranda tutulmalı, yağ miktarı bir miktar da olsa artırılabilir ve düşük glisemik indeksli sebze ve meyveler tüketilmelidir. Bu noktada da ise mutlaka alanında uzman diyetisyenden yardım alınmalıdır.