Oyun, Çocuğun Dili: Bilişsel ve Duygusal Gelişimde Oyunun Bilimsel Yeri

Piaget’ye göre çocuklar oyun yoluyla şemalarını genişletir, çevreden aldıkları bilgileri
işlemler ve yeni zihinsel yapılarını kurarlar. Bir çocuğun mutfak oyununda yemek yapması,
aslında “sebep-sonuç ilişkilerini”, “sıra kavramını” ve “sosyal rol taklitlerini” çalışmasıdır.
Vygotsky ise oyunun sosyal etkileşimle birleştiğinde gelişimi hızlandırdığını söyler. Çocuk,
oyun aracılığıyla empati kurmayı, işbirliğini, problem çözmeyi ve duygusal düzenlemeyi
öğrenir.
Serbest oyun, çocuğun zihninin özgürce aktığı bir alan sunar. Kurallı oyunlar ise davranış
kontrolünü ve planlamayı geliştirir. Sembolik oyun, duyguların dışa vurulduğu bir terapötik
alandır. Nitekim oyun terapisi tam da bu doğal mekanizmanın iyileştirici gücüne dayanır.
Bugün nörobilim bize gösteriyor ki oyun sırasında beynin hem prefrontal korteksi
(planlama, dikkat, bilişsel esneklik), hem de limbik sistemi (duygusal düzenleme) aktif
hâle gelir. Oyun aynı zamanda stresi azaltır, oksitosin düzeylerini artırır ve çocuk-bakım
veren bağını güçlendirir.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

