Çoğunlukla koni çiçeği olarak isimlendirilen, 11 taksondan oluşan otsu ve çok yıllık çiçekli bir bitki olan Ekinezya, Asteraceae (Papatyagiller) familyasına aittir.
Ekinezya türleri yüzyıllar kadar uzunca bir süredir Amerika yerlileri tarafından soğuk algınlığı, septik durumlar, yara, yılan sokması, kuduz, boğaz ağrısı, diş ağrısı ve diğer ağrılar, yanıklar, mide rahatsızlıkları, ağız ve farenks iltihabı gibi inflamatuar durumlar ve cilt problemleri gibi birçok alanda bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmiştir.
Ekinezya türlerinin içeriğinde birçok biyoaktif bileşen bulunmaktadır. Biyoaktif bileşenlerine ek olarak bulunan bileşenleri flavonoitler, alkoloitler, hidrokarbonlar, fitosteroller, potasyum, magnezyum, demir, kalsiyum, alüminyum sülfat, klorür, karbonat, sodyum ve kalsiyum gibi mineraller ile A, C, E ve B vitaminleridir.
Ekinezya türleri merhem, ekstrat, kapsül, çay, şurup ve pastil şeklinde kullanılabilmektedir. Ekinezya preparatlarında genellikle E. Purpurea, E. Angustifolia, ve E. Pallida kullanılmaktadır. Bu preparatlar genel olarak iyi tolerasyonla ilişkilidir. Ekinezya öksürük, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı ve bakteriyel enfeksiyonlardan doğan diğer solunum yolları enfeksiyonlarını hafifletmek, immün sistem aktivasyonunu sağlamak ve zor yaraları kapatmak için kullanılabilirliğinden ötürü en popüler bitkisel takviyelerden biridir. Günümüze kadar yapılmış olan çalışmalar sonucunda Ekinezya türlerinin özellikle soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlarda olumlu bir etkisi olduğu bulunmuştur.
