Doktorsitesi.com

Erteleyicilik: Bilinçli Geciktirme mi, Duygusal Kaçınma mı?

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
10 Temmuz 202523 görüntülenme
Randevu Al
Erteleyicilik (procrastination), yapılması gereken bir görevin bilerek veya farkında olmadan geciktirilmesi olarak tanımlanır. Ancak bu durum sadece “zaman yönetimi problemi” değildir. Erteleme davranışı çoğu zaman duygusal kaçınma, yetersizlik hissi, mükemmeliyetçilik veya korkuya dayalı psikolojik bir savunmadır. Bu makalede ertelemenin derin psikolojik kökenleri, işlevsel olmayan düşünce kalıpları ve terapötik çözüm yolları ele alınacaktır.
Erteleyicilik: Bilinçli Geciktirme mi, Duygusal Kaçınma mı?

1. Ertelemenin Yüzeydeki Görünümü
Birçok birey, yapması gereken işlerin başına geçemez, başlasa bile tamamlayamaz ya da sürekli başka işlerle meşgul olur. Erteleyicilik zamanla hem performansı hem de özgüveni zedeler. Özellikle akademik, profesyonel ya da ilişkisel alanlarda ciddi aksamalar yaratabilir.

2. Duygusal Kaçınma Olarak Erteleme
Ertelemek çoğu zaman duygusal rahatsızlıktan kaçma biçimidir. Görevle ilgili şu duygular tetikleyici olabilir:
- Yetersizlik
- Sıkılma
- Başarısızlık korkusu
- Reddedilme endişesi
- Eleştirilme korkusu
Bu duygulara maruz kalmamak için zihin, görevi “ertelenecek bir şey” olarak kodlar ve kısa vadeli rahatlık sağlar.

3. Mükemmeliyetçilik ve Erteleyicilik
Bazı bireylerde erteleme davranışı, “kusursuz yapamam, o halde hiç yapmayayım” şeklinde işler. Bu bireyler için eksik, hatalı ya da sıradan olmak kabul edilemezdir. Mükemmeliyetçilik, hareketsizliğe yol açan bir içsel baskı oluşturur.

4. Erteleyici Kişilik Özellikleri
- Karar verme güçlüğü
- Hızlı sıkılma
- Geç başlama – panikle tamamlama alışkanlığı
- Kendi potansiyelini sabote etme eğilimi
- Öz düzenleme sorunları

5. Terapötik Müdahaleler
Erteleme davranışı sadece bir alışkanlık değil, çoğu zaman bir savunma mekanizmasıdır. Bu nedenle terapi sürecinde hem duygu düzenleme hem davranışsal aktivasyon çalışmaları önemlidir:
- Düşünce-duygu-davranış döngüsünü keşfetmek
- Küçük hedefler ve düşük beklentili başlangıçlar planlamak
- “Beş dakikalık başlama” tekniği ile direnç eşiğini kırmak
- Öz-şefkatli iç konuşma geliştirmek
- Duygusal kaçınmaya değil, duyguyla temasa odaklanmak

6. İçsel Eleştirmenle Yüzleşmek
Erteleyici bireylerde içsel eleştirmen oldukça güçlüdür. “Yine yapamadın”, “Tembelsin”, “Hiçbir şeyi başaramazsın” gibi içsel söylemler duygusal olarak felç edici olabilir. Terapist, bu iç sesi fark ettirerek yerine daha gerçekçi ve şefkatli bir iç diyalog yerleştirmeye çalışır.

Sonuç olarak, ertelemek sadece bir alışkanlık değil; kişinin kendini koruma, kaçınma ve baş etme şeklidir. Psikoterapi bu davranışı suçlamadan, anlayarak ve dönüştürerek ele alır. Her ertelenen şeyin altında duyulmamış bir duygu, karşılanmamış bir ihtiyaç vardır. 

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.