Çocuklarda Kaygı Bozuklukları ve Aile Temelli Müdahaleler

Çocuklarda kaygı belirtileri şunlar olabilir:
- Okula gitmek istememe
- Karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı
- Ayrılık kaygısı ve ebeveyne yapışma davranışı
- Aşırı huzursuzluk veya içe kapanma
- Uyku sorunları
- Yeni durumlara aşırı tepki
Kaygı bozukluklarının gelişimsel temelleri; ebeveyn tutumları, çevresel stres faktörleri,
travmatik yaşantılar ve biyolojik yatkınlıkla ilişkilidir. Aşırı koruyucu ebeveynlik, çocuğun
kendi başına baş etme becerisini zayıflatır. Eleştirel veya cezalandırıcı bir ortam ise çocukta
“yetersizlik” ve “tehlike” şemalarını tetikler.
Aile temelli müdahalelerde amaç, yalnızca çocuğun kaygısını azaltmak değil; aynı zamanda
aile içi iletişimi güçlendirmek, baş etme becerilerini öğretmek ve ebeveyn tutumlarını
düzenlemektir.
Etkin aile temelli yaklaşımlar:
1. **Bilişsel-Davranışçı Aile Eğitimi:** Düşünce-duygu-davranış döngüsü öğretilir.
2. **Model Olma:** Ebeveyn, çocuğa sakinliği ve problem çözmeyi model olarak gösterir.
3. **Maruz Bırakmanın Desteklenmesi:** Çocuğun korktuğu durumlara aşamalı olarak
yaklaşması sağlanır.
4. **Duygu Koçluğu:** Duyguları isimlendirme ve düzenleme becerisi geliştirilir.
Terapide ebeveynle çalışmak çoğu zaman zorunludur. Çünkü çocuk kaygısını düzenlerken
ihtiyaç duyduğu güveni aile ortamından alır. Aile yapısı değiştikçe çocuğun kaygı seviyesi de
belirgin şekilde azalır.
Sonuç olarak çocuklarda kaygı bozuklukları, yalnızca bireysel bir sorun değil; aile
sisteminin duygusal dengesiyle ilişkili bir süreçtir. Doğru müdahalelerle hem çocuk hem aile
daha sağlıklı bir baş etme kapasitesine ulaşabilir.

