Toksik Arkadaşlıklar: Sessizce Yıpratan İlişkiler

Toksik arkadaşlıklar çoğu zaman fark edilmesi zor ilişkilerdir. Bu ilişkilerde fiziksel bir şiddet ya da açık bir çatışma olmayabilir. Ancak kişi, bu arkadaşlığın içinde kendini sürekli suçlu, yetersiz ya da değersiz hisseder. İlişki bittikten sonra bile zihinsel yorgunluk devam edebilir.
Toksik arkadaşlıkların temel özelliği duygusal dengesizliktir. Bir gün çok yakın, ertesi gün mesafeli olunabilir. Karşı tarafın ruh haline göre ilişkinin seyri değişir. Bu belirsizlik, kişiyi sürekli tetikte tutar ve duygusal olarak yorar.
Bu tür ilişkilerde sıklıkla sınır ihlali görülür. Kişinin zamanı, enerjisi ve duyguları sürekli talep edilir. “Hayır” demek zorlaşır çünkü karşı tarafın kırılmasından ya da tepki göstermesinden korkulur. Zamanla kişi kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atar.
Toksik arkadaşlıkların bir diğer belirgin özelliği pasif-agresif davranışlardır. Alaycı yorumlar, küçümseyici şakalar ya da dolaylı suçlamalar sık görülür. Bunlar açık bir saldırı gibi görünmese de kişinin benlik algısını zedeler.
Bu ilişkiler neden sürdürülür? Çünkü çoğu zaman kişi bu durumu normalleştirmiştir. Özellikle çocukluk döneminde sınırları ihlal edilen bireyler, yetişkinlikte de benzer ilişkilere daha toleranslı olabilir. “Böyle idare ediyorum” düşüncesi, sağlıksız bağları uzatır.
Toksik arkadaşlıklar, özgüveni sessizce aşındırır. Kişi zamanla kendini daha az ifade eder, daha çok uyum sağlamaya çalışır. İlişki bittiğinde ise suçluluk hissi yaşanabilir. Oysa sağlıklı ilişkiler kişiyi tüketmez, destekler.
Bu tür ilişkilerden çıkmak zorlayıcı olabilir. Ancak sınır koymak, mesafe almak ya da ilişkiyi sonlandırmak ruh sağlığı açısından koruyucudur. Gerçek dostluk, kişinin kendisi olabildiği ilişkidir.

