TARİHÇESİ VE ÖZELLİKLERİ :

Sarı kantaron bitkisinin latince adı Hypericum perforatum L. ingilizce adı ise St. John’s Wort‘tur. Kantaron Otu, tarla, yol ve orman kıyılarında, tepelerde ve çayırlarda Temmuz’dan Eylül’e kadar çiçeklenen ve ülkemizde, sari kantaron, kan otu, kılıç otu, mayasıl otu ve yaraotu gibi yöresel adlara da sahip olan şifalı bir bitkidir.

Avrupa’da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisine yardımcı olarak kullanılan, Amerika’da da oldukça popüler bir bitki türüdür.

Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedaviye yardımcı olarak kullanılırdı.

Bitki eski Yunan ve Roma medeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.

FAYDALARI

Anksiyete bozukluklarının;Korku, endişe, kaygı, umutsuzluk, umursamazlık ve çaresizlik duygularının giderilmesine,

Uykusuzluk ve fazla uyuma problemlerinin giderilmesine,

Kronik yorgunluk sendromunda ve menopoz dönemindeki sıkıntı, stres ve gerginliklerin giderilmesine,

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mikropları öldürmeye, yara ve yanıkların iyileşme sürecini hızlandırmaya,

Bağırsak parazitlerini dökmeye ve balgam sökmeye yardımcı olur.

Kuvvetli bir sakinleştirici, doğal antidepresan olarak kabul edilir.