Sessiz Stres Tepkileri: Bedensel Belirti Gösteren Ancak Sözel Olarak İfade Edilmeyen Psikolojik Yük

Stresin Bedende İfadesi
Stres yanıtı, hipotalamus-hipofiz-adrenal (HHA) aksı üzerinden düzenlenir. Algılanan tehdit durumunda kortizol ve adrenalin salınımı artar. Bu sistem kısa vadede hayatta kalmayı desteklerken, kronik olarak aktive olduğunda bedensel sistemler üzerinde yıpratıcı etkilere yol açabilir.
Sessiz stres yaşayan bireylerde sık görülen belirtiler arasında kas gerginliği, baş ağrıları, mide-bağırsak problemleri, çarpıntı ve sürekli yorgunluk hissi yer alır. Bu belirtiler çoğu zaman yalnızca tıbbi açıklamalarla ele alınır; ancak psikolojik köken gözden kaçabilir.
Duygusal Bastırma ve Bedenselleştirme
Duygusal bastırma, bireyin yaşadığı duyguları bilinçli ya da bilinçdışı olarak ifade etmemesidir. Bastırılan duygular ortadan kaybolmaz; yalnızca ifade kanalı değiştirir. Bu noktada bedenselleştirme süreci devreye girer.
Araştırmalar, duygusal farkındalığı düşük bireylerde psikosomatik belirtilerin daha sık görüldüğünü göstermektedir. Bu bireyler genellikle ne hissettiklerini bilmediklerini ifade ederken, bedenleri yoğun sinyaller vermeye devam eder.
Klinik Görüşmede Sessiz Stresin Fark Edilmesi
Klinik ortamda sessiz stres tepkilerinin fark edilmesi, doğru değerlendirme açısından kritik öneme sahiptir. Danışan sözel olarak kaygı bildirmese bile beden dili, duruşu, nefes alışverişi ve somatik şikâyetleri önemli ipuçları sunar.
Bu noktada klinisyenin bedensel belirtileri küçümsememesi, psikolojik anlamlandırmayı nazikçe açması ve danışanın beden farkındalığını artırması önemlidir.
Sonuç
Sessiz stres tepkileri, psikolojik yükün en az fark edilen ancak en yaygın görülen biçimlerinden biridir. Beden, ifade edilemeyen duyguların taşıyıcısı hâline gelir. Bu nedenle psikolojik değerlendirmelerde yalnızca sözel anlatıya değil, bedensel ipuçlarına da dikkat edilmesi gerekir.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
Psikolog Cansu Hatice Karcıoğlu

