Doktorsitesi.com

Psikolojik şiddet nedir?

Klinik Psikolog Damla Kankaya
Klinik Psikolog Damla Kankaya
9 Ekim 202468 görüntülenme
Randevu Al
Duygusal ilişkilerde çok yaygın olarak bilinen psikolojik şiddet, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını hedef alan, fiziksel izler bırakmasa da bireyin ruh sağlığı üzerinde derin yaralar açabilen bir şiddet türüdür. Somut olarak görünmeyen ancak psikolojik şiddete maruz kalan kişinin kendine olan güvenini, benlik saygısını ve duygusal dengesini yıkıcı bir biçimde etkileyen bir şiddet türüdür. Somut bir gerçeklik olmadığında kaynaklı fark edilmesi de bir o kadar zordur.
Psikolojik şiddet nedir?

Psikolojik şiddet nedir?

Duygusal ilişkilerde çok yaygın olarak bilinen psikolojik şiddet, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını hedef alan, fiziksel izler bırakmasa da bireyin ruh sağlığı üzerinde derin yaralar açabilen bir şiddet türüdür. Somut olarak görünmeyen ancak psikolojik şiddete maruz kalan kişinin kendine olan güvenini, benlik saygısını ve duygusal dengesini yıkıcı bir biçimde etkileyen bir şiddet türüdür. Somut bir gerçeklik olmadığında kaynaklı fark edilmesi de bir o kadar zordur.

 

Psikolojik şiddet uygulayan insanların zemininde ne yatar, hangi psikolojik ve patolojik rahatsızlıkları barındırır?

Psikolojik şiddet uygulayan bireylerin zemininde çeşitli psikolojik faktörler veya geçmiş deneyimler yatmaktadır. Bunlardan birkaçına örnek verecek olursak başta bireylerin güç ve kontrol ihtiyacı yer almaktadır. Bu bireyler başkaları üzerinde güç gösterisi yaparak karşısındaki mağduru kontrol altına alır ve kendini daha güçlü hissederler. Ek olarak bu bireyler temelde kendi duygusal ve psikolojik zayıflıklarını başkalarına yansıtarak üstün gelme eğilimindedir, bu nedenle de yüksek bir iç çatışmaya sahiptirler, başkalarını aşağılayarak veya küçümseyerek kendi yetersizlik duygularını bastırmaya çalışırlar. Burada mağdur, bireyin kendi yetersizlik ve iç çatışmalarında tampon görevi görür. Bir diğer örnek sebepte bu bireylerin geçmiş yaşantılarında travmatik ve negatif deneyimlerin olduğu saptanmıştır. Çocukluk dönemlerinde ya da geçmiş ilişkilerinde maruz bırakıldıkları şiddet, ileriki yaşantılarında ‘’artık kontrol bende’’ hissiyatı ve düşüncesiyle benzer davranışları sergilemelerine neden olabilmektedir. Bazı kişilik bozuklukları da psikolojik şiddet uygulayan bireylerin zemininde yer almaktadır örneğin Borderline Kişilik Bozukluğu, Narsistik Kişilik Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluğu gibi bazı patolojik veya psikiyatrik rahatsızlıklar psikolojik şiddet uygulama eğilimini arttırabilir. Bu bireyler yine kendi hayal kırıklıklarıyla baş edemez ve sorunluluğu karşı tarafa yükleyerek, onları suçlayarak içsel olarak rahatlamaya çalışırlar.

 

Psikolojik şiddet uygulayan insanlar değişir mi?

Bu soru ise bir diğer akla gelen ve cevabı oldukça karmaşık bir sorudur. Öncelikle bu bireylerin değişimi için başta kişinin bu durumun farkında olması, bu davranışın normal olmadığının bilincinde olması gerekir. Bireylerin değişime açık olması ve daha sağlıklı ilişkiler kurmak için gelişmeye ve değişmeyi istemelidirler. Bunlar dışında ise bireyin psikolojik bir destek alması şarttır, terapi yoluyla bu davranışların altında yatan sebepler keşfedilerek bireyin düşünce kalıpları gerektiği yerde değiştirilerek daha sağlıklı davranışlar sergilemesine yardımcı olur. En önemlisi ise bu süreçlerde aile, arkadaşlar ve sosyal çevrenin tüm bu süreçlerde bireye umutla ve sabırla destek olmasıdır. Bireye yargılayıcı, eleştirel bir tutumla yaklaşmak yerine, bu durumun kabul ve kararlılığın ardından geçici bir süreç olduğuna ikna ederek destekleyici bir tutum sergilenmelidir. Bu sebepler göz önünde bulundurularak, her birey farklı ve biricik olduğundan kaynaklı iyileşme sürecindeki hız ve başarı kişiden kişiye değişmektedir.

Konuyla alakalı yapmış olduğum, duygusal ilişkilerde psikolojik şiddet araştırmamda, kadın ve erkeklerde psikolojik şiddete maruz kalınmasını araştırdım. 54 katılımcının eşlik ettiği araştırmamda %74 kadın, %26 erkek katılımcı bulunmakta. Göze çarpan verilere örnek verecek olursak katılımcıların %42,6’lık kısmı ilişkilerinin zarar görmemesi adına partner isteği üzerine çevrelerindeki kimselerle bağlarını kopartmakta, bu bir yandan kişinin çevresinden soyutlanmasına diğer yandan ise partnere bağlılığı arttıran bir etken olarak psikolojik şiddet türleri arasına girmektedir. Katılımcıların %40,7’lik bir kısmı ise partnerlerine göre hep suçlu olan taraftalar, bu psikolojik şiddet türü ise mağdur tarafta sürekli olarak kendi suçlu görmekle beraber gelen bir değersizlik ve özgüven kaybına sebep olacaktır. Katılımcıların %46,3’lük bir kısmı ise partnerinin hoşuna gitmeyen bir durumla karşılaşıldığında partnerleri, kendileriyle veya vermiş oldukları ilgiyle cezalandırıyor bu da psikolojik şiddet uygulayan kişiye duygusal bir bağımlılık yaratmakta.

 

Psikolojik şiddet önlenebilir mi?

Psikolojik şiddet, aile içinde, iş yerinde ya da duygusal ilişkilerde meydana gelebilir ve çoğu zaman uzun bir süre fark edilemez. Bu nedenle bu tür bir şiddeti önlemek için öncelikli olarak bireylerin psikolojik şiddeti tanımaları ve bu durumun farkında olmaları gerekir. Ancak ve ancak sorunu görme, tanıma ve farkındalıkla önüne geçebilir.

 

Uzman Klinik Psikolog Damla KANKAYA SÜNTEROĞLU

Yazan: Psikolog Öğrencisi Merve Demirtaş

Etiketler

psikolojik şiddet nedirPsikolojik Şiddet

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Klinik Psikolog Damla Kankaya

Uzm. Psk. Damla KANKAYA, Almanya doğmuştur . PsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Merkezi`nin İstanbul ve Antalya şubelerinin kurucusudur.
Lisans öncesi eğitimini (ilk, orta ve lise) Nürnberg'de tamamlamıştır. Ardından başlamış olduğu Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümünden "Onur Öğrencisi" olarak mezun olmuş ve Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince birçok ulusal kongre ve üniversite seminerlerine katılım göstermiştir. Birçok sosyal sorumluluk projesinde ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Kulübünde asil üye olarak aktif görev yapmıştır. Ve Lisans eğitimi sırasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Sana Klinik Hastanesi (Almanya) stajyer psikolog olarak birçok kurum ve hastanede staj yapmış ve kendini geliştirmeyi hedeflemiştir.
Mezuniyetini takiben aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış ve "Klinik Psikolog" olarak yüksek lisans derecesini tamamlamış ve "Evli bireylerde Cinsel Doyum Ve Aldatma Eğiliminin İlişkisi" adlı tez çalışmasını yayınlamıştır. Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programının Tez aşamasındadır.
2014 yılında Özel Olimpos Hastanesi- Antalya'da Psikolog olarak görev yapmıştır. Kurumsal Şirketlere yönelik Endüstriyel Psikoloji alanında danışmanlık vermektedir. Birçok Yurtiçi ve Yurtdışı Eğitimlerde Sunum ve Kongrelere Konuşmacı ve katılımcı olarak çalışmalarına devam etmektedirPsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Danışmanlık Merkezi’nde yetişkinlere yönelik; Bireysel, Cinsel, Aile ve Çift Terapileri alanlarında hizmet sunmaktadır. İyi derecede Almanca, İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Türk Psikologlar Derneği (TPD) üyesidir.
Ayrıca lisans eğitimi esnasında, Goodenough Harris Bir İnsan Çiz Testi, Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi, Luisa Duss Psikanalitik Öykü Tamamlama Testi, Peabody Resim- Kelime Testi, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Kent E.G.Y Testi, Catel 2A Zeka Testi, Cinsel Terapi Eğitimi, MMPI, WISC-R, BDT Eğitimi (Prof. Dr. Hakan TÜRKÇAPAR) , Temel Hipnoz ve İleri Hipnoz Eğitimi (Dr.Mehmet KARAV),Rorschach Eğitimi (Prof. Dr. Kadir ÖZER) ve Aile ve Çift Terapisi Eğitimlerini tamamlamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.