Şimdi sizinle bir hayal kuralım istiyorum...
Sizi buradan alıp; daha önce hiç gitmediğiniz, dilini bilmediğiniz, orada yaşayan insanların neye benzediğini tecrübe etmediğiniz, yemeklerini tatmadığınız bir ülkeye götürüyoruz. Burası sizin için tamamen yabancı; evinizden uzaktasınız. Hiç tanımadığınız bir ‘dev’ , elinizden tutup sizi çok güvendiğiniz yakınınızdan ayırmaya çalışıyor. Kulağa nasıl geliyor?...
İşte okula ilk kez başlamak da bir çocuk için bu yabancı ülkeye adım atmaya benziyor. Bu yeni tecrübe, içinde heyecan da barındırsa çoğu çocuk için güvenli limanından ilk ayrılışı oluyor. Çocuğun terk edilmişlik hissiyle baş etmesi için; öncelikle öğretmenine ve çevreye uyum sağlaması, sonrasında o gruba ait olduğunu bilip, sevildiğini hissetmesi gerekiyor. Ancak bu iki adımın sağlıklı atılmasının ardından, çocuğumuz da çevresini keşfetmeye başlıyor.
Bağlanma Odaklı Okula Uyum Programı (BOOPE) ile amaçlanan; çocuğun, ebeveyni ve öğretmeni tarafından psikososal olarak desteklenerek, yaşadığı stresin krize, sonrasında ise travmaya dönüşmesini engellemek ve okula uyumunu kolaylaştırmaktır. BOOPE programına göre; ebeveynlerin oryantasyon sürecinde dikkatini sadece kendi çocuğuna vermesi, ayrılmaya zorlamaması, liderliği ele alarak kısa açıklamalar yapıp çocuğunun duygularını ön planda tutması, çocuğa güven vererek ve okul sonrası planlamalar yaparak (örneğin; şimdi seni okula bırakıyorum, sen ikindi kahvaltını yaptıktan sonra seni gelip alacağım; sonrasında seninle birlikte o çok sevdiğin dondurmacıya gideceğiz, vb) uzaklaşması beklenir. Unutmayın ki; sizin ve çocuğunuzun bir miktar kaygı duyması doğaldır ama uygun destekle okula uyumunu sağlamak bizim elimizdedir:)
