Travma sonrası stres ve akut stresin farkı nedir? belirtileri ve nedenleri nelerdir?

Travma sonrası stres ve akut stresin farkı nedir? belirtileri ve nedenleri nelerdir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu nedir?

Kişinin aşırı bir travmatik stresle karşılaşmasından, yaşamasından ya da duymasından sonra ortaya çıkan bir sendromdur. Kişi bu yaşantı karşısında korku ve çaresizlikle tepki verir, aynı olayı sürekli olarak yeniden yaşar ve travmayı hatırlamaktan kaçınmaya çalışır. Örneğin; çok ağır bir trafik kazası geçirdikten sonra kişi olayı sanki o anı yaşıyormuşcasına hisseder ancak hatırlamaktan kaçınır. Bu belirtiler en az bir ay devam ederse ve kişinin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkileyen bir kaçınma hali almaya başlarsa travma sonrası stres bozukluğundan söz edilebilir.

Kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla görülür, özellikle de genç erişkenlerde daha yaygındır. Tarihsel olarak erkeklerdeki travma şekli en fazla savaşlarla ilgili kadınlarda ise tecavüzle ilgilidir.

Akut Stres Bozukluğu nedir?

Travma sonrası stres bozukluğundan en büyük farkı belirtilerin travmatik olaydan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkması ve bozukluğun en az 2 gün en fazla 4 hafta sürmesidir. Kısaca iki bozukluk arasındaki en önemli fark zamanlamadır.

TSSB ve ASB’nun nedenleri nelerdir?

Stres yaratan durum

Stres yaratan durum hem akut stres bozukluğunun hem de travma sonrası stres bozukluğunun nedenlerinden biridir. Ancak her stres yaratan durumu yaşayan kişi bu bozukluklara sahip olmaz. Kişide önceden var olan biyolojik ve psikososyal etkenler ile travmadan önce ve sonra gelen olaylar da bu iki bozukluğun ortaya çıkmasında etkendir.

Biyolojik etkenler

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki travma sonrası stres bozukluğu saptanan kişilerde beyindeki bazı nörotransmiterler farklı çalışmaktadır. Bunların başında hipotalamus-hipofiz-adrenalin arasındaki aktivite ve noradrenalin salgısındaki değişiklikler gelmektedir.

Psikodinamik etkenler

Psikanalitik modele göre önceden çocuklukta yaşanmış ve çözülmemiş bir olay daha ileri yaşlarda yaşanan travmatik bir olaya tepkiyi tetiklemektedir. Çocukluk çağındaki travmanın yeniden canlanması baskılama, inkar ve reaksiyon geliştirme gibi savunma mekanizmalarının kullanılmasıyla sonuçlanır.

Bilişsel-davranışsal etkenler:

Bilişsel model, bu bozukluktan etkilenen insanların bozukluğu ortaya çıkaran travmayı işleyelemediklerini ve rasyonalize edemediklerini ileri sürmektedir. Bu kişiler stresi yaşamaya devam ederler ve kaçınma tekniklerine başvurarak olayı tekrar yaşamaktan kaçınmaya çalışırlar.

Davranışsal modele göre travma klasik koşullanma vasıtasıyla koşullu bir uyaranla (örneğin olay anında ortamdaki koku, ses, renkler, vs.) eşleşmiştir.

TSSB’ nin Belirtirleri

Kişi ağır bir travma yaşamış veya tanık olmuştur

Kişi aşırı korku, çaresizlik ya da dehşet yaşamıştır

Travmaya eşlik etmiş olan uyaranlardan sürekli kaçınma ve genel tepki gösterme düzeyinde azalma

Artmış uyarılmışlık belirtilerinin sürekli olması

Travmatik olayın sürekli yaşanması

Olayı sık sık rüyada görme

Olayı çağrıştıran uyaranlarla karşılaşınca sıkıntı duyma

Travmayla ilgili konuşmaktan kaçınma

Travmayla ilgili yerlerden kişilerden kaçma

Travmanın önemli bir yönünü anımsayamama

İnsanlardan uzaklaşma

Bir geleceği kalmadığı duygusunu yaşama

Uyku zorluğu

Öfke patlamaları

Konsantrasyon eksikliği

Aşırı irkilme tepkisi

1 aydan fazla sürmesi

Sosyal hayatın etkilenmesi örneğin ise gidememe

ASB’nun Belirtileri

Kişi ağır bir travma yaşamış veya tanık olmuştur.

Kişi aşırı korku, çaresizlik ya da dehşet yaşamıştır

Hissizlik, dalgınlık, duygusuzluk

Çevreyle ilgili farkındalıkta azalma

Gerçeklikten uzaklaşma

Travmayla ilgili önemli anların hatırlanamaması

Travmatik olayı yeniden yaşama (rüyalar, düşünceler, illüzyonlar, vs)

Travmaları hatırlatan uyaranlardan kaçma

Belirgin anksiyete

Sosyal hayatın etkilenmesi örneğin ise gidememe

En az 2 gün en fazla 4 hafta sürer ve olaydan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkar.

Bu makale 2 Kasım 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Ömürcan Bozkuş

Uzm. Psk. Ömürcan Bozkuş, Dört yıllık psikoloji lisans eğitimini onur derecesi ile tamamlayıp “Psikolog” unvanını aldı. Üniversitedeyken birçok etkinlik, seminer, eğitime katıldı; dinleyici, konuşmacı ve koordinatör oldu. Özel klinik, kamu ve derneklerde uzun süren stajlar yaptı. Bunlara ek olarak üniversitede yarı zamanlı idari personellik yaptı. Lisanstan sonra Klinik Psikoloji ve Psikoloji yüksek lisans programlarına başladı. Klinik Psikoloji'yi “Borderline Kişilik Bozukluğunda Şema Terapi Uygulamaları” adlı projesiyle tamamlayıp “Klinik Psikolog” oldu. Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR Terapisi, Bütüncül Psikoterapi ve Şema Terapisini alanında ileri gelen klinisyenlerden öğrendi. Dünya Psiko-Onkoloji Birliği(IPOS) onaylı Psiko-Onkoloji Eğitimi aldı.  Kliniklerde yoğun olarak panik atak, anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif bozukl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
twitter
Etiketler
Travmatik
Uzm. Psk. Ömürcan Bozkuş
Uzm. Psk. Ömürcan Bozkuş
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube