Kendi Değerini İlişkiye Bağlamak: Duygusal Bağımlılık

Duygusal bağımlılık, kişinin öz değerini partnerinin sevgisine ve ilgisine bağlamasıyla oluşur. Bu durum kişi için oldukça yorucudur çünkü ilişkideki küçük bir değişiklik bile yoğun kaygı, panik ve değersizlik hissi yaratır.
Duygusal bağımlı bireyler genellikle partneri kaybetme korkusuyla hareket eder. Partnerin ilgisini sürekli test eder, onay bekler, yalnızlığa tahammül edemez. Bu durumda ilişki sağlıksız bir hal alır.
Bu davranışın temelinde genellikle çocukluk döneminde yaşanan duygusal ihtiyaç eksikliği, reddedilme veya güvensiz bağlanma bulunur. Bu kişiler sevgiyi koşullu bir şey olarak öğrenmiş olabilir.
İlişkide duygusal bağımlılık şu belirtilerle kendini gösterir:
- Sürekli onay bekleme,
- Aşırı fedakârlık,
- Kaybetme korkusu,
- Partneri idealize etme,
- Kendi ihtiyaçlarını görmezden gelme.
Bu döngüyü kırmak için kişi öncelikle kendi öz değerini partnerden bağımsız şekilde inşa etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmanın yolları arasında kişisel ilgi alanlarını geliştirmek, sosyal çevreyi güçlendirmek, kendini tanımak ve bireysel terapiye başvurmak bulunur.
Sağlıklı ilişkide iki birey vardır, iki hayat vardır ve iki kişilik vardır. Duygusal bağımlılık ise bu sınırları siler. İlişkinin sürdürülebilir olması için bireyselliğin korunması şarttır.

