İsteklerin Ötesinde Güvenmek


Her isteğimizin mutlaka karşılık bulması gereken dönem, bebeklik (0–1 yaş) dönemidir. Bu evrede insan, yoğun bir ihtiyaçlılık hâliyle bakım verenin hem fiziksel hem de duygusal varlığına muhtaçtır. İsteklerini ifade etme biçimi ise belirli ve sınırlıdır.
Fakat yetişkin olduğumuzda sorunlarımızın temelinde, bu bebeklik hâlinin sürmesi yatar: sürekli istemek, istekleri erteleyememek, hızla tüketmek ve sabırsız davranmak...Oysa bu hâller bebeklikte doğal ve gerekli iken, yetişkinlikte her isteğimizin gerçekleşmesini beklemek, gerçekleşmediğinde eksik ve yetersiz hissetmek; varoluşsal bir boşluğun devam ettiğini ve tekâmülün duraksadığını gösterir.
Kimi zaman isteklerimiz karşılık bulmaz. Cemalnur Hocamız’ın verdiği örnek çok anlamlıdır: “Dört yaşındaki bir çocuk sırf ilacın şişesini sevdi diye ona o ilacı verir misiniz?”Biz de çoğu zaman, zahirde güzel gördüğümüz, bize iyi geleceğini sandığımız şeyleri ısrarla isteriz. Oysa batında, hem dünya hem de ukbamız için neyin hayırlı ve hikmetli olduğunu görebilecek derin bir bakışa sahip değiliz. Bir isteği ısrarla sürdürmek, aslında bir çocuğun kendisine zehir olacak ilacı şişesi için istemesine benzer. Yaradan bizim için hayırlı olmayanı bilir; çünkü O, Âlim’dir, Habîr’dir, Mukît’tir. Israr etmek, akışı bozar; olumsuz duyguların gölgesini artırır. Zamanla yaşam enerjisi düşmeye başlar.
Oysa hayatta en üretken olduğumuz zamanlar, çoğu kez isteklerimizin gerçekleşmediği zamanlardır. Çünkü bu hâlde, talep etmenin ve bunun için dua etmenin büyük bir enerjisi vardır. Bu enerjiyi farklı bir kanala yöneltebildiğimizde, ilahi plana güven duygusu harekete geçer. Ve Allah hiçbir güveni, hiçbir tevekkülü zayi etmez.
El-Âlim (ٱلْعَلِيم): Her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilen. Zahirde ve batında, gizlide ve açıkta olanı kuşatan ilim sahibi.
El-Habîr (ٱلْخَبِير): Kullarının iç dünyalarını, niyetlerini ve gizli duygularını en iyi bilen. Sadece davranışları değil, onların ardındaki niyetleri de kuşatan.
El-Mukît (ٱلْمُقِيت): Her varlığın rızkını, ihtiyacını ve varlığını devam ettirecek olanı veren. Kimi zaman istediğimizi değil, gerçekten ihtiyacımız olanı veren.