Doktorsitesi.com

Hipnozla Özgüven İnşası: Bilinçdışı Güç Kaynaklarıyla Çalışmak

Psk. Mustafa Cem Oğuz
Psk. Mustafa Cem Oğuz
9 Temmuz 202534 görüntülenme
Randevu Al
Özgüven, bireyin kendini değerli, yeterli ve etkili hissetmesiyle ilişkili temel bir psikolojik yapı taşıdır. Ancak birçok birey, çocukluktan gelen olumsuz inançlar, eleştirel iç sesler ya da travmatik yaşantılar nedeniyle özgüven problemleri yaşamaktadır. Hipnoz, bilinçdışı düzeyde çalışan bu içsel kalıpları dönüştürmek, bireyin özgüvenini yeniden inşa etmek için güçlü bir araç sunar. Bu yazıda, hipnozla özgüven çalışmasının temel mekanizmaları, yöntemleri ve terapötik etkileri ele alınacaktır.
Hipnozla Özgüven İnşası: Bilinçdışı Güç Kaynaklarıyla Çalışmak

1. Özgüvenin Bilinçdışı Temelleri:
Özgüven eksikliği, çoğu zaman bireyin kendisiyle ilgili bilinçdışı inançlarından kaynaklanır: “Yeterli değilim”, “Kimse beni sevmez”, “Başarısızım”. Bu inançlar çocuklukta içselleştirilmiş eleştirel ebeveyn seslerinden, okulda yaşanan aşağılanmalardan ya da sosyal karşılaştırmalardan kaynaklanabilir. Hipnoz, bu inançlara erişim sağlar ve yeniden yapılandırma sürecini başlatır.

2. Trans Halinde Telkinin Gücü:
Hipnoz sırasında bireyin bilinçdışı zihni telkinlere daha açıktır. Terapist, danışanın içsel kaynaklarını aktive edecek şu tür ifadeler kullanabilir: “Her nefeste gücünü hatırlıyorsun”, “İçinde doğuştan gelen bir yeterlilik var”, “Geçmişin seni tanımlamaz, sen kim olduğunu şimdi seçiyorsun.” Bu telkinler bireyin içsel sesini dönüştürmeye başlar.

3. Güçlü Anıların Canlandırılması:
Hipnozda birey geçmişte yaşadığı başarılı, güçlü ya da takdir gördüğü bir anıya götürülür. Bu anı zihin gözünde detaylandırılır, duygular yoğunlaştırılır ve birey bu deneyimi içselleştirir. Bu süreç, “ben yapabilirim” duygusunu bilinçdışı düzeyde pekiştirir.

4. Olumsuz İnançların Nötralize Edilmesi:
Bazı hipnotik tekniklerde, danışanın kendisiyle ilgili olumsuz inançları bir nesneye yüklemesi istenir: “Bu taş, bana sürekli ‘başaramazsın’ diyen inanç.” Daha sonra bu nesne sembolik olarak dönüştürülür ya da bırakılır. Bu tür metaforik çalışmalar, zihinsel değişimi kolaylaştırır.

5. Güç Kaynaklarıyla Tanışmak:
Hipnozda birey, içsel “güç figürleriyle” tanıştırılabilir. Bu bir hayali karakter (örneğin içsel mentor), geçmişten bir kahraman figürü ya da bireyin kendi yetişkin versiyonu olabilir. Bu figür, danışana güç, bilgelik ve şefkat aktarır.

6. Oto-Hipnoz ve Günlük Destek:
Terapist, danışana kendi kendine hipnoz yapmayı öğretir. Özgüven telkinlerini içeren ses kayıtları, sabah-akşam oto-telkin çalışmaları ve aynada göz teması ile yapılan “ben yeterliyim” uygulamaları sürecin devamlılığını sağlar.

7. Terapötik İlişkinin Gücü:
Hipnotik çalışmalarda terapist ile kurulan güvenli bağ, özgüvenin yeniden inşasında kilit rol oynar. Danışan, terapist tarafından görülme, kabul edilme ve değerli bulunma deneyimini yaşadıkça kendi değerine dair inancı güçlenir.

Sonuç olarak, hipnozla özgüven çalışması bireyin bilinçdışı katmanlarında köklü dönüşüm sağlar. Bu, sadece semptomatik iyileşme değil; bireyin kimlik algısında, seçimlerinde ve sosyal ilişkilerinde derin bir değişim yaratır. Özgüven yeniden inşa edilebilir ve hipnoz bu yolda güçlü bir terapötik araçtır.

Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Yazar Hakkında

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz, 1983 yılında Ankara’da doğmuştur. Psikoloji alanındaki eğitimini tamamlayarak Türkiye’de pedagojik diplomaya sahip nadir uzmanlardan biri olmuştur. Genel psikoloji alanında yüksek lisans yapmış, eğitim sürecinde okul, huzurevi ve hastane gibi farklı kurumlarda stajlar gerçekleştirmiştir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.