Behram Danış, ‘’ Cildin temel görevlerinden birisi, vücudu dış ortamdaki etkilere karşı korumaktır. Cilt vücuda; virüs, bakteri, kimyasal madde gibi zararlı yapıların girmesini engeller. Ayrıca cilt; vücut sıcaklığının düzenlenmesinde, sıvı ve nem dengesinin sağlanmasında, zararlı güneş ışınlarından korunmada görev alan bir organdır. Bunlara ek olarak cilt, vücuda dış ortamdan gelen darbelere karşı tampon rolü üstelenerek iç yapıların zarar görmesini engeller. Cilt sağlığını etkileyen pek çok faktör bulunur. Kişinin genetik yapısı, yaşı, hormon düzeyleri ve iktiyozis benzeri genetik rahatsızlıkları; cilt sağlığına etki eden durumlardır. Bunların yanı sıra cilde etki eden dış faktörler de vardır. Örneğin hava durumu, kimyasal toksinlere maruziyet, beslenme bozuklukları, zararlı güneş ışığına maruz kalma gibi durumlar da cilt sağlığına etki eder. Cilt sağlığına etki eden dış faktörler genellikle değiştirilebilir ya da önlenebilir durumlardır. Bu nedenle sağlıklı bir cilde sahip olmak isteyen kişiler bu faktörleri kontrol ederek cilt sağlıklarına olumlu katkıda bulunabilir. Cilt sağlığı üzerinde oldukça etkili olan ve etkileri kolayca önlenebilen durumlardan birisi de şüphesiz ki hava koşullarıdır.’’ diye ifade etti.
Hava Koşulları Cildimizde Ne gibi Etkiler Yapıyor?
Hem sıcak hem de soğuk hava, cilt üzerinde olumsuz etki gösterir. Soğuk havalar; cildin neminin azalmasına neden olur ve ciltte kuruma yapar diye kaydeden Dr. Behram Danış, ‘’ Yine kış aylarında sıklıkla karşılaşılan rüzgarlı havalar da ciltte kurumaya yol açar. Kuruyan ciltte; kızarıklık, çatlama, soyulma, pul pul dökülme gibi pek çok istenmeyen durum ortaya çıkabilir.Sıcak havalarda artan nem ve sıcaklıkla birlikte terleme artar. Artan terleme ( kaşıntı nedeni ile ) özellikle yağlı ciltlerde sivilce oluşumuna sebep olur. Yine sıcak havalarda ter bezlerinin tıkanması ve terin vücut dışına atılamaması sonucu isilik adı verilen durum ortaya çıkar. İsilikte; cildin özellikle katlantı bölgelerinde pişiğe ve küçük kırmızı kistler oluşur. Güneş ışınları da cilt problemleri için risk oluşturan bir diğer durumdur. Güneş ışınları, hava sıcaklığından bağımsız olarak cilt üzerinde etki gösterse de risk yaz aylarında daha fazladır. Güneş ışınlarının cilt üzerinde zararlı etkisi olan iki türü Ultraviyole A ve Ultraviyole B’dir. UVA; cildin alt dokularına kadar nüfuz ederek kırışıklık, ekren yaşlanma ve güneş lekelerinin oluşmasına neden olur. UVB ise cildin daha üst dokularına etki ederek güneş yanığı gibi durumların oluşmasından sorumludur.’’ diye kaydetti.
Hava Koşullarının Cildimiz Üzerindeki Etkileri için Neler Yapılabilir?
Dr. Danış, ‘’Hava şartlarındaki değişimin cilt üzerindeki etkisi çeşitli uygulamalarla azaltılabilir ve hatta önlenebilir. Soğuk havalarda cildin kaybettiği nemi yerine koymak için düzenli olarak nemlendirici kullanılmalıdır. Soğuğa bağlı ciltte ciddi derecede çatlak, kızarıklık oluşursa bir doktora başvurulabilir ve ilaç içeren kremler kullanılarak daha hızlı iyileşme sağlanabilir. Sıcak havalarda ciltteki yağlanmayı azaltmak için cilt temizleyiciler kullanılabilir. Temizleyici kullanımında dikkat edilmesi gereken nokta bu ürünlerin cildin güneş ışınlarına olan hassasiyetini artırabileceğidir. Bu nedenle temizleyiciler gece kullanılmalı veya gündüz cilde temizleyici kullandıktan sonra güneş koruyucu krem de uygulanmalıdır. Yüzünde daha önce cilt kanseri yaşayanlar, leke veya benleri olanlar ayrıca tatil dönemini geçirmek isteyenler zararlı güneş ışınlarından korunmak için dışarı çıkmadan önce güneş koruyucu krem kullanılması gerekir. Kremin hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruyucu olmasında dikkat edilmelidir. Güneş kremi uygulaması, güneşte kalınan her iki saatte bir yenilenmeli ve kreme ek olarak gözlük, özellikle şapka gibi koruyucu giysiler de giyilmelidir.’’
