Doktorsitesi.com

Dikkatini Toplayamayan Çocuk mu, Yoksa Aşırı Uyarılmış Bir Zihin mi?

Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk
Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk
16 Ekim 202514 görüntülenme
Randevu Al
Günümüzde pek çok ebeveyn, öğretmen ya da bakım veren, çocuklarının “dikkatini toplayamamasından” yakınmaktadır. Ancak bu davranışı sadece dikkat eksikliği olarak etiketlemek yerine, “acaba çocuğun zihni fazlasıyla mı uyarılmış?” diye sormak, çok daha derin ve şefkatli bir bakış açısı sunar.
Dikkatini Toplayamayan Çocuk mu, Yoksa Aşırı Uyarılmış Bir Zihin mi?

🧠 Zihin Neden Aşırı Uyarılır?

Çocuklar, doğaları gereği çevresel uyaranlara oldukça açıktır. Ancak özellikle son yıllarda;

Sürekli ekran maruziyeti (tablet, telefon, televizyon),

Yoğun akademik beklentiler,

Sosyal medya etkisi,

Yetersiz fiziksel aktivite,

Kalabalık ve gürültülü yaşam ortamları,

çocuğun sinir sisteminin aşırı uyarılmasına neden olmaktadır. Bu da onların dikkat, odaklanma ve duygusal düzenleme kapasitelerini zayıflatabilir.

🚨 Aşırı Uyarılmış Zihnin Belirtileri

Aşırı uyarılmış bir zihin şu şekillerde kendini gösterebilir:

Bir görev üzerinde uzun süre kalamama

Sık sık yer değiştirme ihtiyacı

Duygusal patlamalar veya öfke nöbetleri

Uykuya geçmede zorluk

Yüksek seslere, ışığa ya da kalabalığa karşı hassasiyet

Sürekli hareket hâlinde olma

“Sıkıldım” cümlesini çok sık kullanma

Bu belirtiler, sıklıkla dikkat eksikliği ya da hiperaktivite ile karıştırılabilir. Ancak esas sorun, çocuğun zihinsel olarak yorgun, gürültülü ya da sürekli tetikte bir hâlde olmasıdır.

🔍 Dikkat Eksikliği mi, Aşırı Yüklenmiş Beyin mi?

Bazen çocuk “dikkatini veremiyor” gibi görünse de, aslında zihni zaten fazla uyaranla doludur. Örnekle açıklarsak: Bilgisayarınızda 25 sekme birden açıksa, yeni bir sayfa açmaya çalıştığınızda sistem donar — çünkü zaten fazlasıyla meşguldür. Çocuk zihni de benzer çalışır.

Bu nedenle çocukta dikkat dağınıklığı gibi görünen durumlar aslında:

Anksiyete (kaygı),

Travma sonrası hassasiyet,

Duygusal ihmal veya aşırı beklenti,

Aşırı uyarana maruz kalma,

gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

🛠️ Çözüm Ne Değil?

Sürekli “daha çok çalış” demek

Ekranla oyalamak

“Dikkatini topla artık!” şeklinde uyarılarda bulunmak

Cezalandırmak veya kıyaslamak

Bunlar çocuğun stres seviyesini artırarak durumu daha da kötüleştirebilir.

🌱 Peki Ne Yapılabilir?

1. Uyaran Diyeti Uygulayın

Ekran süresini sınırlamak, sessiz ve sade ortamlar oluşturmak, doğa ile temas etmek (park, yürüyüş gibi) çocuğun sinir sistemini düzenlemeye yardımcı olur.

2. Bedensel Aktiviteyi Arttırın

Çocuklar hareket ederek öğrenir. Günlük fiziksel aktivite; dikkat, odak ve stres yönetiminde büyük rol oynar.

3. Yavaşlatıcı Rutinler Geliştirin

Günlük hayatta belirli ritüeller oluşturmak (örneğin aynı saatte uyumak, kitap okuma saati gibi) zihinsel dengeyi sağlar.

4. Duyguları Konuşun

“Bugün neler seni zorladı?”, “Bir şey seni rahatsız etti mi?” gibi sorularla çocuğun iç dünyasına dokunmak, duyguların boşalımını sağlar.

5. Profesyonel Değerlendirme Alın

Eğer belirtiler sürekli ve işlevselliği bozuyorsa, dikkat eksikliği mi, duyusal aşırı yüklenme mi, kaygı mı gibi farklılıkların ayırt edilmesi için bir uzmana başvurmak en sağlıklı yoldur.

💬 Son Söz

Bir çocuk “dikkatini toplayamıyorsa”, onu tembel, ilgisiz ya da yetersiz olarak etiketlemek yerine, şu soruyu sormayı deneyelim:

“Acaba bu çocuk değil de, zihni mi yorgun ve fazlasıyla meşgul?”

Özellikle çağımızda, çocukların dikkat dağınıklığının büyük bölümü aslında dikkat eksikliği değil, aşırı uyarılmış bir zihnin doğal tepkisidir. Bu farkındalıkla yaklaşıldığında, çocuklar daha sağlıklı bir şekilde desteklenebilir, daha iyi anlaşılabilir ve gelişimlerine uygun şekilde yönlendirilebilir.

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk

Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk

Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk lisans öncesi eğitimlerinin ardından, 2008 yılında Sakarya Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü onur derecesiyle tamamlamıştır.  

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.