Doktorsitesi.com

“DAHASI YOK MU?" SENDROMU

Klinik Psikolog Handan Horasan
Klinik Psikolog Handan Horasan
27 Mayıs 202523 görüntülenme
Randevu Al
Bir kuş, gökyüzünü kanatlarıyla ne kadar ölçebilir ki?
“DAHASI YOK MU?" SENDROMU

Bir adam, çok güzel bir kadına âşık olmuş. Methiyeler dizerek aşkını ilan etmeye karar vermiş. Kadın, uzun uzun dinledikten sonra gülümsemiş ve şöyle demiş:“Şu karşıdan kız kardeşim geliyor. O, benden çok daha güzel.”

Adam, bu sözleri duyar duymaz arkasını dönüp gelen kız kardeşe bakmış. O anda kadın, adamın ensesine sert bir şaplak indirivermiş ve demiş ki:“Daha güzelini duyduğun anda arkanı döndün. Sen, aşkın ne olduğunu dahi bilmiyorsun ki!”

İnsanların içinde bulunduğu duruma bir isim koymak bazen rahatlatıcı gelebiliyor. Genel olarak bir davranışı ya da hali istikrarlı bir şekilde devam ettirdiğimizde, zamanla bu durum kronikleşiyor.

Bazen bana soruyorlar: “En çok hangi tip hastalarla çalışıyorsun?” diye. Depresyon, anksiyete, kişilik bozuklukları vb. durumlarla diye cevap veriyorum ama düşündüğümde fark ediyorum ki ben, aslında insan olma yolculuğunda olanlara eşlik ediyorum. Kendi iç dünyasına bakma cesareti gösterenlere, hayatın anlamını geçici şeylerde bulamayınca sorgulamaları ve rahatsızlık hissi artanlara...Ve bazen de, bu "daha fazlasını" terapide de bulamayacağını anlayan birinin hayal kırıklığına yârenlik ediyorum. Çünkü biliyorum ki, gidiş yolu yanlışsa, sonuç her zaman yanlış oluyor. 

"Dahası"na ulaşmanın aşk olduğunu sanan ve dönüp arkasına bakan birinin, yitip giden şeyin peşine düşmesine gönlüm razı değil. Çalışma şeklim de…Denklem aslında çok basit: Bir şey bitiyorsa, daha fazlasına sahip olsanız da biter. Ama eğer hissedilen şey gerçek bir aşk ise, gönül kabı dolar taşar… Lakin, kap genişler, genişler ve daha fazlasını almaya hazır hale gelir. 

Bir kuş, gökyüzünü ne kadar kanatlarıyla ölçebilir ki?

 

 

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Handan Horasan

Klinik Psikolog Handan Horasan

“Eğer bir insanı anlamak istiyorsam, tüm bilimsel bilgileri bir tarafa bırakıp, önyargısız bir tavır
benimserim.”
— Carl Gustav Jung
Psikolojiye ve insana yaklaşımımda bu sözü rehber ediniyorum. Akademik temellerim bu anlayışla
şekillendi. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından
Maltepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. Mesleki gelişim
sürecimde farklı psikoterapi ekollerini öğrenmek amacıyla çeşitli eğitim programlarına katıldım. Bu
süreçle birlikte, insanlara şifa olma niyetiyle başladığım mesleki yolculuğum bugün 8 yılı aşkın bir
süredir devam ediyor.
Eğitim hayatım sonrasında çeşitli hastane ve kliniklerde çalışma deneyimlerim oldu. Pandemi
süreciyle birlikte çevrim içi bireysel seanslara ağırlık verdim. Hâlen online ve yüz yüze görüşmelerle
aktif olarak danışan takibi yapıyor, aynı zamanda eğitim programlarında yer alıyorum.
Yaklaşık üç yıl süren Bütüncül Psikoterapi eğitimimin ardından sürecimi Dinamik Psikoterapi
eğitimleri ve süpervizyonlarıyla destekledim. Bunları Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ile EMDR
Terapisi eğitim ve süpervizyonları izledi.
Son 3 yıldır ise Jungiyen Koçluk Okulunda aldığım koçluk eğitimiyle birlikte, bireysel ilgi alanım olan
Tasavvuf Düşüncesi ve Nefs İlmi üzerine yaptığım araştırma ve aldığım eğitimleri, psikoterapi
süreçlerine bütüncül bir bakış açısıyla entegre ediyorum. Bu çok katmanlı yaklaşımların, her danışan
için en uygun yöntemi belirleme sürecinde değerli katkılar sunduğunu tecrübe ettim.
Terapiye başlamak, güçlü bir içsel niyetin göstergesidir. Jung’un da dediği gibi:
“Bulmaya en çok ihtiyacınız olan şey, bakmayı en az istediğiniz yerdedir.”
Eğer sizde bakmaya hazırsanız yollarımız zaten kesişecektir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.