Çocuk zamanla büyür; kas sistemi gelişmeye başlar. Çevresinden etkilenir ve çevresini etkilemeyi öğrenir. Ebeveynler ve bakımverenler için en önemli konulardan biri çocuklarının hem psikolojik hem de fiziksel olarak sağlıklı bir gelişim göstermeleridir. Çocuklar, çevresindeki uyaranların özelliklerine odaklanır ya da uzaklaşır. Böylelikle duygu düzenlemeleri gelişmeye başlar. Aynı zamanda dil gelişimi de duygu düzenlemede çocuk için oldukça kritik bir yerdedir. Etrafından komutlar alacak; etrafına komutlar vermeye başlayacaktır. Çevresindekiler, çocuğa sözel ifadede duygu yönetimi yapması konusunda destek olacaktır. Yaşamın ilk yedi yılında duygu temelli birtakım gelişim basamakları vardır: Etrafından gelebilecek tehlikeyi tanıma, korku ve kaygılarla baş etme, hoşgörülü olma, arkadaş ilişkilerini geliştirmesi, kendini kabul edilebilir davranışlar içerisinde savunma vb. şeklinde sıralanabilir.
Çocukların sosyal çevreleri genişledikçe duygularını bir başkası üzerinden deneyimleme fırsatı bulacaklar ve nerde, ne zaman, hangi durumlarda, neye, ne kadar, nasıl tepki vereceklerini öğreneceklerdir. Etraflarında duygu düzenlemeyi başarılı bir şekilde sürdüren, destekleyici bir yaklaşıma sahip kişiler var ise model alarak duygu düzenleme konusunda cesur olacak ve olumlu tepkiler gerçekleştireceklerdir. Ancak yine aynı kişiler duygu düzenleme noktasında problem yaşıyorsa ve cezalandırıcı, olumsuz yaklaşıma sahipseler; çocuk duygu düzenlemenin mümkün olmadığını düşünecek ve kendini kontrol edemeyecektir.
Gelişim döneminde problem yaşayan çocukların ebeveynleri veya bakımverenler çoğu zaman kendini suçlayabilmektedir. Bu suçluluk içerisinde kendisini yetersiz ve başarısız hissetmektedir. Fakat bilinmelidir ki bebeklikten yetişkinliğe dek geçen süre oldukça uzun ve bireyin kendisine özgüdür. Ortam, sosyal çevre, kalıtım, bireysel özellikler, çevredeki uyaranlar vs. bu süreci her çocuk için farklı kılar.
Psikologlar ve psikolojik danışmanlar, terapi sürecinde çocuğun geçmişteki ve şu anki davranışsal, duygusal ve sosyal gelişim özelliklerini değerlendirir; aile ve çocuk arasında, çevredeki etkenleri göz önünde bulundurarak, köprü vazifesi görür. Çocuk terapisinde en temel amaç var olan ya da ihtimal dahilinde var olabilecek sorunlar ile ilgili krize müdahele etmek ya da önleyici danışmanlık yapmaktır. Ailenin veya bakımverenin bu süreçte verdiği destek ve kararlık gelişim için oldukça önemlidir. Çocuğun gelişim sürecinde aile tıpkı bir rehber gibidir. Bu sebeple çocuğun sorununa yönelik uygulanan testler ve teknikler ardından ilk çalışılan ailedir.
Çocuk terapisi hakkında tüm merak ettikleriniz ve sorularınızın cevaplarına Müge Psikoloji iletişim bilgilerinden ya da Bursa/Nilüfer’de bulunan merkezimize gelerek ulaşabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuz her an Müge Psikoloji olarak yanınızdayız.
Müge Psikoloji’de Çocuk Terapisinde Çalışılan Başlıca Konular
- 0-6 yaş gelişim takibi
- Akademik başarısızlık/kaygı
- Akran zorbalığı
- Alt ıslatma/Dışkı kaçırma
- Bağımlılık
- Bağlanma sorunları
- Boşanma
- Cinsel Eğitim
- Depresyon
- Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
- Evlat edinme
- Geç konuşma
- İletişim
- İstismar
- Kardeş kıskançlığı
- Kaygılar/Korkular
- Kayıp/Yas
- OKB
- Okul/Ev değişiklikleri
- Okula başlama/Okula uyum
- Öfke kontrolü
- Parmak emme
- Riskli davranışlar
- Stres
- Tırnak yeme
- Tikler
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Tuvalet eğitimi
- Uyku
- Uyum ve davranış sorunları
- Yas/Kayıp
- Yeme bozuklukları
- Yıkıcı bozukluklar, dürtü kontrol ve davranım bozuklukları
