Botoks(botulinum toksini) uygulamaları

16.yy’da “Bütün maddeler zehirdir. Önemli olan sadece dozdur” diyen Paracelsus bile eminim ki 500 yıl sonra bilinen en etkili zehirlerden birinin nasıl milyonlarca kişide kullanılmış güvenli bir ilaca dönüştüğünü hayal etmekte zorlanırdı… Bu yazıda sizlere Botulinum toksinininin(Botoks) tıptaki uygulamalarından bahsedeceğim. Botoks hakkındaki bilinmesi gerekenleri ve doğru bilinen yanlışları öğrenmeye hazır mısınız?

Botoks(botulinum toksini) uygulamaları

Öncelikle merak edenler içinin şu zehir konusunu ve tarihçeyi açıklığa kavuşturalım…

19.yy’ın başlarında Almanya’da iyi pişmemiş sosis kaynaklı açıklanamayan gıda zehirlenmeleri ve ölümler görülmesi üzerine şüphelenilen zehirli maddeye latince sosis anlamına gelen “botulus” kelimesinden yola çıkılarak “botulinum toksini” adı verilmiştir(Ben de bu yazımda "botoks" diyerek botulinum toksinini kastediyor olacağım). Sonraki yıllarda bu etkili zehirin oksijensiz ortamlarda çoğalan bir bakterinin (Clostridium botulinum) ürünü olduğu anlaşılmıştır. Konserve gıdaların ilk yıllarında da teknik yetersizlikler nedeniyle iyi sterilize edilmemiş konserveler nedeniyle de zaman zaman Botoks zehirlenmeleri ile karşılaşılmıştır. Günümüzde modern teknolojinin ve tıbbın gelişimi, Botoks etki mekanizmasının çok iyi bilinmesi ve gerektiğinde Botoks anti-zehirinin de kullanılabilmesi ile bu sorun geçmişte kalmıştır.

 

Botoks nasıl çalışır? Etkisi neden geçicidir?

Botoks kasları uyaracak sinirlerin en ucundan, kasları uyaracak madde olan asetilkolin’in salınmasını engelleyen bir maddedir. Bu mekanizma kas felcine neden olur. Etkisi protein etkileşimi ile olduğu için birkaç gün içinde başlar ve yeni protein üretimi de devam ettiği için 4-6 ay sonra giderek kaybolur. Doz ne kadar yüksek uygulanırsa uygulansın daha kalıcı bir botoks uygulaması bu nedenle söz konusu değildir.

 

Tıbbi uygulamalarda botoks

Botoks, kolay uygulanabilmesi, uygulandığı yerde oldukça güçlü ama geçici bir kas felci oluşturabilmesi sayesinde serebral palsiden şaşılığa, migrenden kabızlığa çok çeşitli kas kasılma hastalığının tedavisinde (ve birazdan ayrıca değineceğim kozmetik uygulamalarda) başarıyla kullanılmaktadır.

Ben de bir KBB uzmanı olarak çok sık karşılaştığım diş sıkma sorunu yaşayan hastalarımı, çene kaslarından biri olan masseter’e Botoks enjeksiyonu yaparak tedavi ediyorum. Ayrıca Botoks’u asetilkolin salınımının engellediği için çok küçük dozlar şeklinde uyguladığımız yerde terlemeyi önlemek veya tükrük bezi cerrahileri sonrası tükrük üretimini durdurmak için de başarıyla kullanabiliyoruz.

 

Daha genç bir görünüm için gelelim kozmetik uygulamalara…

Botoks, yüz kaslarının kasılmasını önleyip bu kasların aktivitesi nedeniyle oluşan dinamik kırışıklıkları engelleyebilmesi nedeniyle yüz estetik uygulamalarında gerçekten çığır açmış bir ilaçtır… Doğru dozlarda ve tekniklerle uygulandığında hastalarımızı daha genç bir görünüme kavuşturmak için kullandığımız mucizevi bir tedavi yöntemidir. Tabii burada benim de hastalarıma hep yaptığım bir açıklamaya yer vermeliyim; Botoks, yıllarca devam etmiş kas aktivitesinin cilt altı dokuyu şekillendirmesi nedeniyle oluşmuş kalıcı kırışıklıkları bir defada tamamen silemez. Bu kırışıklıklar tekrarlayan uygulamalarla giderek azalabilse de bazen dolgu ve diğer yüz estetik uygulamalarının kombine edilmesi gerekebilir.

 

Botoks uzman ellerde güvenli midir?

Botoks’un bir flakonunda insan için öldürücü olabilecek dozun onlarca kat azı bulunmaktadır. Ayrıca uygulama cilt altına veya kas içine yapılarak ilaç yayılımı kontrol altında tutulur. Bu nedenle Botoks enjeksiyonu yüz anatomisi konusunda eğitim almış, botoks konusunda belli bir tecrübeye sahip hekimler tarafından uygulandığı sürece güvenlidir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi de Botoks’un üst yüzde (alın, kaş, göz çevresi-kaz ayağı) kozmetik amaçlı kullanımını onaylamıştır. Merdiven altı uygulamaların korkutucu sonuçlarını ise ne yazık ki gazetelerde okumaktayız.

Botoks’un en yaygın yan etkileri arasında asimetrik kas felci, göz kapağı düşüklüğü, yetersiz etki, enjeksiyon bölgesinde ufak morluk/şişlikler veya nadiren grip benzeri semptomlar sayılabilir. Hamile veya emziren bayanlara, daha önce botoksa bağlı alerjik reaksiyonlar gösterenlere uygulama yapılmaması gereklidir. Botoks kullanımında az dozun her zaman ek dozlarla tamamlanabileceği ancak yüksek dozun etkilerinin ancak aylar sonra ortadan kalkacağını unutmamak gerekir.

 

Botoks uygulamasını nasıl yapıyorum?

Ben hastalarımda morluk şişlik gibi sorunların ve ağrının en aza indirilebilmesi için enjeksiyon sırasında çok ince özel iğneler kullanıyorum. Tercih ettiğim Botoks markası da piyasadaki en köklü ve ismi bu ilaçla özdeşleşmiş marka oluyor. İsteyen hastalarıma işlem öncesi lidokainli kremlerle lokal anestezi uygulayabilsem de genellikle buna gerek kalmıyor.  Oturur pozisyonda doğru tekniklerle enjeksiyonları yaptıktan sonra iğnelerin giriş yerlerine hafifçe bastırmak kanamayı durdurmak için yeterli oluyor. Birkaç saat hastanın yatmamasını, yüze masaj yapmamasını, kozmetik ürün kullanmamasını ve bir gün yoğun fiziksel aktivitede bulunmamasını öneriyorum. Birinci haftada da kontrol öneriyorum. İlk enjeksiyondan sonraki 4. ayda -arayı fazla açmadan- ikinci enjeksiyon için çağırıyorum. Tekrar eden enjeksiyonlarda bu süreyi 5-6 ay olarak uyguluyorum.

 

Kimlerde en iyi kozmetik sonuçlar beklenebilir?

Botoks 18 yaşının üstünde, sağlıklı, elastik bir cilt yapısı olan, istirahatte belirgin kırışıkları olmasa da mimik sırasında oluşan kırışıklıklardan yakınan kişilerde en iyi sonuçları verecektir. 

Doğru hasta seçimi ve gerçekçi beklentilerle uygulandığında Botoks’un gerek kozmetik gerekse tıbbi amaçlı kullanımlarda hastalarımı çok memnun ettiğini gözlemlemekteyim.

Bu makale 24 Mart 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Onur Ergün

1987 Ankara doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi ODTÜ Geliştirme Vakfı Koleji’nde, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamladım. 2004 Üniversite Sınavı’nda Türkiye 2.’si olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp bölümüne girdim. 2010’da Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı dereceyle kazanarak ilk tercihim olan Hacettepe Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi’nde uzmanlık eğitimine başladım. 2014’te 3 ay süreyle Edinburgh Üniversitesi’nde bulundum. 2016’da uzmanlık derecemi aldım ve Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Yeterlilik Sınavı’nı da dereceyle geçtim. 2017’de Yozgat Şehir Hastanesi’nde zorunlu hizmetime başladım. Aynı yıl Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisinin 1 yıllık Otoloji-Nörotoloji fellowluk programını tamamladım. 2018’de 3 ay süreyle Viyana Üniversitesi’nde çalışmalarda bulundum ve bu ...

Doç. Dr. Onur Ergün
Doç. Dr. Onur Ergün
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube