Dolgu enjeksiyonlarına bir bakış

Dolgu enjeksiyonları ile ameliyatsız olarak yüzdeki hacim kayıplarını dengelemek, asimetrileri düzeltmek, sarkmaları bir miktar kaldırmak, istenilen bölgeleri belirginleştirmek veya kırışıklıkları azaltmak mümkündür. Bu yazıda güzelliğinize güzellik katabilecek yüze dolgu uygulamaları ile bilinmesi gerekenleri anlatmaya ve doğru bilinen yanlışları düzeltmeye çalışacağım…

Dolgu enjeksiyonlarına bir bakış

Dolgu olarak hangi maddeler enjekte edilmektedir?

Aslında kullanacağımız yer ve amaç için çok sayıda seçeneğimiz var… En yaygın kullanılan dolgu materyali bağ dokumuzda da temel hücre dışı madde olan hyaluranik asittir. Hyaluranik asitin dudak , göz altı, ince kırışıklıklar için çok yumuşak formları olduğu gibi kemik üzerine uygulanan kaldırıcılığı ve sertliği yüksek formları da vardır. Ayrıca hyaluranik asit dolgularını parçalayan ve işlemi hızla geri çeviren “hyaluranidaz” enzimi de gerekli durumlarda kullanılabilmektedir.

Kalsiyum hidroksilapetit ve çeşitli biyo-uyumlu polimerlerden geliştirilmiş enjekte edilebilir dolgular ve kişinin kendi vücudundan elde edilebilen yağ veya kan ile hazırlanmış dolgular da kullanılabilmektedir.

Dolgu kimlere gereklidir?

Tıbbi olarak bir gereklilik söz konusu olmasa da ben dolgu talebi olmayan hastalarıma da kozmetik açıdan  faydalı olabileceğimi düşündüğüm zaman dolgu enjeksiyonunu anlatıyor ve öneriyorum. Örneğin yüz ile orantısız derecede küçük veya içe dönük dudakları, çökük şakakları, silik elmacık kemikleri, göz altında hacim kaybı, belirgin göz yaşı olukları, burun-ağız arasında veya ağız çene arasında derin olukları olanlar,  burunda belirgin bir tıkanıklık, eğrilik veya büyüklük olmamasına rağmen istenilen geometrinin de tam olarak bulunmadığı ve burun şeklini beğenmeyen kişiler, botoks ile düzelmeyen derin kırışıklıklara sahip kişiler dolgudan büyük fayda görebilirler. Ayrıca rinoplasti sonrası küçük şekil bozuklukları ve düzensizlikler de dikkatli uygulamalarla revizyon cerrahisi gerektirmeden düzeltilebilmektedir. Elbette gerçekle uyuşmayan beklentiler varsa, uygun olmayan yerlere dolgu talep ediliyorsa veya benim estetik sınırlarımın ötesinde sonuçlar isteniyorsa da dolgunun neden uygun olmayacağını açıklamaya çalışıyorum.

Dolgu enjeksiyonu öncesinde neler önemlidir?

En önemlisi doğru iletişim ve hasta seçimi… Hastanın beklentilerini anlamak, doğru bilgilendirmeyi yapmak ve fotograflayarak sonuçları belgelemek çok gerekli. Ben hastalarıma mümkün olduğunca az ürün ile çok sonuç alacak bir planlama yapmaya çalışıyorum. Eğer gerekiyorsa botoks enjeksiyonunu önceden tamamlamayı tercih ediyorum. Dolgu planlamasında üst ve orta yüze yapacağım uygulamaları bitirdikten sonra alt yüze yapılacak uygulamalara geçiyorum. Benzer şekilde derine yapacağım uygulamalardan sonra yüzeysel uygulamalara geçiyorum.  Ayrıca en az dolguyla en çok sonuç alınabilen yerler olduğu için benim de sevdiğim bölgelerdir. 

Dolgu ile yüzdeki sarkmalar nasıl giderilir?

Yaşlanma ile yüzdeki yağ yastıkları yukarıdan aşağıya doğru hacim kaybeder ve bir miktar yer değiştirir. Cildi kemiklere asan bağlar ise görece az değişim gösterdiği için sarkmalar yüzümüzdeki olukları derinleştirir. Sarkmaları azaltmak için elmacık kemiklerinden cilde uzanan katman yukarı kaldırılır ve altına kemik üzerinde bir yastık oluşturacak şekilde kaldırıcılığı yüksek bir dolgu uygulanır. Böylece hem kısmen gerilmesi sağlanır hem de orta yüzdeki hacim kaybının giderilmesine de yardımcı olur. Elbette yüzün harmonisini sağlayacak ve asimetrileri giderecek bir planlama ile çok noktaya uygulamalar yapılır.

Dolgu enjeksiyonu ağrılı mıdır?

Dolgu uygulaması derine yapılıyorsa işlem genel olarak rahat tolere edilir. Kanül kullanılan göz altı ışık dolgusu veya yüzeyel dolgular da fazla ağrılı olmaz. Dudak dolgusu ağrılı olabilse de çoğu uygulayıcı lokal anestetik içeren kremler ve içinde lokal anestetik olan dolgularla bu ağrıyı azaltmayı seçer. Ben cerrahi anatomi bilgimi de kullanarak burun ve dudakta tam bir ağrısızlık için sinir bloğu uygulamayı tercih ediyorum.

Burun dolgusu-sıvı rinoplasti nedir?

Burun şeklinden şikayeti olan bazı hastalar ameliyat olmak istemeyebilir. Bu hastalarda dolgu ile saklanabilecek düzeyde bir burun sırtı yüksekliği, burun ucu düşüklüğü veya sınırlı bir eğrilik varsa burun dolgusu tercih edilebilir. Rinoplasti sonrası düzensizliklerin rötüşu için de dolgudan faydalanılabilir. Burun dolgusu burna hacim ekleyeceği için kişinin burun büyüklüğü  ve burun ile alın arasındaki açı fazla olmamalıdır. Uygun adaylarda 1cc’nin altında enjeksiyonlarla çok yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür.

Dudak dolgusu nedir?

Küçük, içe dönük dudakları olan veya yaşlanmaya bağlı ağız çevresinde kırışıklıklar oluşmaya başlayan  hastalarda, dudak şeklinin ve hacminin düzeltilmesi, daha nemli ve genç görünen dudaklar elde edebilmek için dudak dolgusu yapılabilir. Deneyimli ellerde doğru tekniklerle az miktarda yumuşak hyaluronik asit dolgu ile çok doğal ve yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkündür.

Dudak çok hassas bir organ olduğu için genelde enjeksiyon öncesi lokal anestezi kremleri ve içinde lokal anestetik madde olan dolgular kullanılır. Tüm bunlara rağmen ben hastalarımda ağrıyı tamamen engellemek ve işlemi istediğim hassasiyet düzeyi ile yapabilmek için bölgesel sinir bloğu uygulamayı tercih ediyorum. İşlem sonrası uçuk riski arttığı için de önlem amaçlı  uçuk kremi öneriyorum.

Dolgunun etki süresi ne kadardır?    

Kullanılan dolgunun kimyası, enjekte edildiği bölgenin hareketliliği ve kişinin özelliklerine bağlı büyük farklar söz konusudur. En yaygın kullanılan hyaluranik asit dolguları için konuşursak burun dolgusunda birkaç yıl, dudak dolgusunda 1 yıl, orta yüz ve elmacık dolgusunda 1-2 yıllık bir etki beklenebilir. Bu sürelerin sonunda dolgu miktarı belirgin miktarda azalmış olsa da tamamen bir erime söz konusu değildir.

Dolgu uygulamasının yan etkileri nelerdir?

Ne yazık ki medyada dolgu uygulamalarına bağlı çok abartılı sonuçlar, enfeksiyon veya anafilaksi görülen olgular, körlük veya cilt nekrozu gibi korkunç komplikasyonlar sıklıkla yer aldığı için işlemin çok riskli olduğu algısı oluşmaktadır. Öncelikle her tıbbi işlem gibi dolgu enjeksiyonu da yeterli anatomi bilgisine sahip, işlemin komplikasyonlarını ve tedavilerini bilen uzman ve deneyimli doktorlar tarafından yapılmalı, sadece enjekte edilebilir ürünler kullanılmalı, cilt antisepsisine özen gösterilmelidir. Böylece damar-sinir yaralanmaları, cilt enfeksiyonları, damar içine dolgu uygulanmasına bağlı cilt beslenme bozuklukları, körlük gibi ciddi komplikasyonlar önlenebilir.

Ben kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarımın eğer mümkünse ilaçları bir hafta önceden bırakmasını istiyorum. Yüzeyel dolgu uygulamalarını mümkün olduğunca ucu künt kanüller ile uygulayarak damar hasarı, kanama gibi yan etkileri azaltıyorum. Dolgu sonrası masaj yaparak düzensizlikleri gideriyorum ve işlem sonrası buz öneriyorum. Eğer asimetri veya yetersiz sonuç söz konusuysa 2-3 hafta sonra ek doz uyguluyorum. Son olarak ,umarım gerekmez ama, acil durumlar için hyaluranidaz’ı yanımdan asla ayırmıyorum.

Bu makale 25 Mart 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Onur Ergün

1987 Ankara doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi ODTÜ Geliştirme Vakfı Koleji’nde, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamladım. 2004 Üniversite Sınavı’nda Türkiye 2.’si olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp bölümüne girdim. 2010’da Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı dereceyle kazanarak ilk tercihim olan Hacettepe Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi’nde uzmanlık eğitimine başladım. 2014’te 3 ay süreyle Edinburgh Üniversitesi’nde bulundum. 2016’da uzmanlık derecemi aldım ve Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Yeterlilik Sınavı’nı da dereceyle geçtim. 2017’de Yozgat Şehir Hastanesi’nde zorunlu hizmetime başladım. Aynı yıl Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisinin 1 yıllık Otoloji-Nörotoloji fellowluk programını tamamladım. 2018’de 3 ay süreyle Viyana Üniversitesi’nde çalışmalarda bulundum ve bu ...

Doç. Dr. Onur Ergün
Doç. Dr. Onur Ergün
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube