Doktorsitesi.com

Yemekler sakinleştirici “geçiş” tiriciler değildir

Klinik Psikolog Derya Arslan
Klinik Psikolog Derya Arslan
18 Nisan 202368 görüntülenme
Randevu Al
Besinler, zorlayıcı yaşantılarla aramızda birer geçiş nesnesi haline gelebilir! Bizi sakinleyen, regüle eden ve dikkat dağıtan; böylece var olan anlamını yitiren yemekler ile ilişkimiz farklılaşıyor olabilir.
Yemekler sakinleştirici “geçiş” tiriciler değildir

Kendilik oluşumunda bebek anneden farklı biri olduğunu memesinden ayrılırken algılamaya başlar, anneden başka bir dünyanın varlığını ise geçiş nesneleri ile algılar.
Bu yıkımdan geçişi kolaylaştıran bir nesneye sarılır bu bir oyuncak, bir battaniye olabilir. Yumuşak ve boşluğu kapatan bir nesnedir.

Yetişkinlik döneminde ayrıldığımız kişilerden, yerlerden, duygulardan ayrılmayı kolaylaştırmak için geçiş nesneleri ve geçiş alanları yaratabiliyoruz, bu bildiğimiz bir örüntüdür.

Bu kimi zaman bir kişi, kimi zaman bir alışkanlık, kimi zaman besinler olabiliyor. Bir yerden taşınırken, birinden ayrılırken, bir duyguyu bırakırken o boşluğu tahammül edici hale getirmek ve kontrol edebilmek için adeta bir geçiş battaniyesi gibi saran sarmalayan yumuşacık yiyecekler tüketilip, sürekli yemek yiyip, tıkınıp, gizli-özel yeme saatleri oluşturulabiliyor. Bu durum o duyguya ve o duygudan geçişi kolaylaştırıyor.

Kişi adeta var olan duygusal boşlukları yiyeceklere sarılarak giderir, besine tutunarak artık hem fiziken hem de duygusal olarak dolar. Böylelikle geçiş kolaylaşır, kopuşun hissettirdiği zorlayıcı duygular besine tutunarak giderilir. Fakat bu işlevsel değildir. Besinle ilişkinizin bozulmasına neden olur. Uzun vadede sorunlar yaratacak olan bu geçiş alanı yerine size iyi gelecek alternatif alanlar yaratabilirsiniz. Yumuşak bir battaniyeye sarılabilir, yakınlarınızdan yardım alabilir, hayvan sevebilir, insanlara yardım edebilirsiniz.

Etiketler

Psikolojik belirtilerObezite tedavisiAnoreksiya nervozaYeme bozukluğuYeme bozukluğu tedavisiYeme bozukluğu terapisiDuygusal yeme sendromuOrtoreksiyaAnne bebek ilişkisiBeslenme bebekBulimia nervoza tedavisiYeme bozukluğu nedirTıkınırcasına yemeGece yeme sendromu nedirNesne ilişkisi

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Derya Arslan

Klinik Psikolog Derya Arslan

Derya Arslan, Klinik Psikolog & Psikoterapist, psikodiyet psikoloğu/yeme bozukluğu uzmanı, grup danışmanı ve grup atölyeleri yürütücüsüdür. Arslan, klinik uzmanlığını “Yetişkinlerin Kendini Sabotaj Eğilimleri ve Olumsuz Değerlendirilme Korkusu Düzeylerinin Yeme Tutumları Üzerine Etkisinin İncelenmesi’’ adlı çalışması ile almıştır. İstanbul Psikodrama Enstitüsü- Zerka Moreno Uluslararası Psikodrama Enstitüsünde iki öğrenci yaşantı grubu ve psikodrama eğitimi hazırlık aşamasını tamamlamıştır. Aynı enstitüde Psikodrama Grup Terapisi Temel aşama eğitimini tamamlamıştır. Arslan, Psikodinamik psikoterapi, Psikodrama, aile terapisi, travma ve iyileşme odaklı terapi, çift terapisi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapiler, ilişki odaklı psikoterapi, yeme bozuklukları, deneyimsel terapi teknikleri, sanat terapi, yaratıcı drama eğitimleri almıştır. Cinsel terapi, cinsel istismar, aşk-ilişkiler, sanat, drama, dans ve hareket terapisi, somatik bozukluklar, uyku bozuklukları, kaygı, öfke, benlik ve kendilik psikolojisi ile ilgili bir çok seminer ve programda yer almıştır. Özel okul ve özel eğitim okulu, sivil toplum kuruluşu ve dernekte mesleki görevini sürdürmüş, psikososyal destek vermiş, eğitim ve sempozyum koordinatörlüğü görevleri yürütmüştür. Bağcılar, tarlabaşı gibi bölgelerde dezavantajlı gruplara yönelik yapılan destek çalışmalarına katkı sağlamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.