Yemekler sakinleştirici “geçiş” tiriciler değildir

Besinler, zorlayıcı yaşantılarla aramızda birer geçiş nesnesi haline gelebilir! Bizi sakinleyen, regüle eden ve dikkat dağıtan; böylece var olan anlamını yitiren yemekler ile ilişkimiz farklılaşıyor olabilir.

Yemekler sakinleştirici “geçiş” tiriciler değildir

Kendilik oluşumunda bebek anneden farklı biri olduğunu memesinden ayrılırken algılamaya başlar, anneden başka bir dünyanın varlığını ise geçiş nesneleri ile algılar.
Bu yıkımdan geçişi kolaylaştıran bir nesneye sarılır bu bir oyuncak, bir battaniye olabilir. Yumuşak ve boşluğu kapatan bir nesnedir.

Yetişkinlik döneminde ayrıldığımız kişilerden, yerlerden, duygulardan ayrılmayı kolaylaştırmak için geçiş nesneleri ve geçiş alanları yaratabiliyoruz, bu bildiğimiz bir örüntüdür.

Bu kimi zaman bir kişi, kimi zaman bir alışkanlık, kimi zaman besinler olabiliyor. Bir yerden taşınırken, birinden ayrılırken, bir duyguyu bırakırken o boşluğu tahammül edici hale getirmek ve kontrol edebilmek için adeta bir geçiş battaniyesi gibi saran sarmalayan yumuşacık yiyecekler tüketilip, sürekli yemek yiyip, tıkınıp, gizli-özel yeme saatleri oluşturulabiliyor. Bu durum o duyguya ve o duygudan geçişi kolaylaştırıyor.

Kişi adeta var olan duygusal boşlukları yiyeceklere sarılarak giderir, besine tutunarak artık hem fiziken hem de duygusal olarak dolar. Böylelikle geçiş kolaylaşır, kopuşun hissettirdiği zorlayıcı duygular besine tutunarak giderilir. Fakat bu işlevsel değildir. Besinle ilişkinizin bozulmasına neden olur. Uzun vadede sorunlar yaratacak olan bu geçiş alanı yerine size iyi gelecek alternatif alanlar yaratabilirsiniz. Yumuşak bir battaniyeye sarılabilir, yakınlarınızdan yardım alabilir, hayvan sevebilir, insanlara yardım edebilirsiniz.

Bu makale 19 Nisan 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog Derya Arslan

Derya Arslan, Klinik Psikolog & Psikoterapist, psikodiyet psikoloğu/yeme bozukluğu uzmanı, grup danışmanı ve grup atölyeleri yürütücüsüdür. Arslan, klinik uzmanlığını “Yetişkinlerin Kendini Sabotaj Eğilimleri ve Olumsuz Değerlendirilme Korkusu Düzeylerinin Yeme Tutumları Üzerine Etkisinin İncelenmesi’’ adlı çalışması ile almıştır. İstanbul Psikodrama Enstitüsü- Zerka Moreno Uluslararası Psikodrama Enstitüsünde iki öğrenci yaşantı grubu ve psikodrama eğitimi hazırlık aşamasını tamamlamıştır. Aynı enstitüde Psikodrama Grup Terapisi Temel aşama eğitimini tamamlamıştır. Arslan, Psikodinamik psikoterapi, Psikodrama, aile terapisi, travma ve iyileşme odaklı terapi, çift terapisi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapiler, ilişki odaklı psikoterapi, yeme bozuklukları, deneyimsel terapi teknikleri, sanat terapi, yaratıcı drama eğitimleri alm ...

Etiketler
Psikolojik belirtiler
Klinik Psikolog Derya Arslan
Klinik Psikolog Derya Arslan
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube