Oyun Terapisinde Duyguların Etiketlenmesi ve Yansıtılması


1. Neden Duygu Etiketleme Önemlidir?
Çocuklar duygularını çoğu zaman davranışla ifade eder: vurma, çekilme, gülme, bağırma. Bu davranışların arkasındaki duyguyu tanımak ve ismini koymak, hem çocuğun kendini anlamasına hem de duygularını yönetmesine yardımcı olur. Etiketlenmeyen duygular içsel karmaşayı artırabilir.
2. Duygu Yansıtması Nasıl Yapılır?
Terapist, çocuğun oyun sırasında sergilediği davranışlara duygusal bir anlam yükleyerek geri bildirimde bulunur. Örnek: 'Bu kukla çok hızlı konuşuyor, sanki biraz heyecanlı gibi.' veya 'Bunu tekrar tekrar yapıyorsun, belki de içinde bir şey seni rahatsız ediyor olabilir.'
3. Etiketleme için Kullanılabilecek Cümle Kalıpları
- 'Bunu yaparken çok dikkatli davrandın... Belki de biraz tedirgindin.'
- 'Bu canavar çok kızgın görünüyor. Belki senin de öyle hissettiğin zamanlar oluyordur.'
- 'Bu oyuncak ağlıyor... Bazen senin de üzüldüğün zamanlar olabilir.'
4. Gözlem ve Empatik Ayna Tutma
Duygular bazen doğrudan değil, dolaylı şekilde ortaya çıkar. Terapist, çocuğun kullandığı renkleri, karakterleri ve tekrar eden temaları duygusal bir bakışla anlamaya çalışmalıdır. Amaç, çocuğun hislerini onun adına yorumlamak değil; onun duygularını fark etmesine eşlik etmektir.
5. Duygu Kartları ve Sembollerin Kullanımı
Küçük çocuklarda duygu yüz ifadeleri, renkli kartlar ya da duygu hayvanları kullanmak, duyguların somutlaştırılmasına yardımcı olur. Terapist oyun sırasında bu kartları göstererek, 'bu hisse benziyor mu?' diye sorabilir.
6. Seans Sonrası Duygusal Farkındalığı Güçlendirmek
Seans sonunda 'Bugün oyunda en çok hangi duygu vardı?', 'Kendini hangi renk gibi hissettin?' gibi sorularla çocuk içsel sürecine dönük düşünmeye teşvik edilir. Bu hem terapi sürecini pekiştirir hem de duygularla temas kurma becerisini artırır.
Oyun terapisinde duyguların etiketlenmesi ve yansıtılması, çocuğun duygusal gelişimi açısından temel bir adımdır. Bu süreçte terapistin empatik, yargısız ve açıklayıcı tutumu çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Duygular tanındıkça düzenlenebilir hale gelir; bu da çocuğun içsel dünyasında onarıcı bir etki yaratır.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz