Yaşamak için yemek mi? yemek için yaşamak mı?
Beslenme ve sağlıklı yaşam günümüzde sıkça konuşulan ve öneminin her geçen gün arttığı konulardan biri. Kimine göre beslenme, 'yaşamını sürdürmek için tükettiği besinler topluluğu' kimine göre ise; 'hayattan zevk aldığı aktiviteler bütünü'. Yemek yemenin ruhsal durumla bu kadar alakalı olduğunu şimdiden yavaş yavaş sizlere göstermek için iki uç örnek verdim. Bir başarımızı kutlamak, üzüntümüzü paylaşmak için sevdiklerimizle yemekler yeriz. Bizim toplumumuzda herhangi bir aktivitenin yapılacağı zaman genellikle yemek yemeğe odaklı işler aktivitenin odak noktasını oluşturur. Kutlamalarımız, nişanlarımız, düğünlerimiz, pikniklerimiz, halı saha müsabakalarımız, buluşmalarımız...
Beslenme sizin için ne anlama geliyorsa öğünleriniz de bunu yansıtır. Her şeyde olduğu gibi düzen ve denge beslenmede de olmazsa olmazlardandır. Her gün patates kızartmaları, hamburgerler, sucuk.. gibi işlenmiş ürünler tüketerek sağlıklı olamayız. Bu yiyecekler bizim için vazgeçilemezler arsındaysa, bunları bir düzene sokmamız gerekir. Örneğin iki haftada bir, her pazar günü gibi… önünüzde bir sürü seçeneğin olduğu bir kahvaltı masasındaysanız tabağınızı doldurmak için yaptığınız seçimler birer örnektir.
Öğünler arasında ve gün içinde denge kurmak; işlenmiş gıda tüketimini ve şekerli ürünleri azaltmanıza yardımcı olacaktır. Her birey için farklı olan beslenme gereksinimi, sizin için nerede eksiklikler varsa onları belirleyerek hayatınıza yön vererek başlayabilirsiniz.
Her besinin içeriği farklıdır. Kendi ihtiyacınız olan besin öğesini almazsanız yetersizlikler oluşabilir. Çok yararlı diye bildiğiniz bir besinin yanında tükettiğiniz bir başka besin etkileşerek yararını göremeyebilirsiniz.
Nasıl bebekler/imiz için her şeyin en mükemmel olmasına özen gösteriyorsak bu özeni kendiniz için de gösterelim. Ağzınıza her attığınız lokmanın bilincinde olun !
Unutmayın önce kendinize saygı duyun ve değer verin.
Siz bir tanesiniz, sizden başka yok..
