Yaşama değer kat

İniş çıkışlarına, bütün olumsuzluklarına karşın yaşamaktan vazgeçemiyoruz. Yaşamda özlemlerimize tümüyle kavuşamasak ve her şeyden bıksak da yaşamaktan bıkmıyoruz. Gerçek yaşam çoğu kez parlaklığını yitirse de bunu zaman zaman hayal gücünün cilasıyla tazelemek gereğini duyuyoruz. İnsanın yaşamı bir bakıma onun hayalidir; demez miyiz insan hayal ettiği müddetçe yaşar diye. Yaşamı hangi servetle kıyaslayabiliriz? Yalnız kâr zarara göre yaşamın hesabını çıkarabilir miyiz? Yaşamın bir mantığı olduğundan söz edebilir miyiz? Aslında o hiçbir hayal gücünün bile öngöremeyeceği zenginliklerle yüklüdür; geçici olduğu için de değerlidir. Her insan yaşamının kalitesi onun yapıp ettiklerinin bir toplamıdır.

Yaşama değer kat

  Herkesin benimsediği bir yaşam anlayışı ve kabulü vardır; bu da onun dünya görüşünden kaynaklanır. Yaşam anlayışımızı sevgiyle, dünya görüşümüzü de bilgiyle temellendirebilirsek kaliteli bir yaşama başlangıç yapabiliriz. O zaman dünyada olup biten her şeyle ilgilenme, çevreye kayıtsız kalmama, sorunlara çözüm arama, yani dünyayı nasıl görmek istiyorsak o yönde uğraş verme, kısaca yaşamı işlevsel kılarak bir amaca yöneltme durumunda oluruz. İnsan dünyada yalnız bir kez yaşıyor; yalnız bir kez bu güçlere, bu olanaklara sahip oluyor; bunları en iyi biçimde kullanmayan, kendini olabildiğince geliştirmeyen ve ilerletmeyene sizce ne denir? Burada Horatius'un şu ünlü dörtlüğünü anımsayalım: "Düşünme cesaretini göster/Gir bu yola çekinmeden; iyi yaşamayı sonraya bırakanı/Yolunda bir ırmağa rastlayıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer;/Oysa ırmak akıp gidecektir hiç durmadan." Bu dünyada yalnız bir kez yaşayan bizler hayata inanalım; çünkü o en iyi öğretmendir ve herkese ne olduğunu öğretir.

  İnsan uyumsuz (disharmonik) bir varlık olmasına karşın her yerde ve her zaman uyumu ve düzeni arar. İşte bu uyum ve düzen gereksinimi onu felsefe ve sanatı yaratmaya, yani yaşamın en yetkin ürünlerine ulaşmaya yönlendirmiştir. İnsan böylece sahip olamasa da hayal eder, düşünür. Çünkü bilir ki yaşam bize açılmış olan çok değerli bir kredidir ve onu geleceğe yönelik yatırıma dönüştürebilmeyi başarabilenler kaliteli bir yaşam sürdüreceklerdir. İnsan yaşama bağışlanmış değil, ödünç verilmiştir. İşinde verimli ve başarılı, ilerleme ve gelişmeye açık, saygı ve sorumluluk bilinci olan, değer yaratan ve onu paylaşan, herkesçe beğenilen örnek bir yaşama biçimine sahip olan kimse böylece kaliteli yaşam yolunda felsefe ve sanatlardan pay almış olacaktır.

  İniş çıkışlarına, bütün olumsuzluklarına karşın yaşamaktan vazgeçemiyoruz. Yaşamda özlemlerimize tümüyle kavuşamasak ve her şeyden bıksak da yaşamaktan bıkmıyoruz. Gerçek yaşam çoğu kez parlaklığını yitirse de bunu zaman zaman hayal gücünün cilasıyla tazelemek gereğini duyuyoruz. İnsanın yaşamı bir bakıma onun hayalidir; demez miyiz insan hayal ettiği müddetçe yaşar diye. Yaşamı hangi servetle kıyaslayabiliriz? Yalnız kâr zarara göre yaşamın hesabını çıkarabilir miyiz? Yaşamın bir mantığı olduğundan söz edebilir miyiz? Aslında o hiçbir hayal gücünün bile öngöremeyeceği zenginliklerle yüklüdür; geçici olduğu için de değerlidir. Her insan yaşamının kalitesi onun yapıp ettiklerinin bir toplamıdır. Kaliteli bir yaşamı amaçlayan kimsenin öncelikle kendisine "Ben kimim?" sorusunu yöneltmesive bu soruya vereceği yanıtla kendine özgü bir yaşamı tasarımlamaya koyulması gerekir. Kişinin kendi yaşamının bir tasarımcısı olmak, bütün tasarımlarını gerçekleştiremese de olanaklıdır; yeter ki bunun bilincinde olsun. İleride bize acı çektirebilecek hiçbir şeyi yaşamımıza katmazsak, başkaların gözyaşlarına neden olmayan mutluluğu istersek, yaptığımız her şeyde iyi ve doğruyu gözetirsek kaliteli bir yaşamı sürdürebiliriz. Stoa okulundan filozof Seneca'nın dediği gibi, "Yaşam bir oyuna benzer; uzunluğu değil, iyi oynanıp oynanmadığı önemlidir." Aynı konuda filozof Epikuros da şunları söyler: "Bilge insan beslenme konusunda gıdanın bol olmasına değil, lezzetli olmasına nasıl önem verirse; yaşamın da uzun olanına değil, hoş ve zevkli geçenine yönelir."

 

Bu makale 21 Ocak 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Mehmet Keskinbıçak

Merhaba sevgili dostum, ben 28 yaşında, Şanlıurfa doğumlu Uzman Klinik Psikolog Mehmet KESKİNBIÇAK. Psikoloji lisansımı Kıbrıs Uluslararası Üniversitesinde (2019) bitirdikten sonra akabinde Yakındoğu Üniversitesi tezli yüksek lisansımı (2021) bitirdim. Lisans stajımı Şanlıurfa devlet hastanesinde ( Çocuk zeka testleri ve ergen aile aralarındaki iletişim üzerine çalışmalar) yaptım. Yüksek lisans stajımı Yakındoğu üniversite hastanesinde ( Terapötik ilişki kurma, terapi süreçlerini yönetme, yapılandırılmış yetişkin testleri ve patolojik hastalıkların kriter ve tedavisine yönelik çalışmaları) başarılı bir şekilde yaptım. Üniversite zamanında değişik dershanelerde ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik (Zaman yönetimi, planlı ders çalışma, ergenlerde ikili ilişkilere yönelik rehberlik ve danışmanlık) yaptım. Bir yıl boyunca TSK bünyesinde Psi ...

Uzm. Kl. Psk. Mehmet Keskinbıçak
Uzm. Kl. Psk. Mehmet Keskinbıçak
Şanlıurfa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube