Verimli ders çalışmanın püf noktaları

Verimli ders çalışmanın püf noktaları

            Çalışma Ortamınızı Gözden Geçirin: Her öğrencinin kendine ait bir çalışma odası ve bu odada çalışma masası ve sandalyesi bulunmalıdır. Eğer çalışma odası yoksa evin herhangi bir köşesini kendine çalışma köşesi olarak dizayn edebilir. Ders çalışılacak odanın yeteri kadar havalandırılmış olması, yeterli ışık kaynağına sahip olması ve ısı bakımından ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat edilmelidir. Çok sıcakta rehavet çok soğukta ise odaklanamama problemi yaşanabilir. Odanın düzenli ve sade olmasına çok dikkat edilmelidir. Dağınık ortam dağınık bir zihin gibidir. Sadelik beraberinde daha dikkatli bir çalışmayı getirir. Çalışılacak ortamda TV,bilgisayar, cep telefonu gibi cihazlar varsa kapalı tutularak dikkatin dağılması önlenmelidir. Özellikle günümüzde internete bağlanan akıllı telefon diye adlandırılan cihazlar öğrencilerin dikkatini dağıtan unsurların başında yer almaktadır. Çünkü bu telefonlar hayatın bir çok alanını kaplamakta sokakta,okulda,evde,misafirlikte hep bu telefonlarla meşgul olunmaktadır. Telefonumuza gelen bir mesaj,yada sosyal medyada yayınlamış olduğumuz bir paylaşıma bir yorum yapıldığında, karşı tarafa cevap verme gereksinimi duyarız böylece hem dikkatimiz dağılır hem de zamanımız kaybolur. Çalışma ortamıyla ilgili bir diğer konuda çalışılacak masada o an hangi dersler çalışılacaksa sadece o dersle ilgili kitap,defter ve kalem olmalıdır. Diğer derslerle ilgili kaynaklar kaldırılmalıdır. Çalışma masasına sadece ders çalışmak için oturulmalı, yemek yeme, çay kahve içme,hayal kurma gibi eylemlerin yapılmasından kaçınılmalıdır. Böylece masaya oturulduğunda aklınıza sadece ders çalışma davranışı gelecektir. Özellikle anneler, çocukları ders çalışırken bir taraftan çayını yudumlasın bir taraftan da çerezlerden atıştırsın gibi tamamen iyi niyetli fakat çalışma verimini düşürücü davranışlardan kaçınmalıdırlar. Ders çalışırken oturduğumuz sandalye orta sertlikte olmalı bizi rehavete düşürmemelidir. Odamızın duvarında hayaller kurmamıza sebep olacak sanatçı posterleri, afişler asılmamalıdır. İllaki bir şeyler asmak istiyorsak kazanmak istediğiniz üniversitenin resmini veya ders çalışma planınızı asabilirsiniz.

            Etkili Dinleme ve Not Tutma Becerinizi Geliştirin: Derslerinde üstün başarı gösteren öğrencilerin özelliği dersi derste öğrenmeleridir. Dersi derste öğrenmenin tek koşulu öğretmenini "pür dikkat" dinlemekten ve" etkili not tutmaktan" geçer. Derse konsantre olabilmek ve öğretmeni etkili dinleyerek not tutmanın kuralları:

Derse önceden hazırlıklı gelinmelidir. Yani derste işlenecek olan konu hakkında ön bilgiye sahip olunduğuna anlamanız daha kolay ve kalıcı olacaktır.

Sınıfta öğretmenin ve tahtanın rahat görülebileceği ön sıralara oturulmalıdır.

Derse girerken kendi kendinize "öğretmenimi çok iyi dinleyeceğim ve önemli yerleri not alacağım" şeklinde kendinize olumlu telkinlerde bulunun.

Sırada sırtınızı geriye yaslayarak dik pozisyonda oturun.

Derste ilgi dağıtan sürekli konuşan öğrencilerle oturmak dikkatinizi dağıtacağından, derse girmeden onlarla konuşun ya da yan yana oturmamaya gayret gösterin.

Ders esnasında öğretmenin yüzüne bakarak dinleyin. Zaman zaman göz teması kurun.

Anlaşılmayan yerleri hemen sorun ve öğrenin.

Ders anlatılırken önemli noktaları kendi anlayacağınız şekilde kısa kısa notlar alın. Öğretmenin anlattığı şeyleri kaçırmamak için uzun notlar almaktan kaçının.

Öğretmenin ders anlatırken vurguladığı yerlerin altını çizin.

Vurgu farklı şekillerde yapılabilir. Bazen ses tonu, konunun belli yerlerinin not alınması için yavaş yavaş anlatma, tahtaya yazılan notlar, görselleştirerek anlatılan bölümler, dikkat edin, burası önemli gibi ifadeler öğretmen tarafından vurgulanmak istenen önemli bölümlerdir. Not alırken bu bölümlere öncelik verilebilir.

Konuyla ilgili not tutarken görselleştirme ve benzetme yapın. Bunun için not tutarken konuyla ilgili hatırlatıcı simgeler çizerek zihin haritası oluşturabilirsiniz.

 Öğrenme Stilinize Göre Çalışın: Araştırmalar öğrenmede bireysel farklılıkların olduğunu ve aynı eğitim yöntemi uygulandığında bazı öğrencilerin başarılı bazılarının ise başarısız olduğunu fakat her bireyin farklı öğrenme yöntemleriyle başarıyı yakalayabileceğini göstermektedir. Bazı kişiler gördüğü bir şeyi hiç unutmazken, bazıları ilk defa duyduğu bir şarkıyı eksiksiz hatırlayıp mırıldanabilir, bazıları ise yaparak deneyim yaşadığı şeyleri hiç unutmazlar.

            Gördüğünü unutmayan kişiler görerek ve okuyarak çalışmayı, çalışırken diyagram, harita, grafiklere bakmayı, renkli kalem ve hatırlatma kağıtları kullanmayı tercih ederler ve bu şekilde daha kalıcı öğrenme sağlarlar. Bu kişiler daha önce tanıştığı bir kişinin ismini hatırlamakta zorluk yaşayabilirler fakat yüzlerini asla unutmazlar.

            Duyduğunu unutmayan kişiler ise çalışırken okumadan çok dinlemeyi, tartışarak bir konuyu irdelemeyi, fon müzik eşliğinde ders çalışmayı severler. Bu kişiler çalıştığı konuları yüksek sesle ayna karşısında yada boş bir odada öğretmen rolüne girerek anlatabilir. Aynı şekilde anlattığı bir konuyu ses kaydına alarak kendi sesinden dinleyerek de çalışması verimli olabilir. Bu kişiler daha önce tanıştığı bir kişinin ismini rahat bir şekilde hatırlarlar.

            Yaptığını unutmayan kişiler ise bedensel çaba gerektiren eylemlerden hoşlanırlar. özellikle spora karşı ilgileri yüksektir. Bir şeyi anlatmak yerine yaparak göstermeyi tercih ederler. Proje yapmaktan hoşlanırlar.

            Yukarıda kısaca değinildiği gibi çeşitli öğrenme stilleri vardır. Kendimize uygun öğrenme stiline göre ders çalışma yöntemleri geliştirebiliriz. Ders çalışırken genel kanı ne kadar çok duyu organı devreye sokulursa öğrenme o oranda kalıcı olur. 2400 yıl önce, "Ne duyduysam, unuttum. Ne görürsem, hatırlarım. Ne yaparsam, anlarım." diyen Konfüçyüs aslında bizlere aktif öğrenmenin formülünü vermiştir. Bu formülü biraz daha açacak olursak;

Eğer bir şeyi duyarsam unuturum.

Eğer bir şeyi duyar ve görürsem hatırlarım.

Eğer bir şeyi duyar, görür ve onunla ilgili soru sorar veya birisi ile tartışırsam, anlarım

Eğer bir şeyi duyar, görür, tartışır ve yaparsam, bilgi ve beceri kazanırım.

Eğer bir şeyi yaparak başkasına öğretirsem, o şeyi iyice öğrenirim.

            Araştırmalara göre okuduklarımızın %10'unu, duyduklarımızın %20'sini, gördüklerimizin %30'unu, hem görüp hem duyduklarımızın %50'sini, söylediklerimizin %80'ini, davranışlarımızla birlikte söylediklerimizin ise %90'ını hatırlarız.

Düzenli Tekrarlar Yapın: Bilgilerin kalıcı hale gelmesi için okulda işlenen yada evde çalışılan dersleri düzenli tekrarlar yaparak kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçişini sağlamak gerekir.

Bir çok öğrenci okul sınavlarına bir gece önceden çalışarak, bilgileri ezberlercesine tekrar ederek sınava girmektedirler.okulda aylarca işlenen bir dersin konuları eğer her gün düzenli şekilde tekrar edilmemişse, sadece bir gecede hepsini öğrenmeye çalışmak hem kafa karışıklığına neden olur hem de sınav esnasında tam öğrenme gerçekleşmediğinden çalışılan bilgiler kısa süreli bellekten çabucak çıkacağından unutulur. Bu şekilde bir gecede gelişigüzel çalışılan konular sınavdan çıkar çıkmaz sanki hiç çalışılmamış gibi hatırlanamamaktadır. Çünkü öğrenciye göre amaç konuyu öğrenmek ve özümsemek değil sadece sınavı atlatmaktır. Halbuki bu konularla lise veya yüksek öğrenime geçiş sınavlarında tekrardan karşılaşacaktır.

Yapılan araştırmalara göre verimli çalışabilmek için günlük,haftalık ve aylık tekrarlar yapılmalıdır. 40 dakika boyunca bir derse çalışıyorsanız ardından 10 dakika tekrar yapılmalı ardından 10 dakika dinlenmelisiniz.

Bir konuyu kalıcı bir şekilde öğrenmek için aşağıdaki sistemli tekrar programını uygulayabilirsiniz.

40 DK ÇALIŞMA SONUNDA             10 DAKİKA TEKRAR          1 GÜN                

1 GÜN SONUNDA                               15 DAKİKA TEKRAR          1 HAFTA

1 HAFTA SONUNDA                           20 DAKİKA TEKRAR          1 AY

1 AY SONUNDA                                   30 DAKİKA TEKRAR     UZUN SÜRELİ BELLEK

Dikkatinizi Toplayın:  Bir öğrenci ders çalışmaya başladığımda hemen sıkılıyorum, başarısız olduğum derslere çalışırken masamdan hemen kalkmak istiyorum, derse odaklanamıyorum, çalışırken hayallere dalıyorum diyorsa dikkatini çalışmaya veremiyor demektir. Dikkat dağınıklığı öğrenmeyi ve motivasyonu etkileyen önemli bir unsurdur. Dikkat toplama yöntemlerini araştırmadan önce,dikkat dağınıklığına neden olan unsurları bulmak ve ona göre çözüm yolu bulmak daha mantıklı olacaktır. Dikkat eksikliğine kalıtım, doğum anında yaşanan zorluk, ateşli hastalıklar, aile tutumları, çevresel etmenler, psikolojik etmenler gibi bir çok faktör neden olabilir. Eğer bir öğrencinin tıbbi olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu  tanısı varsa tanıyı koyan doktorun önereceği ilaçları kullanmanın yanında bir takım davranışsal ve düşünce yapısını değiştirici tavsiyeleri uygulaması problemin çözümü açısından etkili olacaktır.

'Şimdi'ye odaklanın: İnsanlar, doğası gereği geçmişi hatırlayıp, geleceğe dönük hayaller kurabilirler. Şimdiden çok geçmişte ve gelecekte yaşadığınızda şimdiye odaklanmada problemler yaşanılmaktadır. Geçmişteki başarı veya başarısızlıklar şimdiyi daha iyi değerlendirme adına bize tecrübe kazandırır. Sürekli geçmiş ve gelecekte yaşayanlar şimdiyi kaçırırlar. Geçmişte yaşadığı aile ve arkadaş sorunlarını, yaşadığı başarısızlıkları, pişmanlıkları düşünen bir kişi şimdi “ne yapabilirim” e odaklanmakta güçlük yaşayabilir. Gelecekte olmak istediğimiz yere ulaşabilmek için "şimdiyi" en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Çünkü artık geçmişe geri dönüş yoktur, geleceği ise elimizdeki tek sermaye olan "şimdi"ye odaklanarak şekillendirebiliriz. Ders çalışırken hayallere daldığınızın farkına varır varmaz hemen elinizi yüzünüzü yıkayın ve tekrar masaya oturun. 'Ben şimdi derslerime odaklanmalıyım ve zamanımı en verimli şekilde kullanmalıyım, Şimdi dersime odaklanmazsam hedeflemiş olduğum amaçlarıma ulaşamam ve arkadaşlarım üniversiteye giderken ben hala hayal kuruyor olurum' gibi telkinlerle kendinizi toplayabilir ve şimdiye getirebilirsiniz.

Önceliklerinizi belirleyin: Dikkat, güneş ışığı gibidir. Güneşin yüzey sıcaklığı 5500 °C ve çekirdeğinin sıcaklığıysa 15,6 milyon °C olmasına rağmen, güneşten gelen ısı dünyamızı yakıp kül etmiyor. Fakat Güneş ışınlarının bir kısmını büyüteç veya cam parçasıyla bir noktada topladığımızda orada yakıcı bir etki oluşturabilmektedir. Dikkatinizi de güneş ışınları gibi tek bir noktada topladığınız takdirde bilgileri rahatlıkla öğrenebileceksiniz. Fakat dikkatinizi gerekli gereksiz aynı anda bir çok noktaya verip dağıttığınızda ise etkili bir odaklanma gerçekleşmeyecektir. Bunun için düzenli olarak ders çalışmak mı?,bilgisayar oyunları mı?, facebookta vakit geçirmek mi? arkadaşlarınızda internet cafede vakit geçirmek yaşamınızda önceliklerinizi belirlemelisiniz. Şu an sizin için neler önemli? Okulunuzdan üstün başarıyla mezun olmak mı?, İstediğiniz üniversiteyi kazanmak mı?, İleride saygın bir kişiliğe sahip olmak için mi? Kız veya erkek arkadaşlarınızla mesajlaşmak mı? sorular artırılabilir. Hayatta başarıya ulaşan kişilerin hedeflerine ulaşmak için belirledikleri öncelikleri vardır. Unutmayın her şeyin yeri ve zamanı vardır. Bu ayrımı yapıp hayatınızdaki önceliklerinizi belirlediğinizde rahatlıkla dikkatinizi toplayabilirsiniz.

Bu makale 29 Eylül 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk

Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk lisans öncesi eğitimlerinin ardından, 2008 yılında Sakarya Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü onur derecesiyle tamamlamıştır.     Ardından okul psikolojik danışmanı olarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm eğitim kademelerinde kadrolu olarak görev almıştır.     2008-2017 yılları arasında Adliyelerde bilirkişi pedagog olarak görev almıştır.     Emniyet Müdürlüğü ile ortak projelerde yer alarak suça sürüklenmiş çocukları topluma kazandırmak amacıyla psikolojik danışmanlık yapmıştır.     Türk Silahlı Kuvvetleri Rehberlik Danışma Merkezinde Psikolojik danışman olarak görev almış ve mesleki başarısından dolayı takdir belgesiyle onurlandırılmıştır.    Yüksek lisansını ise Selçuk Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık alanında “Kişilerarası Problem Çözmenin Anne Baba Tutumu v ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
whatsapp
instagram
Etiketler
Motivasyon soruları
Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk
Uzm. Psk. Dan. Ömer Aktürk
Bursa - Psikolojik Danışman
Facebook Twitter Instagram Youtube