Orbita tümörü tanı ve tedavi

Orbita tümörü tanı ve tedavi

Orbita Tümörleri Hazırlayan: Prof. Dr. Murat Tunç

Göz etrafını çevreleyen yapıların tamamını oluşturan yapıya orbita diyoruz. Kas, damar, sinir, yağ, kemik dokularından oluşan orbitada tüm bu dokulardan oluşan tümörler görülebilir.

Orbita tümörleri iyi huylu veya kötü huylu yani kanser niteliğinde habis bir tümör olabilir. Orbita çerçevesi ön açıklık harici kemik yapıda bir çerçeveye sahiptir. Orbitayı oluşturan yapıılardan kaynaklanan tümörler belli bir hacim oluşturur. Orbita da kemik çerçevesi nedeniyle genişleyemeyeceği için tümörler orbitanın açık olan ön yüzünden gözü ileri doğru ittirir. Göz tümörün olduğu tarafta ileriye çıkık gözükür. Gözün ileri doğru çıkık olması dışarıdan da rahatlıkla kendini belli eder. Ancak gözün ileri çıkıklığı her zaman belirgin olmayabilir. Bu durumda da göz arkasında ağrı, başağrısı, göz hareketlerinde kısıtlılık ve çift görme gibi şikayetler bize orbitada bir tümör olabileceğini düşündürebilir.

Orbita kapalı bir bölge olduğu için buradaki tümörleri gözümüzle ve göz muayene aletleri ile göremeyebiliriz. Bu durumda gözde orbitada bir tümör olup olmadığını anlayabilmek için MR, Bilgisayarlı Tomografi gibi filmler çektirmemiz gerekir. Bu özel röntgen filmlerinde veya MR görüntülerinde tümörün nerede olduğu, şekli, boyutları, göz ve görme siniri ile ilişkisi, kistik mi katı bir yapıda mı olduğu, damarlanma özellikleri tespit edilebilir. Bu görüntüler bize tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu yönünde de bir fikir verir. Orbita tümörlerinde kesin tanı ancak cerrahi olarak tümörün çıkarılması veya biyopsi ile konur.

Biz çoğunlukla orbita tümörlerini cerrahi olarak ameliyatla tümüyle çıkarıyoruz. Böylece hem doğru tanı konmuş oluyor hem de lezyonu tedavi etmiş oluyoruz. Bazı durumlarda tümörün kanser niteliğinde olması söz konusu ise ilave tedaviler, örneğin kemoterapi veya ışın tedavisi gerekebilir. Orbita tümörlerinde göz kenarından yaklaşımla tümörlerin %90’ına rahatlıkla ulaşılabilir ve cerrahi tedavi uygulanabilir. Önemli olan doğru tanı ve uygun tedavi yaklaşımlarının uygulanmasıdır. Not: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Herhangi bir teşhis veya tedavi önerisi olarak kullanılamaz. Durumunuzla ilgili önerileri muayenenizi yaptırdığınızda tarafımızdan veya kendi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Bu makale 1 Nisan 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Murat Tunç

İlköğrenimi TED Ankara Koleji, Orta Öğrenimi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde, liseyi Ankara Fen Lisesi’nde bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında tıp doktoru olarak mezun oldum. Dokuz Eylül Üniversitesi Göz Hastalıkları Bölümü’nde göz hastalıkları ihtisası yaptım ve Amerika’da eğitim almak için şart olan USMLE sınavlarında başarılı olarak ECFMG (Amerikan Tıp Eğitimi Akreditasyon) sertifikası aldım. Johns Hopkins Universitesi’nde Nörooftalmoloji (1994); University of California San Francisco’da (UCSF), Prof. Dr. Devron CHAR yönetiminde Oküler Onkoloji (1996); Kaiser Permanente Medical Center’da Prof. Dr. Mike LAHEY yönetiminde Retina (1997) ve University of Southern California, Doheny Eye Institute’de Prof. Mark HUMAYUN yönetiminde Fulbright Fellow olarak Retina, biyonik göz (2004) üst ihtisasları yaptım. D ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Göz tedavisi
Prof. Dr. Murat Tunç
Prof. Dr. Murat Tunç
Ankara - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube