Göz kapağı düşüklüğü

Göz kapağı düşüklüğü

Göz Kapağı Düşüklüğü Hazırlayan: Prof. Dr. Murat TUNÇ Göz kapaklarının görevi gözümüzü dıştan gelebilecek zedelenmelere karşı koruma ve göz yüzeyini adeta süpürerek gözün nemli kalmasını sağlamaktır. Göz kapağı kenarındaki kirpikler de göze mikrop girmesini önler. Gözümüzün estetik olarak da önemi büyüktür.

Göz kapakları, bu estetik görünüme önemli katkı sağlar. Göz kapaklarındaki herhangi bir şekil bozukluğu estetik olarak güzellik algısını olumsuz etkileyebilir. Göz kapakları normalde gözün kenarını üstte 2-3 mm, altta ise 1-2 mm örter. Üst göz kenarını 2-3 mm’den daha fazla örtüyor ise bu duruma göz kapağı düşüklüğü yani pitoz diyoruz. Göz kapağı düşüklüğü her yaşta olabilir ama en çok çocukluk döneminde ve 50 yaş üstünde görülür.

Çocukluk çağında göz kapağı düşüklüğü tek taraflı ve göz bebeğini örtecek kadar ileri düzeyde ise gecikmeksizin ameliyat ile düzeltilmesi gerekir. Aksi halde gözde tembellik oluşabilir. Yaşla birlikte göz kapağını kaldıran kasta zayıflık meydana gelebilir ve göz kapağı düşüklüğü belirginleşebilir. Nadiren kas hastalıklarında ve sinir hastalıklarında da göz kapağı düşüklüğü gelişebilir. Bu nedenle hastalarda göz kapak düşüklüğünün neden kaynaklandığı incelenmeli ve ona göre tedavi planlanmalıdır. Kas ve sinir hastalıklarında ağızdan alınacak ilaçlar ile göz kapağı düşüklüğünde düzelme görülebilir. Bazı durumlarda göz kapağı tümörleri de göz kapağında düşüklük yapabilir. Bu durumda ameliyatla tümörün alınması gerekir. En sık gördüğümüz göz kapak düşüklüğü nedeni yaşa bağlı sebeplerdir. Yaşa bağlı göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda ameliyat ile cerrahi düzeltme uygulanır. Göz kapağı düşüklüğünün tedavisi göz fonksiyonları açısından önemlidir. Ameliyatta yaptığımız işlem göz kapağını kaldıran kası güçlendirmek veya göz kapağını kaldıracak özel askı yöntemleri kullanmaktır.

Doğru tanı ve uygun cerrahi yöntemlerin kullanılması durumunda öz kapağı düşüklüğünde ameliyatın başarı oranı yüksektir. Not: Bu yazı genel bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Herhangi bir teşhis veya tedavi önerisi değildir. Durumunuzla ilgili önerileri muayenenizi yaptırdığınızda tarafımızdan veya kendi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Bu makale 1 Nisan 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Murat Tunç

İlköğrenimi TED Ankara Koleji, Orta Öğrenimi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde, liseyi Ankara Fen Lisesi’nde bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında tıp doktoru olarak mezun oldum. Dokuz Eylül Üniversitesi Göz Hastalıkları Bölümü’nde göz hastalıkları ihtisası yaptım ve Amerika’da eğitim almak için şart olan USMLE sınavlarında başarılı olarak ECFMG (Amerikan Tıp Eğitimi Akreditasyon) sertifikası aldım. Johns Hopkins Universitesi’nde Nörooftalmoloji (1994); University of California San Francisco’da (UCSF), Prof. Dr. Devron CHAR yönetiminde Oküler Onkoloji (1996); Kaiser Permanente Medical Center’da Prof. Dr. Mike LAHEY yönetiminde Retina (1997) ve University of Southern California, Doheny Eye Institute’de Prof. Mark HUMAYUN yönetiminde Fulbright Fellow olarak Retina, biyonik göz (2004) üst ihtisasları yaptım. D ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Prof. Dr. Murat Tunç
Prof. Dr. Murat Tunç
Ankara - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube