Soru: Sayın hocam, Şeker Hastalığının günümüzde sağlık açısından önemi nedir?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Şeker Hastalığı (Diabetes mellitus, Diyabet), tüm dünyada sağlığı olumsuz etkileyen ve son yıllarda sıklığı gittikçe artan bir hastalıktır. 2013 yılında dünyadaki diyabetli hasta sayısı 382 milyon iken bu sayının 2035 yılında %55 oranında artarak 592 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Şeker Hastalığı önlenebilir körlüğün en önde gelen sebebini oluşturmaktadır.
Soru: Hocam siz uzun yıllar Amerika'da ve Ülkemizde Şeker Hastalığının Göze Etkileri konusunda çalışmalar yaptınız, şeker hastalığının göze etkileri konusunda bizi bilgilendirebilir misiniz?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Şeker Hastalığı gözde katarakt, glokom (göz tansiyonu), şaşılık, retina bozuklukları, göz içi kanama, gözde mikroplu iltihaplanmalara yol açabilir. Bu göz problemleri tüm diyabetli bireylerin 1/3’ünü etkileyebilmektedir. Şeker hastalığının süresi ile orantılı olarak göz ve retina problemlerinin görülme oranı artmaktadır. Şekeri düzgün kontrol edilmeyenelerde göz problemleri daha sık izlenmektedir. Bu nedenle göz problemlerinin ve kanama, katarakt, göz tansiyonu gibi problemlerin daha az görülebilmesi için şeker hastalığının düzgün kontrolü önem taşımaktadır. Bunu da HbA1c düzeyleri ile takip ediyoruz. Şeker Hastalığı ve Katarakt Şeker hastalarında genellikle insülin direnci veya insülin az salgılanması sonucu kan şekerinin dokulara girememesi ve kanda şekerin yükselmesi görülür. Bu durumda sadece kanda değil tüm vücut sıvılarında şeker artar. Göz içi sıvısında da artan şeker lens dediğimiz göz merceğinde sıvı birikimine ve lensin opaklaşmasına yani katarakta neden olur. Katarakt oluştuğunda tedavisi cerrahidir. Günümüzde fako cerrahisi dediğimiz yöntemle ses dalgaları ya da lazer ile katarakt küçük parçalara ayrılarak özel cihazlarla dışarı alınır ve göze saydam, pırıl pırıl görmeyi sağlayacak bir mercek yerleştirilir.
Soru: Hocam, şeker hastası kişilerde katarakt cerrahisinin bir riski var mıdır?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Elbette katarakt ameliyatı olacak şeker hastalarına biz özel bir özen gösteriyoruz. Çünkü diyabetik hastalarda vücut bağışıklık sistemi bozuk olduğu için mikrop kapmaya eğilimli oluyorlar. Bu hastalarda ameliyat bitiminde göz içine koruyucu amaçlı özel bir antibiyotik kullanıyoruz. Ayrıca bu kişilerde damar yapısı da bozuk olduğu için katarakt ameliyatı sonrası gerek fako gerek lazerle olsun gözün görme tabakasında (retinada) sıvı birikimi ve ödem görülebilmektedir. Bu hastalara ameliyat sonrası da koruyucu amaçlı bazı ilave damlaların kullanılması gerekebilir.
Soru: Hocam bir de glokom yani göz tansiyonu demiştiniz.
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Şeker hastalarında göz tansiyonu yani glokom normal sağlıklı bireylere göre yaklaşık iki kat daha sık gözükür. Bunun nedeni, şeker hastalarında göz içi basıncını oluşturan göz sıvısının gözden dışarı çıkmasını sağlayan süngersi kanallarda (trabeküler ağ) darlık oluşturan birikintilerdir. Ayrıca retina dediğimiz görme tabakasının gözdeki basınç artışına hassasiyeti şeker hastalarında artmıştır. Bu nedenlerle şeker hastaları her kontrolde glokom yönünden de takip edilmelidir.
Soru: Şeker Hastalığı (Diyabet) retina tabakasında ne gibi değişimler yapar hocam?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Diyabetik olgularda körlük ve ileri derecede görme azalması gelişimi, diyabetik olmayan popülasyona göre yaklaşık 25 kat daha fazladır. Diabetik retinopati (DR), retinadaki ince damarları etkileyen bir bozukluk oluşturur. İnce damarlarda tıkanmaya bağlı olarak görmeyi sağlayan tabakada beslenme bozukluğu oluşur. Beslenmesi bozulan retinanın oksijen ve beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için vücut kendiliğinden yeni damarlar oluşturmaya çalışır. Ancak vücudun yeniden oluşturmaya çalıştığı bu damarlar normal damar yapısında değildir. Şeker hastalığının da etkisiyle bu damarlardan dışarı kolayca sıvı sızar ve görme tabakasında ödem oluşur. Bu damarların sıvı sızdıran bölgelerine LASER tedavisi ile biz bu ödem oluşumunu kontrol edebiliyoruz. Ayrıca şeker hastalarında yeni ve bozuk damarların oluşumunu başlatan VEGF dediğimiz bir maddenin görme tabakasında salgısı da artmıştır. Bizim bu konudaki çalışmalarımız, göstermiştir ki Laser tedavisine ilave olarak bu maddenin salınımını engelleyen ilaçların kullanımı bu kısır döngüyü kırarak gözde ödemin azalması ve görme artışı ile sonuçlanmaktadır.
Soru: Şeker hastalığı gözde başka ne gibi etkiler oluşturur?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Aslında şeker hastalığının göz komplikasyonları retinopati ve makülopati ile sınırlı değildir. Diyabetik göz bozuklukları (Diabetic Eye Disease) dendiğinde Retina ve Maküla bozuklukları yanı sıra, katarakt ve glokom gibi görmeyi doğrudan etkileyen komplikasyonlar ve oküler yüzey problemleri, kuru göz sendromu ve diyabetik sinir felçlerine bağlı paralitik şaşılıklar gibi görmeyi dolaylı olarak etkileyen komplikasyonlar da sayılabilir. Şeker hastalarında yürütülen bir araştırma, şeker hastalarının en çok görme kaybından endişe duyduklarını belirtmişlerdir. Düzenli göz kontrolleri ve sistemik kontrol sağlanmaz ise proliferatif diyabetik retinopati ve maküla ödemi başta olmak üzere diyabetik göz komplikasyonları sıklıkla ve erken dönemde ortaya çıkar ve gözde kalıcı görme hasarı bırakabilir. Bu nedenle hastalarımıza bu konuda uzman merkezlerde düzenli göz kontrollererine gelmelerini öneriyoruz.
Soru: Şeker hastalarında bu kontroller ne kadar sıklıkta olmalıdır?
Prof. Dr. Murat TUNÇ: Eğer gözde bir retinopati (retina bozukluğu) saptanmadı ise yılda bir kontrol yeterli olabilir. Ancak gözde başlangıç değişiklikler varsa yılda iki kez, Retinada yeni damarlanmalar başladı ise 2-3 ayda bir, Makülada ödem var ise 1-2 ayda bir takip ve tedavi gerekebilir.