Motivasyonun formülü


MOTİVASYONUN FORMÜLÜ
Okulda çocuklarımız yoğun bir akademik temponun içinde olması onların duygusal fiziksel ve iletişim süreçlerini olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Özellikle 11-15 yaşları arasındaki erinlik ve ergenlik çağı özellikleri dikkate alındığında çocuklarımızın hem bilişsel hemde duygusal anlamda büyümeye çalışmaları ve bu konuda harcadıkları enerji takdire değerdir.
Bu dönemde gerek eğitimciler olarak bizlerin gerekse aile olarak sizlerin çocuklarımıza karşı dengeli ve sağduyulu yaklaşımlarımızın çocuklarımızı olumlu etkileyeceği bir gerçektir. Özellikle Öğrenme davranışlarında pozitif duygusal süreçlerin öğrenmenin kalitesini arttırabileceği gerçeğini düşündüğümüz zaman çocuklarımıza yaklaşım biçimlerimizin öğrencinin akademik motivasyonu üzerindeki etkisinin ne derece önemli olduğu görülebilmektedir.
Özellikle bahar ayları çocuklarımızın duygusal süreçlerinin en fazla etkilendiği, büyümenin en hızlı olduğu ve enerji düşüşünün yoğun yaşandığı bir dönemdir. Akademik yaşantıda motivasyon düşüklüğü,başarısızlık, konsantrasyon ve dikkat eksiklikleri bu dönemde daha fazla artış gösterebilmektedir. Bu da akademik başarısızlığı beraberinde getirebilmektedir. Bu dönemdeki erin ve ergenleri anlayabilmek ve onlara daha etkin destek olabilmenizi sağlayabilir. Bu aşamada onların ne hissettiklerini anlayabilmek için iletişime girmeniz onları etkin bir biçimde dinleyebilmeniz önyargısız, eleştirmeden sadece onlara duygusal destek verebilmeniz ve anlaşılma duygusunu onlarda oluşturabilmeniz öğrencilerimizin bu dönemde tekrar motivasyonlarını arttırmalarını sağlayacaktır.
Aile bir sistemdir bu sistem en önemli parçalarından biri olan çocuk bu sistemin diğer parçaları olan anne baba ve diğer kardeşlerle ne kadar uyumlu olursa çocuklarımızda o sistemde daha fazla varolduğunu hissedebilecektir. Özellikle bu duygu onların okul içindeki enerjilerinin de artmasına katkı sağlayacaktır.
Öğrencilerin akademik performanslarını etkileyen en önemli birkaç unsurun ve bunların birbiriyle etkileşimleri motivasyonun yüksek olmasını sağladığını göstermiştir.
MOTİVASYON = beklenti x Kişinin bir şeyi arzu etme büyüklüğü x hedefe varma olasılığı
BEKLENTİ DEĞERİ |
ARZU ETME DEĞERİ |
HEDEFE VARMA DEĞERİ |
MOTİVASYON DEĞERİ |
Yüksek |
Yüksek |
Yüksek |
Yüksek |
Yüksek |
Yüksek |
Düşük |
Düşük |
Yüksek |
Düşük |
Yüksek |
Düşük |
Yüksek |
Düşük |
Düşük |
Çok Düşük |
Düşük |
Yüksek |
Yüksek |
Düşük |
Düşük |
Yüksek |
Düşük |
Çok Düşük |
Düşük |
Düşük |
Yüksek |
Çok Düşük |
Düşük |
Düşük |
Düşük |
Çok çok Düşük |
Yukarıda tabloda görüldüğü gibi motivasyonun tek yüksek olduğu durumun öğrencinin beklentilerinin beklentileriyle ilgili arzu etme oranının ve bu beklentilerini gerçekleştirebilme olasılığının yüksek olduğu zaman gerçekleşebildiği görülmüştür.Bu değerleri yüksek tutabilecek bir iletişim kurmak öğrencilerimizi daha başarılı kılabileceği muhakkaktır. Bunun için çocuklarınızın hedef belirlemelerine yardımcı olabilmek, bu konularda onunla konuşup arzusunu arttırmaya çalışmak ve onun hedeflerine ulaşabileceği inancına sahip olmasına yardımcı olmak istenilen davranışın gelişmesine yardımcı olacaktır.
Psikolog Eray Varol