Afazi:
Afazi 19. yüzyılın başlarından itibaren nörologların, psikologların, dil bilimcilerin ve konuşma terapistlerinin üzerinde durdukları, nedenlerini, etiolojisini, tedavi ve sağaltım tekniklerini inceledikleri bir konudur. Afazi deyimi İlk kez 1874'de Trousseau tarafından kullanılmıştır. Genellikle afazik kişilerde artikülasyon yada konuşma bozukluğu gözetilirdi. Fakat Trousseau afazik bireylerde daha farklı bir şeyler olduğunu belirtmiştir. Trousseau afazinin yalnızca konuşmayla ilgili bir bozukluk olmadığına dikkat çekmiştir. Buna göre "söz yitimi" anlamına gelen afazi, diğer kişilerle anlaşmamızı sağlayan sesli, yazılı ve diğer sembolik süreçlere ilişkin belirgin bellek yitimi gösteren bir iletişim bozukluğu olarak görülmektedir. Afazi sözel ve İşitsel iletişimi etkileyen ve aynı zamanda da dil bozukluklarını içeren genel bir terimdir ve dil sembollerini kullanmada eksiklikler görülür. Ve bu sebeple konuşma bozukluğundan ziyade bir dil sorunu olarak kabul edilir. Afazi, çocukluk dönemde gelişimsel konuşma problemleri ya da öğrenme güçlükleri ile daha ileriki yaşlarda ise psikiyatrik konuşma bozuklukları ile özellikle şizofrenide ortaya çıkan konuşma bozuklukları ile karıştırılmıştır. Tanılama tekniklerinin gelişmesiyle bu durum ortadan kalkmıştır. Afazik bozukluklar, bireyin dil sembollerini kullanmasını ve farklı durumlarda uygun biçimde davranmasını engelleyen bir yoksunluk durumudur. Ancak bu durum sembolleştirme sürecinde anlamlı bir biçimde ortaya çıkar. Özetle afazi, sembol davranışların bozulması olarak tanımlanabilir. Afazi beyin kabuğunda ortaya çıkan ve beyin dokularının bir seri nedenle incinmesine bağlı bir durumdur. Bu nedenler ise: beyin tümörleri, kafa travmaları, epilepsi ve enfeksiyonlardır. Afazide sıkça rastlanan sebepler arasında kafa travmaları vardır. Travmanın etkilediği bölgenin yerine göre afazide değişkenlikler gösterebilir. Ve bir diğer etken ise enfeksiyonlardır. Yüksek ateş ve enfeksiyonun birleşmesi beraberinde nörolojik bozuklukları, bu bozukluklardan afazinin temelini inşa etmekteydi. Afazi, akıcı ve tutuk olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Akıcı afazi; anlama güçlüğüne dayanırken, tutuk afazi; hastanın kendini ifade etmede zorluk çekmesine dayanmaktadır. Akıcı afaziler kendi altında üçe ayrılmaktadır. Bunlar Wernicke afazi, kondüksiyon afazi, transkortikal afazidir. Wernicke afazide konuşma akıcıdır ancak anlamsız olması durumudur. Kondüksiyon afazi ise tekrarlamalarda zorluk çekmedir. Transkortikal Afazi ise wernicke afazisi ile benzerlik gösterir. Tekrarlama yetisinde sorunlar görülmektedir. Broca afazide hastanın dili ifade etmekte zorlanması veya konuşmada zorluk yaşaması gibi problemlerle ortaya çıkar. Konuşma zordur ve ritim bu noktada kayıptır. Bazı kelimeleri anlamlı bir şekilde cümle içinde kullanabilir. Bazı vakalarda yazı yazma da bozukluklarda meydana gelebilir. Global afazi ise en yaygın afazi türüdür. Hasta konuşulanı anlayamaz ve konuşamaz durumdadır.
Einsenson’a göre afazi, değerlendirici güçlükler, tanıma güçlükleri, ifade edici bozukluklar olmak üzere üç temel kategoride incelenmektedir (Einsenson, 1954). Sembolleri değerlendirme başlığı altında 5 duyu organlarımız tarafından alınan, dil sembollerinin değerlendirilmesinde bireyin gösterdiği güçlük anlamına gelmektedir. Kişi burada sembollerin anlamını kavramada güçlük çekebilir. Kendi içerisinde işitsel afazi ve okuma yitimi (alexia) olarak incelenmektedir. İşitsel afazide ise işitme yoluyla normal bir biçimde alınan sözel dilin algılanmasında ki güçlük yaşanması durumudur. Bireye resim ya da nesneleri gösterilir, bunları tanımlaması istenir yada ilerlemiş düzeylerde ise yazılı cümleleri okuyarak, bunları tekrar etmesi istenir. Okuma yitimi ise bir değerlendirme güçlüğüdür. Yazı ve sembolleri tanımada güçlük olarak belirti gösterir. Daha çok sessiz okumada rastlanır. Çoğunlukla işitsel afazi ile birlikte görülür. Bireye yazılı metin verilir ve bunu sessiz okuması söylenir. Ardından içerisinden ilgili sorular sorularak test edilir. Tanıma bozukluğu (Agnosia) ise verilen nesneleri ve sembolleri tanıma ve değerlendirmede güçlük yaşar. Birey duyularıyla normal olarak aldığı biçimleri tanıyamaz. Afazi Tedavisine değinecek olursak; standart bir tedaviden bahsetmek mümkün değildir. Afazinin şiddeti, yaygınlığı, kişinin eğitim düzeyi ve cinsiyetine bağlı olarak farklı rehabilitasyon yöntemleri uygulanmaktadır. Afazinin şiddetine bağlı olarak kısmen veya tam iyileşme sağlanabilir. Son yıllarda ilerleyen tıp sayesinde afazi sorununa karşı önemli gelişmeler olmuştur. Meydana gelen inme veya kafa travmaları sonucunda hastanın hastanede tedavi görmesi oldukça önemlidir. Dil konuşma terapisi afazi tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Afazi tedavisinde etkilenen bölgeye göre ayrı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu nedenle öncelikle hastada konuşma, yazma ve okuma gibi yetilerden hangisinde sorun olduğu belirlenmeli ve buna uygun olarak bir terapi uygulanmalıdır.