Kuşaklararası Aktarım: Ebeveynlikte Kendi Çocukluğumuzun İzleri

Kuşaklararası aktarım, ebeveynlerin bilinçli tercihlerinden çok, içselleştirilmiş ilişki modelleri üzerinden gerçekleşir. Çocuklukta öğrenilen duygu ifade biçimleri, cezalandırma ya da ödüllendirme yöntemleri, stresle başa çıkma yolları ebeveynlikte otomatik olarak devreye girer.
Danışmanlık sürecinde ebeveynler sıklıkla şu farkındalığı yaşar: “Aslında çocuğuma değil, kendi çocukluğumdaki eksikliğe tepki veriyorum.” Bu farkındalık, ebeveynliğin en dönüştürücü anlarından biridir. Çünkü kişi bu noktada otomatik tepkiler yerine bilinçli seçimler yapma şansı elde eder.
Kuşaklararası aktarım her zaman olumsuz değildir. Sevgi, şefkat ve güven içeren deneyimler de kuşaktan kuşağa aktarılabilir. Danışmanlık süreci, ebeveynin hangi mirası devam ettirmek istediğini, hangisini dönüştürmek istediğini ayırt etmesine yardımcı olur.
Bu çalışma yalnızca çocuğun ruhsal gelişimini değil; ebeveynin kendi içsel iyileşmesini de destekler. Ebeveynlik, bu yönüyle geçmişin yüklerini fark edip hafifletme ve daha sağlıklı bir gelecek inşa etme fırsatı sunar.
Hazırlayan:
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

