Doktorsitesi.com

KONTROLDEN TESLİMİYETE

Klinik Psikolog Handan Horasan
Klinik Psikolog Handan Horasan
27 Mayıs 202538 görüntülenme
Randevu Al
Kontrol etmenin karşıtı; teslimiyettir. Teslim olmak, edilgen kalıp hiçbir şey yapmamak değildir. Aksine, elinden geleni yapıp ardından hakkında hükmün çoktan verildiğini bilerek, olanı sabırla karşılamayı bilmektir. Bu, zihnin tükenmişliğine karşı ruhun derinliğinden gelen bir duru kabulleniştir.
KONTROLDEN TESLİMİYETE

Bazen hayatın akışında, istemediğimiz ve ummadığımız değişiklikler olur. Bunlar bize iyi hissettirmez; bir an önce değiştirmek, daha doğrusu kurtulmak isteriz. İnsan zihni, tehdit olarak algıladığı her şeyi kendinden uzaklaştıracak yollar arar. Bu, zihnin en temel savunmasıdır: hayatta kalmak.

Bir rutin oluşturmak, sıradan olan hayat akışı, insana her şeyi kontrol edebileceği yanılsamasını getirir. Kendine “daimi bir korunaklı alan” yaratabileceği umudu da kişiyi hayatta tutar. “İdare makinası” gibi işleyen akıl, gün gelir işin içinden çıkamaz olur ve başka bir yapının—ilahi olanın, kendisinden daha güçlü ve sonsuz olanın—yardımına ihtiyaç duyar. Çünkü kontrol yanılsaması içinde olan insan, ruhunun bildiğini henüz hatırlamamakta; zihnini, yalnızca yaşantılarından topladığı “veriler” üzerinden çalıştırmaktadır.

“Hatırlamamakta” kelimesinin altını çizmek isterim. En saf haliyle bebeklikten, aklın egemen güç olduğu yetişkinliğe kadar geçen sürece ben “unutma” diyorum. İbn Arabi'nin düşüncesinden ilhamla; ruhlar, beden kılıfına girmeden önce, ervah âleminde yaratıldıkları o muhtelif zamanda, külli akla bağlıydılar. Yani ilahi olanla doğrudan temastaydılar. Ancak dünyaya gelince, hayatta kalmaları için akıl yetilerinin gelişmesi ve işlevsel hale gelmesi gerekiyordu. Bu nedenle yaşantılarından veri topladılar, bunları farklı şekillerde işlediler ve bir sonraki adımı bu veriler ışığında attılar.

Zihin şöyle işler: veri – işleme – kayıt – yeni veri – eski kaydı hatırlama – benzer işleme – çıktı... Bu bir döngüdür.

Bu döngüyü kırmanın yolu ise farklı bir işleyişe geçmektir: Kalbin varlığını hatırlamak.

Kur’an şöyle buyurur:

“Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d Suresi, 28. ayet)

Kontrol etmenin karşıtı; teslimiyettir. Teslim olmak, edilgen kalıp hiçbir şey yapmamak değildir. Aksine, elinden geleni yapıp ardından hakkında hükmün çoktan verildiğini bilerek, olanı sabırla karşılamayı bilmektir. Bu, zihnin tükenmişliğine karşı ruhun derinliğinden gelen bir duru kabulleniştir.

Hz. Yakup, oğlu Hz. Yusuf’un hasretine sabretti.

Hz. Eyyüp, hastalıklarına dayandı.

Hz. İbrahim, ateşe atıldı ve Allah’a sığındı; ateş ona serinlik ve selamet oldu.

Hz. Yusuf, haksız yere suçlandı ve yıllarca zindanda kaldı... 

Dilerim ki Rabbim, yaşadığımız her türlü zorluğun ve sıkıntının altından kalkabilecek bir güç; kontrol edebileceği sanrılarından kurtulan bir akıl; doğru kararlar verip doğru adımlar atabileceğimiz bir irade; görünenin ardındakini görebilen, duyulanın ardındaki hakikati sezen bir kalbi uyanışı nasip etsin. Tabi tüm bunları taşıyabilecek şekilde kalplerimizi genişleterek bizleri huzura erdirsin.

Etiketler

Kabul etmekteslimiyetmaneviyatinanmagayretkader ve kaza

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Handan Horasan

Klinik Psikolog Handan Horasan

“Eğer bir insanı anlamak istiyorsam, tüm bilimsel bilgileri bir tarafa bırakıp, önyargısız bir tavır
benimserim.”
— Carl Gustav Jung
Psikolojiye ve insana yaklaşımımda bu sözü rehber ediniyorum. Akademik temellerim bu anlayışla
şekillendi. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından
Maltepe Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. Mesleki gelişim
sürecimde farklı psikoterapi ekollerini öğrenmek amacıyla çeşitli eğitim programlarına katıldım. Bu
süreçle birlikte, insanlara şifa olma niyetiyle başladığım mesleki yolculuğum bugün 8 yılı aşkın bir
süredir devam ediyor.
Eğitim hayatım sonrasında çeşitli hastane ve kliniklerde çalışma deneyimlerim oldu. Pandemi
süreciyle birlikte çevrim içi bireysel seanslara ağırlık verdim. Hâlen online ve yüz yüze görüşmelerle
aktif olarak danışan takibi yapıyor, aynı zamanda eğitim programlarında yer alıyorum.
Yaklaşık üç yıl süren Bütüncül Psikoterapi eğitimimin ardından sürecimi Dinamik Psikoterapi
eğitimleri ve süpervizyonlarıyla destekledim. Bunları Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ile EMDR
Terapisi eğitim ve süpervizyonları izledi.
Son 3 yıldır ise Jungiyen Koçluk Okulunda aldığım koçluk eğitimiyle birlikte, bireysel ilgi alanım olan
Tasavvuf Düşüncesi ve Nefs İlmi üzerine yaptığım araştırma ve aldığım eğitimleri, psikoterapi
süreçlerine bütüncül bir bakış açısıyla entegre ediyorum. Bu çok katmanlı yaklaşımların, her danışan
için en uygun yöntemi belirleme sürecinde değerli katkılar sunduğunu tecrübe ettim.
Terapiye başlamak, güçlü bir içsel niyetin göstergesidir. Jung’un da dediği gibi:
“Bulmaya en çok ihtiyacınız olan şey, bakmayı en az istediğiniz yerdedir.”
Eğer sizde bakmaya hazırsanız yollarımız zaten kesişecektir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.