1. Giriş
Kaygı, temel bir duygusal tepki olmakla birlikte, bazı bireylerde bu tepki süreklilik kazanarak patolojik hale gelir ve işlevselliği bozar. DSM-5’e göre yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu ve özgül fobiler kaygı bozuklukları sınıfında yer almaktadır (American Psychiatric Association [APA], 2013). Dünya Sağlık Örgütü’ne göre anksiyete bozuklukları, depresyondan sonra en yaygın görülen ikinci ruhsal sağlık sorunudur (WHO, 2017).
2. Kaygının Etiyolojisi: Çok Boyutlu Bir Yaklaşım
Kaygı bozukluklarının oluşumunda biyolojik, bilişsel ve çevresel faktörler birlikte rol oynar. Genetik yatkınlık, nörotransmiter dengesizlikleri (özellikle GABA ve serotonin düzeyleri), çocukluk travmaları ve öğrenilmiş korkular temel risk faktörleridir (Craske et al., 2009). Bilişsel model ise bireyin olayları tehdit edici şekilde yorumlamasının, kaygının temel belirleyicisi olduğunu vurgular (Beck & Clark, 1997).
3. Bilişsel Davranışçı Terapi ile Müdahale
Bilişsel Davranışçı Terapi, anksiyete bozukluklarının tedavisinde en çok bilimsel kanıtla desteklenen psikoterapi yaklaşımıdır. BDT, işlevsiz düşünce kalıplarını tanımlama, bunlara meydan okuma ve davranışsal deneyimlerle alternatif inançlar geliştirmeyi amaçlar (Hofmann et al., 2012).
Başlıca BDT Müdahale Yöntemleri:
-
Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Kişinin “felaketleştirme” ve “aşırı genelleme” gibi otomatik düşüncelerini fark etmesi sağlanır.
-
Maruz Bırakma Teknikleri: Kaçınma davranışları azaltılarak, bireyin korkularıyla yüzleşmesi sağlanır.
-
Gevşeme Eğitimi: Derin nefes, progresif kas gevşetme ve mindfulness temelli uygulamalar, fizyolojik belirtileri azaltır.
4. Güncel Gelişmeler ve Teknolojik Entegrasyon
Son yıllarda kaygı bozukluklarının tedavisinde dijital müdahaleler öne çıkmaktadır. Özellikle internet tabanlı BDT protokolleri, zamandan ve mekândan bağımsız psikolojik destek sunma avantajı sağlar (Andersson et al., 2019). Ayrıca, mobil uygulamalar ve VR tabanlı maruz bırakma terapileri, bireylerin günlük yaşamda kaygılarını daha iyi yönetmesine olanak tanımaktadır.
5. Sonuç
Kaygı bozuklukları bireyin yaşam kalitesini düşüren, ancak etkili psikoterapi yöntemleriyle yönetilebilen bir psikopatoloji grubudur. Özellikle BDT, hem bireysel hem de dijital platformlarda uygulanabilirliği sayesinde geniş bir etki alanına sahiptir. Psikologlar için kaygı belirtilerinin doğru değerlendirilmesi, uygun müdahale yönteminin seçilmesi ve bireye özgü terapi planlaması hayati önem taşımaktadır.
Kaynakça
-
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).
-
Andersson, G., Carlbring, P., & Rozental, A. (2019). Response to the commentary on internet-delivered psychological treatments. Journal of Anxiety Disorders, 63, 102133.
-
Beck, A. T., & Clark, D. A. (1997). An information processing model of anxiety: Automatic and strategic processes. Behaviour Research and Therapy, 35(1), 49–58.
-
Craske, M. G., Rauch, S. L., Ursano, R., Prenoveau, J., Pine, D. S., & Zinbarg, R. E. (2009). What is an anxiety disorder? Depression and Anxiety, 26(12), 1066–1085.
-
Hofmann, S. G., Asnaani, A., Vonk, I. J., Sawyer, A. T., & Fang, A. (2012). The Efficacy of Cognitive Behavioral Therapy: A Review of Meta-analyses. Cognitive Therapy and Research, 36(5), 427–440.
-
World Health Organization (WHO). (2017). Depression and other common mental disorders: Global health estimates.