Dijital Bağımlılık: Genç Yetişkinlerde Psikolojik ve Sosyal Etkiler


Giriş
Dijital çağ, bireylerin bilgiye, iletişime ve eğlenceye ulaşımını kökten değiştirmiştir. Ancak bu dönüşüm beraberinde bazı riskleri de getirmiştir. Bu risklerden biri, bireylerin dijital ortamlarda kontrolsüz ve yoğun şekilde zaman geçirmesi sonucu ortaya çıkan dijital bağımlılıktır. Young (1998), dijital bağımlılığı bireyin internet ve teknoloji kullanımı üzerindeki kontrolünü kaybetmesi ve bu durumun gündelik yaşamı olumsuz etkilemesi olarak tanımlamaktadır. Özellikle üniversite öğrencileri ve genç yetişkinler, dijital bağımlılığa en yatkın gruplardan biridir (Kuss & Griffiths, 2015). Bu yaş grubundaki bireyler hem akademik hem de sosyal yaşamlarında dijital araçlara yoğun olarak başvurmakta, zamanla bu araçlara duygusal ve davranışsal bir bağlılık geliştirmektedir.
Psikolojik Etkiler
Dijital bağımlılığın genç yetişkinlerde en sık görülen psikolojik etkileri arasında depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği, uyku bozuklukları ve benlik saygısında düşüş yer almaktadır. Twenge ve arkadaşları (2018), günlük ekran süresi ile depresif belirtiler arasında pozitif bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmaya göre, günde dört saatten fazla dijital ekran karşısında vakit geçiren bireylerde depresyon riski yaklaşık %25 oranında artmaktadır. Aynı şekilde, sosyal medya kullanımına bağlı olarak gelişen karşılaştırma davranışları, bireylerin kendi yaşamlarını değersiz hissetmelerine neden olmakta; bu durum kaygı düzeylerini ve yalnızlık hissini artırmaktadır (Andreassen, 2015).
Ayrıca, dijital ortamlarda hızlı ve sürekli ödül alma davranışı, beynin ödül sisteminde bağımlılık benzeri bir uyarım yaratmakta; dopamin salınımı ile kısa vadeli hazlar aranmaktadır (Montag & Walla, 2016). Bu nörobiyolojik mekanizma, uzun vadeli planlama ve dikkat becerilerinin zayıflamasına yol açarak akademik performansı da olumsuz etkileyebilir.
Sosyal Etkiler
Dijital bağımlılık, bireyin yüz yüze sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Caplan (2007), sosyal kaygı düzeyi yüksek bireylerin yüz yüze ilişkilerden kaçarak dijital ortamlarda daha fazla vakit geçirdiğini ve bu durumun sosyal izolasyona neden olduğunu belirtmektedir. Genç yetişkinler, arkadaş ilişkilerinde yüz yüze iletişimi ikinci plana atmakta, çevrimiçi etkileşimleri tercih etmektedir. Bu durum duygusal bağların zayıflamasına ve empati becerilerinin azalmasına neden olabilmektedir.
Dijital bağımlılığın aile ilişkileri üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez. Özellikle akşam saatlerinde uzun süre telefon veya bilgisayar kullanımı, aile içi iletişimi azaltmakta ve çatışmalara neden olmaktadır. Çelik ve Odacı’nın (2013) araştırması, lise ve üniversite öğrencilerinin internet bağımlılığı ile aile içi uyum arasında negatif bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre, dijital bağımlılığın sadece bireyi değil, bireyin parçası olduğu sosyal sistemleri de etkilediği söylenebilir.
Etkileyen Faktörler
Dijital bağımlılık çok boyutlu bir sorundur ve pek çok bireysel ve çevresel faktörle ilişkilidir. Düşük öz-denetim, yüksek yalnızlık düzeyi, sosyal destek eksikliği ve stres, dijital bağımlılıkla en çok ilişkilendirilen bireysel faktörlerdir (Widyanto & Griffiths, 2006). Özellikle sosyal anksiyetesi olan bireyler için dijital ortamlar, gerçek hayatta kaçındıkları sosyal etkileşimlerin yerine geçen güvenli alanlar haline gelir. Bu durum kısa vadede rahatlatıcı olsa da uzun vadede bağımlılığı derinleştirebilir.
Çevresel faktörler arasında ise dijital medya politikalarının eksikliği, ebeveyn kontrolünün zayıf olması, akademik sistemin dijital içeriklerle iç içe geçmiş olması ve teknolojinin sınırsız erişilebilirliği yer almaktadır. Pandemi süreciyle birlikte online eğitim ve dijital sosyalleşmenin zorunlu hale gelmesi, bu süreci daha da hızlandırmıştır.
Müdahale ve Önleme Yöntemleri
Dijital bağımlılığı önlemek ve müdahale etmek için bireysel, ailesel ve kurumsal düzeyde kapsamlı yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Psikoeğitim programları, bireylere dijital farkındalık kazandırmakta ve sağlıklı kullanım alışkanlıkları geliştirmeyi hedeflemektedir (Spada, 2014). Zaman yönetimi becerilerinin kazandırılması, ekran süresinin sınırlandırılması ve alternatif sosyal etkinliklerin teşvik edilmesi etkili stratejilerdendir.
Okul temelli müdahaleler de oldukça önemlidir. Özellikle üniversitelerde dijital okuryazarlık eğitimi, öğrencilere eleştirel medya kullanımı, siber zorbalıkla baş etme ve dijital kimlik geliştirme gibi konularda destek sağlayabilir. Ebeveynlerin ise hem model olmaları hem de sınır koyucu ama destekleyici bir tutum sergilemeleri önerilmektedir.
Ayrıca teknoloji şirketlerinin de bu sorumluluğa dahil edilmesi gerekmektedir. Sosyal medya ve oyun platformlarının kullanıcı davranışlarını izleyen, ekran süresi sınırları koyan ve otomatik bildirimleri sınırlayan özellikler geliştirmesi, dijital bağımlılığın yayılmasını önleyebilir.
Sonuç
Dijital bağımlılık, genç yetişkinlerin psikolojik ve sosyal gelişimini tehdit eden çok boyutlu bir sorundur. Bu durum yalnızca bireyin teknolojiyi fazla kullanmasıyla açıklanamaz; sosyal ilişkilerdeki bozulmalar, psikolojik kırılganlıklar ve sistemik faktörlerle iç içe geçmiştir. Bu nedenle, önleyici ve bütüncül müdahaleler geliştirmek, hem bireysel refah hem de toplumsal sağlık açısından elzemdir. Psikolojik sağlamlık, dijital bilinç ve sosyal bağların güçlendirilmesi, bu süreçte temel yapı taşlarıdır.
Kaynakça
Andreassen, C. S. (2015). Online social network site addiction: A comprehensive review. Current Addiction Reports, 2(2), 175–184. https://doi.org/10.1007/s40429-015-0056-9
Caplan, S. E. (2007). Relations among loneliness, social anxiety, and problematic internet use. CyberPsychology & Behavior, 10(2), 234–242.
Çelik, C. B., & Odacı, H. (2013). Lise öğrencilerinde internet bağımlılığı: Yalnızlık ve sosyal destek ile ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 14(1), 76-83.
Kuss, D. J., & Griffiths, M. D. (2015). Internet addiction in adolescents: Prevalence and risk factors. In C. Montag & M. Reuter (Eds.), Internet Addiction (pp. 15–30). Springer.
Montag, C., & Walla, P. (2016). Carpe diem instead of losing your social mind: Beyond digital addiction and why we all suffer from digital overuse. Cogent Psychology, 3(1), 1157281.
Spada, M. M. (2014). An overview of problematic Internet use. Addictive Behaviors, 39(1), 3–6. https://doi.org/10.1016/j.addbeh.2013.09.007
Twenge, J. M., Joiner, T. E., Rogers, M. L., & Martin, G. N. (2018). Increases in depressive symptoms, suicide-related outcomes, and suicide rates among US adolescents after 2010 and links to increased new media screen time. Clinical Psychological Science, 6(1), 3–17.
Widyanto, L., & Griffiths, M. (2006). ‘Internet addiction’: A critical review. International Journal of Mental Health and Addiction, 4(1), 31–51.