Kaygı (anksiyete) bozukluğu

Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu

Kaygı (anksiyete) bozukluğu

Kaygı , temel duygu ve durumlarımızdan bir tanesi olarak , bedenin ya da zihnin , gerçek ya da hayali , tehdit ya da tehlike algısıyla oluşan , hafif veya şiddetli olabilen , endişe ya da korku gibi durumlarla ortaya çıkan rahatsızlık hissidir.

Vücuttaki stres hormonu olan kortizol seviyesinin artımıyla birlikte ortaya çıkabileceği gibi , olaylara ve düşüncelere bağlı olarak vücuda ve zihne bağlı olarak da tetiklenebilmektedir.

Stresi algılama şeklimiz bize olumsuz durumlar çağrıştırsa da , hayati durumlar ve olaylara tepki verebilmek ya da onlarla başa çıkmak için öncelik haline getirmek adına , anlık olarak ya da süreç olarak bizi hayatta tutmaya yarayan ve ilerlememizi sağlayan duygulardan biridir. Stresi yönetmek ve stresle başa çıkmak için bireylerin yöntemleri farklılık gösterebilir. Zaman zaman strese maruz kalmak , kaygı duymak , endişelenmek ve korkmak sağlıklı olsa da bu durumların anlık olarak , tehdit içermeyen ya da bireyin normalinde olan durumlarda rahatsız edecek boyutlarda , fizyolojik , psikolojik ve sosyolojik etkilerine , istenmeyen durumların ortaya çıkmasına ve  kişinin işlevselliğini bozmasına kaygı bozukluğu denir.

Birey için sağlıklı olan , tehdit durumlarında strese kapılması ve bu durumlara reaksiyon göstermesidir. Kaygı bozukluğu rahatsızlığı olan bireylerde ise tehdit olmasa bile düşünce akışını durduramama , fizyolojik tepkimelerin artması gibi durumlar meydana gelmektedir.

Bireye özgü olarak bu tepkimeler ve düşünceler farklılık gösterebilir. Genel olarak ortaya çıkan fizyolojik tepkimeler;

  • Kasların gerilmesi
  • Solumanın sıklaşması
  • Kan basıncının artması
  • Sıcağa bağlı olmayan terleme
  • Sindirim değişiklikleri
  • Uykusuzluk
  • Mide krampları
  • Kalpte sıkışma

Genel olarak ortaya çıkan psikolojik düşünceler ise ;

  • Düşüme şeklindeki değişiklikler
  • Hissetme şeklindeki değişiklikler
  • Huzursuzluk hali
  • Asabiyet
  • Korku hali
  • Olayları felaketleştirme
  • Düşünce akışında kanıtı olmayan varsayımlar

 

Bu fizyolojik ve psikolojik değişim ve tepkimelerinin sonucunda birey en az altı aylık bir sürenin çoğu gününde bir takım olaylar ya da etkinliklerde ilgili olarak , aşırı bir kaygı ve kuruntu ( kaygılı beklenti ) halinde olabilir.

İstenmeyen durumlarda ortaya çıkan ve bireyin rahatsız olmasını sağlayan kaygı bozukluğu için , düşünce döngüsünün sonucunda ortaya çıkan fizyolojik tepkimeleri durdurmak ve ortadan kaldırmak adına , birey psikoterapi desteği alabilir.

 

 

Bu makale 11 Mayıs 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Ahmet Kaan Kurt

Psikolog Ahmet Kaan KURT , merkezimizde ergen ve yetişkin danışanlarımıza hizmet vermektedir. İlköğretim ve lise eğitimini Ankara’da tamamlamış olup lisans eğitimini Çankaya Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirmiştir. Bu süreçte bir çok eğitim ve seminere katılmış , meslek açısından güncel çalışmaları takip etmiştir. Mmpi (Minnesota Çoklu-Kişilik Envanteri) , Beck Kaygı ve Depresyon Envanteri , Young Şema Ölçeği gibi klinik testleri uygulamış , Çözüm Odaklı Terapi , Farkındalık Terapisi (Mindfullness) , Bilişsel Davranışçı Terapi alanlarında da eğitim almıştır. Stajını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında yapmış ve burada psiko-sosyal , sosyo-ekonomik durumlar üzerine gözlem ve çalışmalar yapmıştır. Aynı zamanda saha çalışmalarına katılmış , bu saha çalışmalarında aile danışmanlığı , madde kötüye kullanımı ve madde bağımlılığı alanlar ...

Etiketler
Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu
Psk. Ahmet Kaan Kurt
Psk. Ahmet Kaan Kurt
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube