Geri bildirim mi? Eleştiri mi?

Eleştirilmek çoğu insanda genellikle utanmaya, öfkelenmeye ve üzülmeye yol açar. Aslında dediklerimiz ya da yaptıklarımız hakkında geri bildirim verilmesi öğrenebilmek ve gelişebilmek adına çok önemli bir süreçtir. Çünkü her geri bildirimden iyi ya da kötü bir şey öğreniriz ve kendimizi tamamlamamız yolunda büyük bir adım daha atmış oluruz. O yüzden eleştirileri karakterimize yapılan birer saldırı olarak değil de kişisel gelişimimize yapılan birer katkı olarak algılamamız çok daha iyi olmaz mı? Elbette her geri bildirim aynı niyetle yapılmıyor olabilir dolayısıyla da her geri bildirimi olgunlukla karşılamamız mümkün olmayabilir. Ve tabii ki çevrenizde kendi eksikliklerini size yansıtmaya çalışan insanlar da olacaktır. Ama bu eleştirileri dikkate alıp almamak da ‘sizin’ elinizde. Unutmamalıyız ki yaptığımız işler ‘biz’i tanımlamıyor. Dolayısıyla eleştirileri derin bir şekilde kişiselleştirmek yetersiz hissetmek veya öfkelenmek gibi olumsuz duyguları tetikleyecektir. Algılarımızdaki bu çarpıklıklar ise davranışlarımızı etkileyecek olup kısır bir döngüyü girmemize yol açabilmektedir. Özellikle hayatımızın her anında patronlarımızdan, öğretmenlerimizden ve ailelerimizden bile eleştiri alıyorken bu anları kontrol etmek ve daha da kolaylaştırmak istemez misiniz? Başkalarının ‘yıkıcı’ eleştirilerini kendi ‘yapıcı’lığınızla çözebilmek adına geriye bir adım atıp durumu tarafsız bir şekilde değerlendirebilmek ve buna ilişkin kanıtlar aramak harika bir başlangıç olacaktır.