Ergenlerde Karşılaştırma Kültürü ve Benlik Değeri

Karşılaştırma, gelişimsel olarak doğal bir süreç olmakla birlikte yoğunlaştığında benlik değerini olumsuz etkileyebilir.
Ergenler akademik başarı, fiziksel görünüm, sosyal ilişkiler ve popülerlik gibi alanlarda kendilerini akranlarıyla kıyaslar.
Bu kıyaslamalar çoğu zaman gerçekçi olmayan ölçütler üzerinden yapılır. Özellikle sosyal medya, karşılaştırma kültürünü
derinleştiren önemli bir faktördür. Ergen, başkalarının seçilmiş ve idealize edilmiş anlarını kendi günlük gerçekliğiyle
karşılaştırdığında yetersizlik ve değersizlik hisleri ortaya çıkabilir.
Sürekli karşılaştırmaya maruz kalan ergenlerde “Ben yeterli değilim”, “Başkaları benden daha iyi” gibi olumsuz
otomatik düşünceler gelişebilir. Bu düşünceler zamanla benlik değerinin dış onaya bağımlı hale gelmesine neden olur.
Ergen, kendini değerli hissetmek için başkalarının beğenisine, onayına ve başarısına ihtiyaç duymaya başlar.
Karşılaştırma kültürü, kaygı ve depresif belirtilerle de yakından ilişkilidir. Başkalarının başarıları karşısında
yoğun kıskançlık, utanç ve umutsuzluk duyguları yaşanabilir. Bazı ergenler bu duygularla başa çıkabilmek için
aşırı mükemmeliyetçi davranışlar geliştirirken, bazıları ise tamamen geri çekilerek çaba göstermekten vazgeçebilir.
Aile tutumları, ergenin karşılaştırmaya bakışını önemli ölçüde etkiler. Sürekli başkalarıyla kıyaslanan ya da
başarı üzerinden değerlendirilen ergenlerde benlik değeri kırılgan hale gelir. Buna karşılık, çabanın takdir edildiği,
hataların öğrenme fırsatı olarak görüldüğü aile ortamlarında ergen daha sağlam bir özdeğer algısı geliştirir.
Terapötik süreçte amaç, ergenin kendi içsel değer ölçütlerini oluşturmasını desteklemektir.
Bilişsel yeniden yapılandırma çalışmaları ile karşılaştırmaya dayalı düşünce kalıpları ele alınır.
Ergenin güçlü yönleri görünür kılınır ve öz-şefkat becerileri geliştirilir.
“Başkalarıyla değil, kendimle kıyaslanabilirim” anlayışı güçlendirilir.
Aynı zamanda sosyal medya kullanımı üzerine farkındalık çalışmaları yapılır.
Ergenin dijital ortamlarda maruz kaldığı içerikleri eleştirel süzgeçten geçirebilmesi sağlanır.
Gerçeklik ile sunulan ideal imgeler arasındaki farkın anlaşılması, karşılaştırmanın etkisini azaltır.
Sonuç olarak, ergenlerde karşılaştırma kültürü benlik değeri üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
Doğru aile tutumları ve terapötik destekle ergen, kendi değerini dış onaydan bağımsız olarak inşa edebilir.
Bu da daha dengeli, özgüvenli ve psikolojik olarak dayanıklı bir birey olmanın temelini oluşturur.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

