Zorlu ve bir o kadarda keyifli geçen gebeliğinizden sonra şimdi form tutma zamanı, fazla kilolarınızla yaşamaya alışmadan önce harekete geçmelisiniz. Yoksa ipin ucunu kaçırıp ilerleyen yaşla birlikte kilo vermek gözünüzde iyice büyüyebilir.
İstemek Yapmanın Yarısıdır
İlk yapmanız gereken bebeğinizi kararlı bir şekilde emzirmek olmalı. Çünkü size kilo vermenizde en yardımcı olacak kişi size o kiloları aldıran bebeğiniz olacak neden mi?
Düzenli emzirmek günde 500-800 kalori yakmak demek ve bu kalori 1 saat aralıksız egzersiz yapmaya eşdeğerdir. Dünya Sağlık Örgütünün önerisi ilk 6 ay sadece anne sütü ve sonrasında başlayan tamamlayıcı beslenme ile birlikte 2 yıl emzirmenizdir. Anne sütü bebeğinizin ihtiyaçlarına özel, doğal, hijyenik, bağışıklık güçlendirici, masrafsızdır.
Beslenmenizi yeniden gözden geçirme vakti
Belki de hamilelik süresince kendinize hayatınızda hiç dikkat etmediğiniz kadar iyi baktınız ve kaliteli beslendiniz. Eğer öyleyse sakın vazgeçmeyin çünkü önünüzde ikinci aşama var bebeğinizi emzirmek bu ona verebileceğiniz en güzel hediyelerdendir. Bu dönemde tıpkı gebelik kadar önemli çünkü artık bebeğinizi dışardan korumaya başladınız ve tabi ki kendinizi de bu durumdan en karlı şekilde çıkarmalısınız.
Emziklilik dönemi beslenmesinde gebelikten daha çok enerjiye ve bir o kadarda akıllı seçimlerle şekillenen öğünlere ihtiyacınız olur. Yani sıkı diyetlere girmenize gerek yok sadece sağlıklı beslenmeye ve hareketinizi arttırmaya dikkat edin.
•9 ayda aldığınız kiloyu vermekte aceleci olmayın, ilk 4 ay vermeniz gereken kilo ayda 0,5 – 1kg aralığında olması sizin vücudunuzu toparlamanıza ve sütünüzün korunmasına yardımcıdır. Annenin kilosu fazla ise ayda 2 kg olabilir. Ancak 2 kilogramı aşması emziren anne için sağlıklı değildir.
•5-6 dengeli öğünle kan şekerinizi dengede tutun böylece hem yağ yakarsınız hem de yanlış besin seçeneklerinden kolaylıkla uzaklaşırsınız.
•4 aydan sonra dengeli kilo verebilmeniz için günlük kalori ihtiyacınızdan 500 kaloriyi kesmeniz yeterlidir. Böylece ayda yaklaşık 2 kilo kaybedebilirsiniz ve bu kayıp ağırlıklı yağ kitlesinden olur.
•Sütünüzün kalitesi ve psikolojiniz doğru seçimler ile daha iyi hale gelir. Bu dönemde yemeniz gerekenlerin kısa bir özetine bakacak olursak;
•Gün içinde 3 litreye varan su alımına özen gösterin. Bebeğinizi huzursuz ve uykusuz bırakabilme riskine karşın çay, kahve tüketimine sınırlandırma getirin. Şekerli, gazlı içecekler yerine meyvenin kendi şekeriyle yapılan kompostoları tercih edin.
•Her gün kırmızı et/tavuk/hindi/balık gibi protein kaynaklarından ideal miktarda tüketin.
•Haftanın iki günü mutlaka balık tercih edin.
•Kahvaltılarınızda yumurta, peynir, yoğurt, süt gibi besinlere ideal miktarda yer verin.
•Lif içeriği ve besleyici değeri yüksek sebze ve meyvelere tabağınızın yarısında mutlaka yer verin.
•Çeşitli, renkli ve taze besin tüketin.
•Sağlıklı pişirme yöntemleri kullanın trans yağ oluşturan kızartmalardan bu dönemde özellikle uzak durun.
•Kalsiyum kaynağı süt, yoğurt, kefir gibi besinleri her gün 4 su bardağı kadar tüketin.
•Tatlı tüketmek isteğinizde meyveli ve sütlü olanları tercih edin. Ya da kendinize tarçınlı meyveli yoğurtlar hazırlayın.
•Ara öğünlerinizde mutlaka ideal miktarlarda taze kuruyemiş tüketin.
•Yemeklerinizde ve salatalarınızda zeytinyağı kullanın.
•Lahana, karnabahar, soğan, sarımsak ve baharatlı besinler keskin aromasıyla bebeğinizi rahatsız edebilir gözlemleyerek tüketin.
•Çatlaklarınızı azaltmak içinde, cildin esnekliğini arttıran suyunuzu mutlaka arttırın, kilo almanıza ve kendinizi şişkin hissetmenize neden olan nişastalı, şekerli ve tuzlu atıştırmalıklardan kaçının.
•Kollajen üretimini arttırmak için yüksek C vitamini içeren meyve ve sebzeleri beslenmenize kesinlikle ekleyin.
•Egzersiz için beklemenize gerek yok. Doktorunuza da danıştıktan sonra yürüyüşle başlayıp kondisyonunuz arttıkça eski egzersiz rutininize dönebilir ya da yaptığınız aktivitenin süresini ve şiddetini arttırabilirsiniz.
