Depresyon sıklığı ne kadardır?

Depresyon sıklığı ne kadardır?

Depresyon, günümüzde en yaygın yaşanan hastalıklar arasındadır. Toplumda yaşanan bu hastalığın oranı %10’lardadır. Cinsiyet gruplarına ayrıldığında erkeklerde genelde hastalanma riski % 10 (her 10 erkekten biri), kadınlarda ise % 20-25 (her 4-5 kadından biri) olarak hesaplanmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenerek yapılan Türkiye Ruh Sağlığı Profili çalışmalarına göre depresif nöbet yaygınlığı kadınlarda %5,4, erkeklerde %2,3 toplam nüfusa göre de %4 olarak saptanmıştır. Bu oranların bakanlık tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 2016’da %10 oranlarında artış gösterdiği belirtilmiştir. Günümüzde ise bu oranların %20’leri geçtiği düşünülmektedir.

Depresyon Tekrarlayan Bir Durum mudur?

Bu hastalık için genel düşünce beyinde kimyasal iletilerde rolü olan maddelerle ilgili bir dengenin oluşturulamamasıdır. Bu dengesizlik çevresel nedenlerden etkilendiği için kişide tekrar yaşanma görülebilir. Yenilemesine neden olacak riskli etkenler;

Hastalıktan kalan belirtilerin varlığı,

Daha önce depresyon geçirmiş olmak,

Kronik depresyon teşhisi,

Duygudurum bozuklukları için yaşanılmış aile sorunları,

Anksiyete ile madde kullanımının depresyonla birlikte görülmesi,

Depresyonun 60 yaş üzerinde başlaması ihtimalinin olması.

Depresyonda Olanlara Nasıl Davranılmalıdır?

Bu hastalık için kişiye verilecek en büyük yardım doğru teşhis ile tedavi edilmesini sağlamaktır. Tedavinin devam etmesinde veya tedavi sonucunda görülecek semptomlarda azalma yoksa kişinin yönlendirilmesi gerekir. İkinci en önemli konu ise kişiye duygusal destek sağlamaktır. Çünkü, hastayı anladığını hissettirmek, bu konuda sabırlı olmak, ilgili davranmak, duygusal anlamda destek olmanın edilecek yardımın parçalarıdır. Bu hastalıkta olan kişiyle diyalog kurmak ve kişiye verilen desteği hissettirmek oldukça önemlidir.

Dışarıya yansıtılan duygu durumları ve söyledikleri sözleri küçümsememek gerekir. Fakat gerçekleri görebilmeleri için de hastaya ılımlı yollarla yardımcı olmak gerekir. İntihara meyilli olabilen bu kişiler için ekstra dikkat gereklidir. Hastanın, yürüyüş, sinema gibi aktivitelere katılmasını sağlayarak da sosyalleşmesi hastayı daha huzurlu hissettirecek aktivitedir.

Davetlerde reddedilmeler görülebilir, bu durumda aşırıya kaçmayacak şekilde ısrarcı olunabilir. Hobiler, spor ve kültürel aktiviteler gibi daha önceden hastanın zevk aldığı şeyleri belirleyip tekrar katılması için cesaret vermek önemlidir. Bu sürede hastadan çok şey yapmasını bekleyerek yüklenmemek gereklidir. Depresif olan kişi hasta numarası yaparak ya da tembellik göstererek durumunu daha da ağırlaştırabilir. Bu gibi durumların da bu süreçte normal olduğunu bilmek gerekir.

Bu makale 31 Mayıs 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Yasin İlker

Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker Lisans eğitimini İzmir Üniversitesi psikoloji bölümünde tamamlamıştır. Sonrasında Yüksek lisans eğitimini Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında tamamlamıştır. Staj görevlerini Yozgat Devlet Hastanesi, Yozgat Adliyesi, İzmir Narlıdere Huzurevi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ve NPİstanbul Beyin Hastanesi’nde başarıyla tamamlamıştır. İstanbul İRE Terapi ve Üsküdar Üniversitesi’nde asistan psikolog olarak görev almıştır. MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri), Yale Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği, SCL-90 Belirti Tarama Testi, Çocuk Değerlendirme Testleri, Beck Anksiyete Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği gibi bir çok alanlarında ölçme ve değerlendirme yetkinliğine sahip olan Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker aynı zamanda Bilişsel Davranışçı Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi, Boşanma Adaptas ...

Etiketler
Depresyon nedir
Uzm. Kl. Psk. Yasin İlker
Uzm. Kl. Psk. Yasin İlker
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube