Tuvalet eğitiminin verilmesiyle ilgili aileler kimi zaman aceleci davranmakta, bazen de çevredeki çocuklara bakarak kıyaslama yapılıp tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya çalışmaktadırlar. Kıyaslama yoluyla başlanan tuvalet eğitiminde eğer çocuk yeterli olgunluğa ulaşmadıysa bir takım problemler yaşanabilmekte ve sorun farklı boyutlara ulaşabilmektedir.
Tuvalet eğitimine ne zaman başlanması gerektiğiyle ilgili dikkat edilmesi gereken ilk nokta, çocuğun kaslarını kontrol edebilme yeterliliğine ve belli algı seviyesine ulaşmış olmasıdır. Tuvalet eğitimine başlayacak olan çocuk, gece tuvaletini yaptıktan sonra uyuyup sabah altı kuru olarak uyanabiliyorsa kaslarını da kontrol edebiliyor demektir. Kendini ifade edebilecek birkaç kelime veya bir şekilde tuvaletinin geldiğini belli etmeye başlayan çocuk ta tuvalet eğitimine başlanabilir.
Başlarda tuvalet yerine lazımlık veya klozetlere takılan aparatlar rahatlık ve kolaylık açısından kullanılabilir. Bez çıkartıldıktan sonra anne çocuğunu saat başı tuvalete çıkarmaya gayret göstermeli, çocuğa tuvaleti olup olmadığı zaman zaman sorularak hatırlatmalarda bulunulmalıdır. Tuvalet eğitiminin sabır ve sevgiyle yoğrularak verilmesi çocuğun kişilik gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çocuk tuvaletini söylediğinde zaman zaman sözel olarak veya küçük bir ödülle pekiştirilmeli, meydana gelebilecek ufak kazalar karşısında ani tepkilerden ve kızıp bağırma, vurma gibi cezalandırıcı yöntemlere başvurulmamalıdır. Psikoanalitik kurama göre tuvalet eğitimi çocuğun kişilik gelişiminde kritik bir döneme denk gelmekte, bu dönemde ebeveynin sergileyeceği baskıcı ve katı tutumun çocuğun ileriki yaşamında cimrilik, mükemmeliyetçilik gibi kişilik özellikleri geliştirmesine neden olacaktır. Kurama göre yine bu dönemde otorite tarafından sergilenen aşırı serbest ve boş vermiş bir tutum ise çocuğun ileriki yaşlarda müsrif ve savurgan bir kişilik geliştireceğini ileri sürer.