Çalışanlarda iş stresi ve kaygı arasındaki ilişki: kurumsal yaklaşımlar

Bu çalışma, günümüz iş dünyasında giderek artan iş stresi ile çalışanlarda görülen kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi ele almakta ve kurumların bu soruna yönelik uyguladığı yaklaşımları incelemektedir. Literatür, iş stresi ve kaygı arasında güçlü bir bağlantı olduğunu, özellikle yoğun iş yükü, belirsizlik, rol çatışmaları ve yönetim baskısının bu sorunları tetiklediğini ortaya koymaktadır. Kurumsal düzeyde uygulanan müdahaleler —özellikle esnek çalışma modelleri, destekleyici liderlik, iş-yaşam dengesi politikaları ve psikolojik destek programları— çalışanların ruhsal iyi oluşlarını artırmakta ve kaygı düzeylerini azaltmaktadır. Bu bağlamda kurumların yalnızca bireysel başa çıkma becerilerini desteklemekle kalmayıp, yapısal stres kaynaklarını da azaltacak şekilde bütüncül stratejiler geliştirmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Elde edilen bulgular, iş yerinde psikolojik sağlamlık ve verimlilik için kurumsal önlemlerin önemini göstermektedir.

Çalışanlarda iş stresi ve kaygı arasındaki ilişki: kurumsal yaklaşımlar

Giriş

Modern çalışma hayatında bireylerin karşılaştığı talepler, sorumluluklar ve hızlı değişim süreçleri, iş stresi ve psikolojik zorlanmaların artmasına neden olmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (2020), iş stresini işle ilgili taleplerin bireyin kaynaklarını aştığı durumda ortaya çıkan bir tepki olarak tanımlar. Bu stres, uzun vadede kaygı bozukluklarına yol açarak hem bireysel hem de örgütsel işlevselliği olumsuz etkiler. Özellikle belirsizlik, iş güvencesizliği, yüksek performans beklentileri ve iş-özel yaşam dengesizliği gibi faktörler, çalışanların ruhsal dayanıklılığını zorlamaktadır (Leka & Jain, 2010).

İş Stresi ve Kaygı İlişkisi

İş stresi, yalnızca fiziksel değil aynı zamanda bilişsel ve duygusal alanları da etkileyen çok yönlü bir deneyimdir. Kaygı ise, bireyin gelecekte olumsuz bir durumla karşılaşma ihtimaline dair yaşadığı sürekli endişe halidir (American Psychiatric Association, 2013). Araştırmalar, yoğun iş stresine maruz kalan bireylerde genel anksiyete bozukluğu, panik bozukluk ve tükenmişlik belirtilerinin yaygınlaştığını ortaya koymaktadır (Huang et al., 2019).

Çalışma ortamındaki kontrol eksikliği, belirsiz rol tanımları, yönetici baskısı ve sosyal destek yetersizliği gibi faktörler, çalışanlarda hem stres hem de kaygı düzeyini artırmaktadır (Karasek, 1979; Schaufeli & Bakker, 2004). Bu durum sadece psikolojik değil, aynı zamanda fizyolojik sorunlara da yol açmakta; uyku problemleri, baş ağrısı, kas gerginliği ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi belirtilerle kendini göstermektedir (Ganster & Rosen, 2013).

Kurumsal Yaklaşımlar

Çalışanların iş stresine ve kaygıya karşı korunmasında kurumsal yapıların üstlendiği rol kritik önemdedir. Kurumlar, stres yönetimi eğitimleri, psikolojik danışmanlık hizmetleri ve destekleyici liderlik uygulamaları ile çalışan ruh sağlığını koruma yönünde önemli adımlar atabilir. Örneğin, mindfulness temelli stres azaltma programlarının iş ortamında uygulandığı çalışmalarda, çalışanların hem stres hem de kaygı düzeylerinde anlamlı azalmalar görülmüştür (Hülsheger et al., 2013).

İş tasarımı süreçlerinin yeniden yapılandırılması, esnek çalışma modellerinin benimsenmesi, görev tanımlarının netleştirilmesi ve rol çatışmalarının azaltılması gibi yapısal düzenlemeler de kaygı düzeylerini azaltmada etkilidir (Luthans et al., 2007). Ayrıca, psikolojik güvenlik ortamı sunan liderlik tarzları (ör. destekleyici liderlik, dönüştürücü liderlik) çalışanların kaygı ile baş etmesinde koruyucu bir faktör olarak öne çıkmaktadır (Edmondson, 1999; Kahn, 1990).

Tartışma

Çalışanların yaşadığı iş stresi ve kaygı yalnızca bireysel bir problem değil, aynı zamanda iş performansı, verimlilik, iş doyumu ve kurumsal bağlılık gibi göstergeleri etkileyen sistemik bir meseledir. Bu nedenle kurumsal müdahalelerin yalnızca semptomları azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda stresin kaynaklarını ortadan kaldıracak bütüncül ve sürdürülebilir politikalar içermesi gerekmektedir.

Örgütlerin, çalışanlarının iyi oluşunu artırmak adına psikolojik sağlamlık programları geliştirmesi, liderlerin ruh sağlığı farkındalık eğitimleri alması ve işe alım süreçlerinde bireylerin stresle başa çıkma becerilerinin göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır. Ayrıca, kurumsal iklimin şeffaf, destekleyici ve kapsayıcı olması, çalışanların güven duygusunu ve psikolojik dayanıklılığını güçlendirmektedir.

Sonuç

İş stresi ve kaygı arasındaki ilişki, bireyin psikolojik, fiziksel ve sosyal işlevselliğini etkileyen önemli bir dinamik olarak değerlendirilmelidir. Kurumlar, çalışanlarının iyi oluşunu sadece insani bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda kurumsal verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından da stratejik bir yatırım olarak görmelidir. Bu doğrultuda geliştirilecek bütüncül ve bilim temelli kurumsal yaklaşımlar, iş stresi kaynaklı kaygı düzeylerinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.

Edmondson, A. (1999). Psychological safety and learning behavior in work teams. Administrative Science Quarterly, 44(2), 350–383. https://doi.org/10.2307/2666999

Ganster, D. C., & Rosen, C. C. (2013). Work stress and employee health: A multidisciplinary review. Journal of Management, 39(5), 1085–1122. https://doi.org/10.1177/0149206313475815

Huang, Y., Xu, S., Hua, J., Zhu, D., Liu, C., Hu, Y., ... & Xu, D. (2019). Association between job strain and risk of incident stroke: A meta-analysis. Neurology, 92(13), e1387–e1397. https://doi.org/10.1212/WNL.0000000000007160

Hülsheger, U. R., Alberts, H. J., Feinholdt, A., & Lang, J. W. (2013). Benefits of mindfulness at work: The role of mindfulness in emotion regulation, emotional exhaustion, and job satisfaction. Journal of Applied Psychology, 98(2), 310–325. https://doi.org/10.1037/a0031313

Kahn, W. A. (1990). Psychological conditions of personal engagement and disengagement at work. Academy of Management Journal, 33(4), 692–724. https://doi.org/10.5465/256287

Karasek, R. A. (1979). Job demands, job decision latitude, and mental strain: Implications for job redesign. Administrative Science Quarterly, 24(2), 285–308. https://doi.org/10.2307/2392498

Leka, S., & Jain, A. (2010). Health impact of psychosocial hazards at work: An overview. Geneva: World Health Organization.

Luthans, F., Youssef, C. M., & Avolio, B. J. (2007). Psychological capital: Developing the human competitive edge. Oxford University Press.

Schaufeli, W. B., & Bakker, A. B. (2004). Job demands, job resources, and their relationship with burnout and engagement: A multi‐sample study. Journal of Organizational Behavior, 25(3), 293–315. https://doi.org/10.1002/job.248

 

Bu makale 27 Mayıs 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Begümsue Taşdelen

Psikolog Begümsue Taşdelen, lisans öncesi eğitimlerinin ardından Akdeniz Üniversitesi Psikoloji lisans programı ve beraberinde Anadolu Üniversitesi Sağlık Yönetimi lisans programına başlamıştır. Lisans eğitimleri süresince Klinik, Devlet Hastanesi ve Rehabilitasyon merkezlerinde staj yaparak onur derecesiyle mezun olmuştur. Mezuniyetin ardından Bursa Teknik Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans programına başlayarak yüksek onur derecesiyle programdan mezun olmuştur. Ardından İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programından mezun olmuştur. Yıldız Teknik Üniversitesi Aile Danışmanlığı eğitim programınını da başarıyla bitirerek Aile Danışmanı unvanını almaya hak kazanmıştır. Şu anda kurucusu olduğu Sue Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi’nde aktif olarak danışmanlık hizmeti vermektedir. 🧷Uygulayıcısı Olduğu Psikoloj ...

Uzm. Psk. Begümsue Taşdelen
Uzm. Psk. Begümsue Taşdelen
Bursa - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube